Paylaş
Üniversiteler ve ilgili kurumlar, pandemi için “dijital yönetim ittifakı” oluşturdu. Bu küresel bir salgında, devletin tüm kurumlarının alacağı pozisyonları gösteren önemli bir çalışma olacak.
Hacer Boyacıoğlu’nun aktardığına göre, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi (TOBB ETÜ) bünyesindeki çalışma, pandemi ve benzeri yaygın afet süreçlerinin idaresinde, dijital yönetim modellerini araştıracak ve hayata geçirilmesini sağlayacak. Tabii bu çalışmanın birden fazla tarafı ve destekçisi bulunuyor. Yaygın Afetler Dijital Yönetim İttifakı’na TOBB Üniversitesi’nin yanı sıra, Ante Group, ASELSAN, Bahçeşehir Üniversitesi, ODTÜ, SAS, Softtech, Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) ile Hollanda’nın Wageningen Üniversitesi’nin temsilcileri de katılıyor.
Projeyi yöneten Prof. Dr. Mehmet Akşit, koronavirüs de olduğu gibi yaygın afetlerin gelecekte de oluşacağını, bunlara hazırlanmanın en etkili adımının ülke çapında afetleri yönetebilecek dijital bir kurumsal sistemin kurulması olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mehmet Akşit, “Biz standartlar ve ekosistem çatısı sayesinde etkin ve verimli bir şekilde herkesin katkılarını vereceklerini düşünüyoruz. Ayrı ayrı çalışılsaydı israf ve verimsizlik olurdu” dedi.
Olası bir küresel afette kullanılacak dijital alt yapıların, doğru çalışması, arızaya dayanıklı, güvenli, emniyetli olması gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle, yaygın afetlerle mücadelede kullanılacak sistemler, stratejik düzeyde kritik önem taşıyor. Yapılacak planlama, devlet yönetiminin hemen her yönünü, toplumsal süreçleri ve kişisel hayatlarımızı etkileyecek.
Şimdi bilimkurgu filminden bir kare gibi görünen bu çalışmalara katkı sağlayan bilim insanlarına teşekkür etmek gerekiyor.
HAYDARPAŞA MUAMMASI
SEKİZ YILDIR BEKLENİYOR
İstanbul’un tarihi sembollerinden olan Galata Kulesi’ndeki restorasyon ayıbı, günlerden beri kamuoyunu meşgul ederken, bir başka sembolle ilgili gelişmeler de merak konusu. Haydarpaşa Garı’nın yeniden açılması ve restorasyon çalışmalarının tamamlanmasına ilişkin verilen hiçbir tarih de tutmadı. Sekiz yılı aşan çalışmalarda gelinen nokta, sık sık TBMM’de gündem maddesi oldu.
2018 ve 2020’nin başı için verilen açılış tarihleri geride kalırken, çalışmaların yavaşlatıldığı iddiaları gündeme getirildi. İstanbul Arkeoloji Müze Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2018 Mayıs ayında başlatılan çalışmalarda 400 işçi, 17 arkeolog ve 3 müze uzmanı görev aldı. Oysa bugün sayı bunun dörtte biri kadar. Yeni dönem çalışmalarında, 3 müze uzmanı, 15 arkeolog, 2 restoratör, 1 fotoğrafçı ve yaklaşık 100 işçi görevlendirildi.
Haydarpaşa Tren Garı’nda, konvansiyonel demiryolu hattı seferleri, hat yenileme gerekçesiyle 1 Şubat 2012 tarihinde durduruldu. Binali Yıldırım, Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde, 3 Mart 2016 tarihinde Haydarpaşa’nın restorasyon çalışmasından sonra tren garı olarak kullanılmaya devam edeceğini ifade etti. Sonraki Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan da Haydarpaşa Garı’nın 2018’de açılacağını söylemişti.
Verilen sözlerin üzerinden çok zaman geçti. Haydarpaşa Garı, kısıtlı bir kadroyla yeniden hayata döndürülmeye çalışılıyor.
Aynı zamanda TBMM Çevre Komisyonu üyesi olan HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, Haydarpaşa Garı’nın restorasyonuyla ilgili çalışmaları, TBMM gündemine getirmekten vazgeçmiyor. Ersoy, son olarak hem ulaştırma hem de turizm bakanına soru yöneltti.
“Haydarpaşa Tren Garı binasında ve 5 Plan No’lu binada devam eden restorasyon çalışmasının nerede ise durma noktasına geldiği gözlemlenmektedir. Restorasyon çalışmasında gelinen nokta nedir? Kaç kişi ile bu çalışmalar yürütülmektedir? Restorasyonun tahmini bitiş tarihi nedir? Yaklaşık sekiz yıldır ana demiryolu seferlerine kapalı olan Haydarpaşa Tren Garı’nın restorasyonu ve gar sahasında süren arkeolojik kazılar ne zaman tamamlanacaktır? Haydarpaşa Garı açılınca, hangi trenler Haydarpaşa Gar varış/kalkışlı olarak çalıştırılacaktır?”
Sorular çok net. Şimdi ilgili bakanların, hem gecikmenin nedenlerini açıklaması hem de açılışıyla ilgili tarih vermesi bekleniyor.
Paylaş