Paylaş
Tüm önlemlere rağmen, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ve Hatay milletvekili Hüseyin Yayman da hastalığa yakalandı. Ardından AK Parti grup toplantısının iptal edilmesi de anlamlı bulundu.
Doğal olarak, kulislerdeki ana sohbet konusunu salgından korunmanın yolları oluşturuyor. Herkesin dilinde bağışıklık sistemini güçlendirme var. Bu nedenle doktor milletvekillerinin önerileri pek revaçta. Öncelikle vitamin takviyesi konuşuluyor. Milletvekilleri C vitamini ve D vitamini kullanmanın doğru bir tercih olduğunu dile getiriyorlar.
Meclis’in gripsavar içeçeği olan “atom”a ilgi de epey arttı. Zencefilli meşhur bitkisel içecek, koronavirüsün de ilacı oldu. Başka bir milletvekili, saf iyotla yaptığı gargarayı tavsiye etti. Ağzı tuzlu suyla gargara yapmanın virüsle mücadelede yararları anlatılırken, işi ileri götürenler saf iyotla haftada bir gargara yaptıklarını söylediler.
Siyasiler, bağışıklık sistemlerini geliştirmek için birbirinden ilginç yöntemlere başvuruyorlar. Ama konu en son gelip “maske, mesafe ve temizlik” üçlüsüne takılıyor.
Vekillerin, seçim bölgelerinde ve parti kongrelerinde bu üçlüye dikkat etme zorluğu da her fırsatta anlatılıyor.
ÇAVUŞOĞLU GÜNE ALANYA AVOKADOSUYLA BAŞLIYOR
* Bu konuda farklı bir yöntem uyguladığını anlatan kişi, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu oldu. Çavuşoğlu, virüs önlemlerinin başında “Alanya avokadosu” geldiğini anlatıyor. Kullandığı eşyalar konusunda titiz davrandığını, her seferinde dezenfekte ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, güne Alanya avokadosu ile başlıyor. Avokadonun yararlarını bilmeyen yoktur. Pandemisavar olarak kullanıldığını da öğrendik.
‘ATOM’DA NELER VAR
MECLİS’in en meşhur içeceği olan “atom” sıcak suda zencefil, tarçın, limon karışımıyla hazırlanıyor. Büyük su bardağı ile servis edilen bu içecek ilk olarak ANAP milletvekilleri tarafından her türlü gribal enfeksiyona iyi gelmesi nedeniyle “atom” diye adlandırıldı.
GIDADA MÜTHİŞ OPERASYON
DİDİK DİDİK ETTİLER
İKTİDAR partisi, geçen hafta kapalı kapılar ardında önemli bir operasyon yaptı. Tarım Bakanlığı’nın daha çok sahte gıda ve hobi bahçeleri düzenlemesiyle bilinen yasasının 4. maddesi buhar oldu. Yapılan müdahalenin ilginç bir öyküsü var.
Bu maddelere yönelik itiraz önce STK’lardan, sonra AK Parti milletvekillerinden geldi. Gelelim toplantıdaki ilginç tartışmalara ve Tarım Bakanlığı bürokratlarının geri adım atmasına neden olan itirazlara...
Teklifin özellikle 29, 30, 31 ve 32’nci maddelerinde gıdada yanıltıcı yayınların önüne geçmek amacıyla konulduğu iddia edilen maddeler, bilimsel görüşlerin bile açıklanmasının önünü kapatıyordu. Yani gerçekten sorunlu bir gıdaya, “sorunlu” demenin cezası 50 bin lirayı buluyordu.
Sadece bu da değil, milletvekilleri büyük gıda firmalarının korunduğu, küçük firmalara yaşam hakkı verilmediğini savundu. Hatta toplantıda örnekler de verildi. Yani yeni bir firmanın örneğin propolis adıyla bilinen ürünü veya Nutella adıyla bilinen kahvaltılık çikolatayı artık kimsenin üretemeyeceği, marka koruması adı altında tekel oluşturulduğunu iddia etti vekiller.
MUHALEFETE KALMADAN
Bir başka eleştiri ise GDO’lu ürünler konusunda yapıldı. Bu konuda konulan kotaların ve koruma duvarlarının bu maddelerle dolaylı olarak kaldırıldığı, nişasta bazlı şeker üreten firmaların istediği operasyonun gerçekleştirildiğini öne sürenler oldu.
Yani anlayacağınız, yasanın 4. maddesi, haftalardan beri bu konuda oluşturulan kamuoyunun da etkisiyle AK Parti milletvekilleri tarafından yerden yere vuruldu. Bundan sonrası çok hızlı oldu. Teklif geri çekildi, tartışmalı maddeler ayıklandı ve kalan metin yasalaşma aşamasına geldi.
Bu çalışmanın ilginç tarafı, bakanlıklardan gelen tekliflerin, TBMM’de kurulan yeni mekanizmayla muhalefete bırakılmadan didik didik edilmesi. Bilerek veya bilmeden kamunun aleyhine olan düzenlemelerin önlenmesi açısından çok önemli bir işlev üstlenildi.
Tabii bu çalışma modelinin tüm bakanlıkların teklifleri için geçerli olmadığını iddia edenler var. Bunu gözlemek de bize düşüyor.
Paylaş