Paylaş
Bu konuya, iki bakanın farklı çalışma anlayışı ve aldıkları kararlar nedeniyle girdim. Şöyle ki;
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, eski alışkanlıkları değiştirerek, kamu disiplini ve kurallara uyma konusunda yeni adımlar atıyor. Oldukça sessiz çalışan bakanın, kamuda tasarruf kadar gözünü diktiği bir başka konu, Kamu İhale Kanunu’nda açılan gedikler. Bakan, bu gediklerin kapatılması ve istisnaların ortadan kaldırılması gerektiğini düşünüyor. Bu konuda çalışma başlatan bakanın, umarımız önüne aşamayacağı engeller çıkmaz.
Diğer çalışma, Ticaret Bakanlığı’nda. Bakan Mehmet Muş, grup başkan vekilliğinden kalan alışkanlığı ile yasa çalışmalarında farklı bir yöntem izliyor. Muş, konunun uzmanı milletvekillerini bizzat bakanlığa davet ederek, taslaklarının çalışmalarını bürokratlarla birlikte yapmalarını istiyor. Yani, işin pişme aşamasında yasamanın temsilcileri devrede oluyor. Bu sistem, bir süre önce AK Parti grubunda kurulmuştu. Her taslak metin için uzman milletvekillerinden oluşan komisyon kuruluyor, kamu ve vatandaşların yararı ön plana çıkartılıyordu. Ancak duyduğumuza göre, yeni grup başkan vekilleri bu mekanizmayı pek işletmiyor.
Ortak akıl, ihtiyaçların ve sorunların daha doğru saptanmasını sağlar. Böylece, çıkar grupları değil, halkın tercihleri ön planda tutulur. O yüzden eski köye, yeni adet getirmek iyidir.
DÜĞÜN ÇALGICISI
Ne zaman bir düğüne gitsek, gözlerimiz sahnedeki müzisyenleri arar. Büyük otellerden tutun da kır düğünlerine, taşranın küçük düğün salonlarına kadar her yerde ‘no name’ müzisyenler bu işten para kazanır ve hayatta kalmaya çalışır. Bizim için düğün çalgıcısı olan bu kişiler, artık örgütlü. Hem de afili bir birlikleri var.
Türkiye İcracı Sanatçılar ve Müzisyenler Meslek Birliği, henüz bir aylık bile değil. Sosyal haklarını korumak ve Türkiye genelinden bu işten ekmek yiyenleri bir araya getirerek, güç birliği yaratmak isteyen kişilerin, TBMM’den Kültür Bakanlığı’na kadar uzun uğraşları oldu. AK Parti Isparta Milletvekili Recep Özel, onların elinden tutup, bakanlığa götürdü. Bakanlık, 25 bin kişilik bu grubun haklarını savunacak bir birlik kurulmasına ‘evet’ dedi.
Birliğin 1. Olağan Genel Kurulu geçen günlerde Ankara’da yapıldı. Tabii onur konuğu da bu süreçte yardımda bulunan milletvekili Özel oldu. Halk arasında “düğün çalgıcısı” diye bilinen bu müzisyenlerin ‘her yerde çalan, sosyal güvencesi olmayan ve hayatındaki en büyük amacı çocuğunu okutmak olan’ kişilerden oluştuğunu anlatan başkan Mustafa Demir, bu işin yan gelir kapısı değil, gerçek birer meslek olduğunu herkese anlatacaklarını savundu.
Sanat dünyasının 7’nci meslek birliği hayırlı uğurlu olsun. Bu kadar çok dernek ve birlik olması, sorunlara çözümü kolaylaştırır mı pek emin değiliz. Bunu zaman gösterecek.
AMAN ÇOCUKLAR DİKKAT
Eylül ayı her zaman veliler için yoğun bir telaşın habercisidir. Okul seçimi, servis düzeni, iyi bir öğretmen, doğru eğitim derken, stres ancak ay sonunda yatışır.
Milli Eğitim Bakanlığı, pandemi döneminde öğrenciler için yaptığı sanal dünya uyarılarını yeni dönemde de tekrarladı. Öğrencilere güvenli internet kullanımı konusunda “dijital ayak izi” ve “sahte kimliklere” dikkat edilmesinden, mahremiyet ihlali ve dijital bağımlılığa kadar çeşitli uyarılar yapıldı. Milletvekillerinin soru önergelerine verilen yanıtta, çocukların bu konuda derslerde bilinçlendirmeye çalışıldığı anlatılırken şöyle denildi: “Öğrencilerimizin kişisel bilgilerin gizliliği ve güvenliği, internet kullanımında başkalarını rahatsız edebilecek davranışlar, internet ortamında kullanılan kimliklerin sahte olabileceğine ilişkin gerekli bilgiler verilmektedir. Ayrıca, çevrimiçi ortamda başkalarının haklarına saygı duymaları, etik ilkelerin ihlali sonucunda karşılaşılacak durumları fark etmeleri, dijital paylaşımların kalıcı olduğu, geride izler bıraktığı, şifre güvenliği, kişisel bilgilerin güvenliği, mahremiyet ve dijital bağımlılık gibi konular ele alınmaktadır. Gizli kalması gereken bilgi ile paylaşılabilecek bilgiyi ayırt edebilme becerilerinin geliştirilmesi hedeflenmektedir.”
İnternet bağımlılığı kadar, sanal dünyada kurulan tuzaklar çok riskli. Okullardaki eğitim tek başına yetmez, velilerin iyi birer gözlemci olması gerekir.
Paylaş