Paylaş
Evlilik öncesinde kişilerden hepatit testi isteniyor, ama psikolojik geçmişlerine bakılmıyor. Evlilik belgesi, sürücü belgesinden daha az mı önemli?
Çalışmalarının sonuna yaklaşan TBMM Kadına Şiddeti Araştırma Komisyonu, artık önerileri topluyor. Komisyon üyelerinin, evlilik öncesi taraflardan ‘psikolojik rapor, sabıka kaydı, şiddet eğilimi olup olmadığına dair belge’ istenmesi önerisi oldukça destek gördü.
Komisyon üyeleri bu önerileri, sürücü belgesiyle örneklendirdiler. Araç kullanırken, insanlara zarar vermemesi için istenen belgeler, evlilik için gerekenlerden daha gerçekçi. “Nasıl sürücü belgesi alırken psikoloji raporu alıyoruz, psikologdan evlilik öncesi rapor alınması sağlanmalı” diyenler var.
Tabii öneriler bununla kalmadı. Toplantılarda, “Kadına şiddetle mücadele bakanlığı kurulsun”, “Kadına şiddetle mücadele için ihtisas mahkemeleri kurulsun”, “Sığınma evlerinde kalma süresi uzatılsın ve yerel yönetimlere bunun için özel bütçe verilsin”, “Hayat kadınları için rehabilitasyon programı başlatılsın” gibi birçok öneri sıralandı. Sorunlara bir kez daha parmak basıldı ama zihniyet değişimi sağlayacak temel eğitim olmadan sonuç almak zor gibi.
Evlilik öncesi ehliyet konusu, komisyon toplantısında destek görürken, komisyon raporuna da alınması benimsendi. Konuşmacılara destek veren Başkan Öznur Çalık da şu görüşleri dile getirdi: “İspanya’da kadına yönelik şiddetle mücadelede hem ceza hem hukuk yargılaması yapan ihtisas mahkemeleri var. Cezayı veren mahkeme, nafaka, velayet gibi hususlara da karar verebiliyor. Bu durum daha hızlı karar alınmasını ve uygulanmasını sağlıyor. Bölgesel çalışmalarla ilgili de biz hem yerel bazlı hem de bölge bazlı çalışmaları yapıyoruz ama bunu da arttırmamız gerekiyor. Evlenmeye aday olan çiftlerin mutlaka ön eğitimden, bilgilendirmeden geçirilmesi ve bu eğitim sonrası aldıkları ehliyetle evliliklerine başlamaları gerekir.”
‘MUTLU YAŞLILAR’ PROJESİ
Her canlının er ya da genç tadacağı yaşlılık, önemli bir konu. Dünyada 2050’de beklenen yaşlı oranı, şu anki nüfusun yaklaşık iki katı olacak. Türkiye’deki yaşlı nüfus oranları daha iyi olsa da AB ile yaşlı bakımı sırasında kültürel ihtiyaçlarına öncelik vermesi konusunda ilginç bir çalışma başlatıldı. Amaç, istismar ve ihmal edilmeyen mutlu yaşlılar yaratmak.
Türkiye ve AB, Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı ve Hollanda’dan Kennisland Vakfı’nın ortaklığında “yaşlı bakımına” yeni bir perspektif getiren bir projeye imza attı. Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı Başkanı Nüket Küçükel Ezberci, yaşlı bireylerinin bakımı ele alınırken ekonomik, sosyal, kültürel bağlamlarının da göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yaparken, klasik önceliklerden farklı bir bakış açısı sergiledi. Projenin tanıtıldığı toplantıdaki konuşmacılar da yaşlıların sağlık hizmetlerine kolay ve ücretsiz ulaşmaları, hastalıklarının erken tedavisi, komplikasyonların engellenmesi ve yaşlıların yaşam kalitesinin arttırılması amacıyla eylem planı hazırlandığını anlattılar. Programla demans, geriatrik psikiyatri, yaşlı istismarı ve şiddet konularının da ele alınacağı belirtiliyor.
Bilgeliğini ve saygınlığını yitirdiğini düşünen yaşlılara, tüm ihtiyaçlarını içeren bir bakım sistemi için kafa yormak, dikkate değer bizce.
Paylaş