Paylaş
Yıl 2021, bu kez Grup Başkanvekili Özlem Zengin, aynı STK’ları aynı gerekçeyle bir kez daha topladı. Şimdi, iki grup başkanvekili de görevde değil, yasa da ortada yok.
İki kadın başkanvekilinin çalışmasına tanıklık eden bir gazeteci olarak, hepsi film şeridi gibi geçti gözümün önünden. Şunu belirtelim, Zengin’in görev değişikliği bu konuyla olan ilgisini ortadan kaldırmayacak. Genel başkan yardımcısı olarak bu konuda çalışmaya devam edecek.
Kısa bir süre önce Özlem Zengin, TBMM Tarım Komisyonu Başkanı Yunus Kılıç’la birlikte, STK’larla bir toplantı yaptı. Hayvan hakları konusunda faaliyet gösteren STK’lardan 60’a yakın temsilci çağrıldı. 9 yıl önceki toplantıda yaşananlar, bir kez daha yaşandı. Her STK’dan farklı bir ses çıktı, kafa karışıklığı yaşandı. Bu gecikme, hayvan hakları konusunda adım atılmasını istemeyenlerin işine yarıyor gibi.
Gayet net bir gerçek var. Daha önce çıkartılan yasanın eksiklikleri belli. “Mükemmel bir düzenleme yapacağız” diye beklemek hiçbir şey yapmamak anlamına geliyor ki; mükemmel diye de bir şey yok. Tartışmalı başlıklara gelince:
- Hayvanların sokaklardan toplanması ve barınaklara alınması tartışmalı.
- Her yerleşim yerine barınak yapmanın maliyeti büyük sorun.
- Barınakların sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde işletilmesi yüksek maliyet.
- Hayvanlara tecavüz suçuna verilecek ceza ayrı bir tartışma konusu.
- Tecavüz suçunun nasıl saptanacağı, haksız suçlamaların nasıl önleneceği kafa karıştırıyor.
Bu kadar çok soruna rağmen, çalışmanın iki hafta içerisinde biteceği ve Meclis’in önüne geleceği iddiasında olanlar var. Umarım bu kez boş havuza atlamıyorlardır.
UZAY YOLU NERE KADIN HAKLARI NERE?
Saadet Partisi, özellikle yerel seçim sürecinde yeni nesil kampanya araçlarını kullanma, ilginç slogan üreterek muhalefet yapma ve sosyal medya diline hakim olma açısından, parti yönetiminin yaş ortalamasından beklenmeyecek kıvraklık sergiledi.
Tabii bunun ne kadar içselleştirildiği ayrı bir tartışma konusu oldu. İstanbul Sözleşmesi konusunda sergilenen tavır ile partinin Türkiye’nin uzay programı konusunda hazırladığı rapor, birbirinden çok ayrı şeyler anlatıyor.
Turan Yılmaz’ın aktardığına göre, parti, iktidarın “aya sert iniş projesi ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türk astronot yetiştirilmesiyle” ilgili açıklamasının ardından bir rapor hazırladı. Öyle geleneksel bir dil kullanılmayan raporda, en önemli adımın aya üs kurup, uzaya aydan açılmak olduğu belirtildi. “The Moon, Gateway to the Stars - Ay, uzaya, yıldızlara açılan kapıdır” gibi değerlendirmelerin yer aldığı raporda, genç nesillere seslenildi:
“Uzayla ilgili önümüzdeki en önemli adım aya üs kurulmasıdır. Yani uzaya, aydan açılmaktır. Uzaya kargo göndermek ve uzay turizmi aşamasına gelerek rekabet edebilmek için, öncelikle Türkiye’nin uzay yarışında yerine alarak, yetişmiş eleman eksiğini azaltması ve sanayisini hızlı bir şekilde geliştirmesi gerekmektedir. Uzay araştırmalarına uluslararası arenada katılmak suretiyle, kendi teknoloji birikimimize uluslararası birikimi katarak, uzay çalışmalarında gelişmiş ülkeler seviyesine gelinmesi için daha proaktif çalışmalar yürütülmelidir. Yer yüzünde adaleti tesis etmenin en kesirme ve emin yolu, gökyüzünde güçlü bir şekilde var olmaktır. Bunun da en kestirme yolu ayda olmaktır. Çünkü ay, uzaya açılan bir koridordur.”
Bir yandan Z kuşağına böylesine bir projeksiyon çizen partinin ileri gelenleri, diğer yandan ideolojik ayırım gözetmeksizin tüm kadınların çok önem verdiği, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması için kulis yaptı ve sonuç aldı. Yüzde 1 oy bandına sıkışmış Saadet Partisi’nin eski nesil siyasetçileri, son birkaç yılda yeni bir dil ve anlayış geliştiren genç partilileri susturdu.
Partideki bu ciddi çelişki ve anlayış farkı, kulislerde de konuşuluyor. Saadet Partisi’nin 65 yaş üstü siyasetçilerinin, aya ayak basmadan önce, yeryüzüne inmeleri gerekiyor anlaşılan.
Paylaş