Nuray Babacan

YÖK’e kalite sorgusu

11 Aralık 2021
Ülkelerin karnelerinde, üniversitelerinin dünya sıralamasında yeri ve yabancı öğrenci çekme kapasiteleri neredeyse ekonomileri kadar önem taşıyor. Bu nedenle YÖK’ü ziyaret eden milletvekilleri, üniversitelerin ‘eğitim kalitesi ve niteliğini’ sorguladı: “Neden ilk 500’de üniversitemiz yok?”

TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyeleri geçtiğimiz günlerde YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ı ziyaret etti. Toplantıda en önemli konu, üniversitelerdeki eğitim kalitesi, öğretim üyelerinin bilimsel çalışmaları ve küresel rekabet oldu.

Milletvekilleri, üniversite sayısının artmasına karşılık, eğitim kalitesinin düştüğünü, dünya sıralamasında Türk üniversitelerinin bulunmadığını dile getirdiler. YÖK Başkanı Özvar “Türk üniversitelerinin dünyada ilk 500’e girebilmesine dönük bir vizyonumuz var. Onlara rehberlik yapacağız. Üniversitelerde kalitenin daha da yükseltilmesi için gayret edeceğiz. Üniversitelerimizde 240 bin yabancı öğrenci okuyor. Yabancı öğrencilerin ülkemizi tercih etmelerini istiyoruz” diye yanıt verdi.

Uluslararası kriterler belli. Birincisi nitelikli yayın, ikincisi üniversite-sanayi işbirliği, üçüncü ise eğitim öğretimde küresel rekabet. Saygınlık, parayla filan sağlanmıyor.

FUTBOLA ‘KEŞKEK’ FORMÜLÜ

Hatay'da düzenlenen ‘gastromoni buluşmaları’ organizasyonuna katılan gazeteciler, başarının yemek üzerinden tarif edildiği ilginç bir sohbete katıldılar. Hatay’ın bir süreden beri yıldızı parlayan futbol takımının başarısı ‘keşkek’ örneğiyle dile getirildi.

Umut Erdem’in

Yazının Devamını Oku

Asgari ücret toto

5 Aralık 2021
Asgari ücrette yapılacak olası düzenleme en önemli gündem maddesi. Bu konuda beklentiler yüksek ama hükümet ince eleyip sık dokuyor.

Konu, bu hafta yapılan AK Parti MYK toplantısında ilginç bir şekilde ele alındı. Cumhurbaşkanı MYK üyelerine asgari ücretin ne kadar olması gerektiğini tek tek sordu. Öğrendiğimize göre üyeler, 3 bin 800 TL ile 4 bin lira arasında görüş dile getirdiler. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin ise 4 bin liralık önerilere pek de sıcak yaklaşmadı. Asgari ücretin 4 bin lira olması durumunda işverene maliyetinin 6 bin 500 liraya çıkacağını, bunun özellikle 10 kişiden az işçi çalıştıran işletmelerde işten çıkarmalara yol açabileceğini dile getirdi. Bu kaygı herkes tarafından paylaşılınca, işten çıkarmaları önlemek için 10 kişiden az işçi çalıştıran işletmelere vergi ve SGK primi desteği verilmesi formülü dile getirildi. Cumhurbaşkanı sadece not aldı ve “Dar gelirlileri rahatlatacak, yaşam şartlarını iyileştirecek bir düzenleme olacak” demekle yetindi. Şimdi gözler, milyonların beklediği rakamda.

AMAN ÇİRKİN DEMEYELİMSosyal medyayı adabıyla kullanma ve dijital mecralarda yaşanan sorunlar, milletvekillerini yordu. TBMM Dijital Mecraları Araştırma Komisyonu’nda verilen örnekler herkesi şaşkına çeviriyor. Sosyal medyada lince uğrayanlar, viral olan konular, 16 yaşın altındaki çocukların gece yarılarına kadar online olması, komşusunun şifresini kırmaya çalışanlar; anlat anlat bitmiyor.

Sosyal medya ve sosyoloji alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. Levent Eraslan komisyon toplantısında,  viral olan yanlış bilgilere örnek verirken, Angela Merkel’in kullanılan bir fotoğrafına atıf yaptı. “Oradaki tek doğru bilgi Merkel’di, onu da çirkinliğinden anlarsanız zaten” deyince, Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman derhal devreye girdi. Yayman, “Aman hocam çirkin demeyelim. Sayın Merkel, değerli bir liderdir, kadındır. Almanya’ya önemli hizmetler yapmıştır” diye düzeltti.

Komisyonda anlatılan ilginç örneklerden biri de gençlerin üçte birinin komşusunun şifresini kırmaya çalıştığı oldu. Yani sosyal medyayı adabıyla kullanma sorunumuz olduğu açık. Bunun denetlenmesiyle, özgürce kullanımı arasındaki ince çizginin nerede başladığı ise henüz bilinmiyor.

BÖLGELERİN ŞİDDET YARIŞIYıllar oyunca kadına yönelik şiddetin haritaları çıkarıldı. Önce batı illerindeki şiddetin, doğu illerinden nasıl fazla çıktığına kafa yoruldu. Geleneksel ve feodal yapı nedeniyle doğu illerinde şiddetin yıllarca gizli kaldığına kanaat getirildi. Sonra yıllar içerisinde gerçek rakamlara ulaşıldı.

Fiziksel şiddette, Doğu ve Güneydoğu illeri başı çekti. Psikolojik şiddette ise Karadeniz birinci çıktı.

Geçen ay NG Araştırma şirketi tarafından yapılan “kadına yönelik şiddet” araştırması basında yer buldu. Araştırmanın psikolojik şiddet bölümü daha çok dikkatimizi çekti. Karadeniz’de her iki kadından biri psikolojik şiddete maruz bırakılıyor. Kadınlar psikolojik şiddete maruz kaldıklarını, sorun kendilerine tek tek anlatıldığında anlıyorlar.

Yazının Devamını Oku

Kadın avukatları duyun

4 Aralık 2021
"Şekli eşitlik değil, gerçek eşitlik” sloganıyla yola çıkan kadın avukatlar, Ankara’da bugün başlayacak Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu öncesinde önemli bir hazırlık yaptılar.

Cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa son verilmesini isteyen kadın avukatlar, bunu sağlayacak ilkelerin Barolar Birliği’nce ilan edilmesi için imza kampanyası başlattılar.

Birçok talep arasında en dikkat çekeni, savunma hakkıyla ilgili: “Din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, fikir, yaş, felsefi düşünce, etnik, sosyal ve coğrafi köken, bedensel engel ve benzeri özellikler nedeniyle kadınlara, çocuklara, LGBT’lilere ve azınlıklara yönelik nefret söylemleri içeren beyan ve savunmaların savunma dokunulmazlığı dışında olduğu ve kabul edilemeyeceği açıkça ifade edilerek bu ilkenin; Avukat Meslek Etik, İlke ve Kurallarında açıkça yer alması sağlanmalıdır.”

Bu, tüm temel sorunların çözümü için bir talep. Ayrıca kadın avukatlar, mesleklerini yürütürken karşılaştıkları cinsiyetçi anlayışa da son verilmesini istiyorlar. Doğal olarak çatı örgütlerinden de ‘toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ayrımcılık ile mücadele edileceğini’ taahhüt etmesini talep ediyorlar. Türkiye Barolar Birliği’nin yeni yönetimi, mesleğin ana dinamiğini oluşturan kadın avukatların sesini duymazsa, bu yolda yürürken, çok güçlü bir partnerini kaybetmiş olacak.

GÖZLER MERT FIRAT’I ARADIÜnlü sanatçılardan Sezen Aksu’yu, Tarkan’ı veya Sertap Erener’i TBMM koridorlarında görmek pek alışılmadık bir şeydir. Parlamento muhabirlerinin, yıllar önce Meclis’i ziyarete gelen Tarkan’a, “Sayın Tevetoğlu” diye başlayan resmi tondaki soruları, kendisini şaşkına çevirmişti. Bu kez, milletvekilleri oyuncu Mert Fırat’ı görmek istediler ama olmadı.


Yazının Devamını Oku

Sahte fatura sürprizi

28 Kasım 2021
Kamuoyunda naylon fatura olarak bilinen, sahte fatura düzenleyenlere verilecek yeni cezalar, uzun süredir siyasetin gündeminde.

Cezaların yeniden düzenlenmesi planlanırken, bir sürpriz yapıldı. Yeni çalışmaya etkin pişmanlık maddesi yeniden monte edildi. Birçok kişiyi ilgilendiren, zaman zaman “Sahtecilik yapanları affediyorsunuz” eleştirilerine neden olan bu düzenlemenin ayrıntılarını geçtiğimiz haftalarda Hürriyet’te okudunuz. Konuyu bu satırlara taşımamızın nedeni, taslağa son dakikada eklenen bir madde.

Madde, kimilerine göre kısmi, kimilerine göre direkt af düzenlemesi. Şöyle ki; “sahte fatura suçu işleyenlerden soruşturma aşamasında, ana parayı ve cezasının yarısını ödeyenlerin” hürriyeti bağlayıcı cezasından yüzde 50 indirim yapılacak. Daha önce geri adım atılan bu madde yeniden gündemde.

Teklif, zincirleme suç tanımı getirerek, aynı başlıkta birden fazla ceza alınmasını da ortadan kaldırıyor. Ayrıca, bu suçlara verilen alt limit ceza 3 yıldan 5 yıla, üst limit ceza ise 5 yıldan 8 yıla çıkarılıyor. Düzenleme son şeklini aldıktan sonra önümüzdeki hafta TBMM’ye gelecek. Özellikle enerji ve inşaat sektöründe milyonlarca lira vergi kaçakçılığına yol açan sahte fatura konusu gündem olacak. Kimilerine göre adaleti sağlayacak, kimilerine göre ayrıcalık yaratacak. Emin olduğumuz tek konu, çok tartışılacak.

DÜNYA BUNU KONUŞUYORASGARİ ücretin ne kadar arttırılacağı tartışıladursun, dünyada sadece 4 gün çalışıp, herkese ‘temel gelir’ belirlenmesiyle ilgili adımlar atılıyor. Niye derseniz? 2030 yılında yapay zekâ ve robotik üretim nedeniyle dünya nüfusunun yüzde 10’u işsiz kalacak. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki bütçe görüşmelerinde ilk kez ‘yeni çağın üretim anlayışı, temel gelirde devletlerin sorumluluğu ve yeni çalışma sistemi’ gibi farklı konular konuşuldu.

Hacer Boyacıoğlu’nun aktardığına göre, konu CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba tarafından gündeme getirildi. Dünyada teknolojik gelişmelere bağlı olarak 4 gün çalışmanın gündeme geldiği, Finlandiya, Kanada ve İsviçre gibi ülkelerin tüm vatandaşların çalışma zorunluluğu olmayan sisteme geçmeye hazırlandığı aktarıldı. Hesaplara göre 2030’lu yıllarda dünya nüfusunun yüzde 10’u, 2040’larda yüzde 20’si işsiz kalacak. Bu nedenle sistem, dört saat ve dört gün çalışmaya evrilecek.

Evrensel Temel Gelir’ işte bu noktada devreye giriyor. Tüm vatandaşların yaşam standartlarını ve refah seviyesini korumak için ‘temel gelir’ belirlenecek ve herkes buna sahip olacak. Ağbaba’nın “Bir an önce tartışmalıyız” dediği konu, HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan tarafından da destek gördü.

Yazının Devamını Oku

Vekilin aşı isyanı

27 Kasım 2021
Son dönemde aşılama yavaşlarken AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat, yaşadığı bir acıyı, ‘aşı karşıtlarına isyan’ sözleriyle paylaştı: “Eşimin teyzesi COVID-19’dan vefat etti. Aşı karşıtlarının etkisinde kalarak aşı olmamıştı. Şimdi içimden bu güzel insanı kandıranların yüzüne tükürüp ‘katilsiniz’ demek geliyor...”

Türkiye'de günlerdir aşıya olan ilginin azalması tartışılıyor. Sağlık Bakanlığı’nın yeni bir anlayışla, bu kanıtsama ve ilgisizliği ortadan kaldıracak yeni bir kampanya dili geliştirmesi gerektiğini söyleyenler çok. Eski tip yasakları kimse beklemiyor ama aşı ve PCR zorunluluğunun masada olduğunu biliyoruz.

Bütün bunlar yaşanırken, TBMM’den bir isyan sesi yükseldi. AK Parti İstanbul Milletvekili İffet Polat ilginç bir mesajla sosyal medyadan yaşadığı acıyı paylaştı. Aşı karşıtlığının özellikle muhafazakâr mahallede yaygın olduğu biliniyor. İşte Polat’ın isyanı:

“Eşimin teyzesi COVID-19’dan vefat etti. Çok muhterem, imanlı, hayırsever bir hanımefendiydi. Aşı karşıtlarının etkisinde kalarak aşı olmamıştı. Şimdi içimden bu güzel insanı kandıranların yüzüne tükürüp ‘katilsiniz’ demek geliyor...”

Polat, kendisini bu mesajı atmaya götüren nedenleri ve yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Bu mesajı paylaştıktan sonra aşı karşıtlarının saldırısına uğradım ama çok da destek gördüm. Her şey ortada. Aşının yüzde 80-90 koruyuculuğu var. Ya da hastalığı hafif geçirmenizi sağlıyor. Komplo teorileri, vehim ve absürt iddialarla insanların kafasını karıştırıyorlar. Aşının orta ve uzun vadede riskleri olabileceğini herkes söylüyor. Ama ölüm riskini ortadan kaldırdığı da ortada. Bunu göze alıyoruz. Dindarlık, ecel gibi konulara getirip dayandırıyorlar. Burada din anlayışında bir sakatlık var. Teyzemizin aşı olmadığını bilseydim, uğraşırdım. Bu insanların etkisiyle aşı olmamış. Çocukları da ikna edememiş. Ben doktor değilim, ama teyzemizin ölümüne neden olanlar benim gözümde katil hükmündedir.”

Buna ilişkin yüzlerce örnek yaşanıyor, Anadolu’nun birçok yerinde. Günlük aşı 150 bine düştü. Aşısı tamamlananlar yüzde 60’a zor ulaştı. Göçmenlerle birlikte yaklaşık 15 milyondan fazla kitlenin hiç aşısı yok. Ve kışa giriyoruz. Cehaletle savaş, koronavirüsle savaştan daha zor görünüyor.

Yazının Devamını Oku

Hangarda anlatılanlar

21 Kasım 2021
Siyasetçilerin yerinde inceleme yapması, sorunları ve öncelikleri anlamaları açısından en doğru tercihlerden biridir. Fabrikada, hangarda, tarlada yapılacak inceleme bazen sayfalarca bilgiden daha çok iş görür.

TBMM Milli Savunma Komisyonu üyeleri geçen haftalarda, TUSAŞ (Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ) Motor Sanayi’ni ziyaret etti. Genel Müdür Mahmut Akşit’in anlattıkları vekillere ilginç geldi. Öncelikle söyleyelim, ABD ile yaşanan kriz nedeniyle, Eskişehir’i ilgilendiren iki sorun yaşanıyor. Birincisi, “F-35’lerin motor bakımı için burada yapılan hangarlar şimdilik boş bekliyor”, ikincisi, “Suudi Arabistan’ın F-16 motorlarının bakımı ilişkiler nedeniyle askıya alınmış.

Vekillerin ilgisini çeken başka bir konu İHA teknolojisi. İHA ve SİHA’ların motorlarının testi konusunda Türkiye’nin geldiği noktayı yakalayan ülke olmadığı öne sürülüyor. Verilen bilgiler de çarpıcı: “Özel bir basınç sistemi yapıldı. Dünyada tek ve şu anda en ileri teknoloji bu. Diğer ülkelerde bu tür testler, motorun hava basıncı kısılarak yapılıyor. Bizimki, motorun üstündeki tüm parçaları da test ediyor. Diğer sistemde, test edilip ‘2 bin fitte çalışır’ denilen bir İHA’nın o yüksekliğe çıkıldığında çalışmadığı görüldü. Oysa bizim sistemde, motorun üstündeki parçaların da buna nasıl tepki vereceği görülüyor. Güney Kore’nin ABD’den aldığı İHA’larda benzer sorun yaşanmış. Güvence verilen yükseklikte uçamamış. Şimdi, Güney Kore aldıkları İHA’ları bizim sistemimizde test etmemizi istiyor.”

Konu ilginç, uçak konusu tartışmalı olsa da İHA teknolojisi başarı hikâyesi.

MASANIN BAŞINA GEÇTİ

AK PARTİ’nin yeni grup başkanı olan İsmet Yılmaz, gelir gelmez farklı bir uygulamaya imza attı. Partide, grup başkanlığı uygulamasına geçilmesine rağmen, haftada bir yapılan grup yönetim kurulu toplantılarına, o haftanın nöbetçisi olan grup başkanvekili başkanlık etti. Yılmaz, kendisine aktarılan bu bilgiye rağmen, yan tarafa değil, masanın başına geçerek, bundan sonraki toplantıları kendisinin yöneteceğinin mesajını verdi.

İlk toplantı, daha çok bir sonraki haftanın çalışmalarının aktarılması ve bütçe takviminin nasıl işleyeceğinin anlatılmasıyla geçti. Genel Kurul’da bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından çalışmalara bir hafta ara verileceği, bu süreçte icra iflas düzenlemesinin tamamlanıp, enerji paketinin yasalaştırılacağı anlatıldı. Yılmaz, grubun çalışma sistemini inceleyip, anlatılanları dinlemekle yetindi.

Grup yönetim kurulu üyeleri sırayla, her hafta kendi yöresinin yemeğini ikram ettiği için, bu kez sıra Kahramanmaraş yemeğindeydi.

Koltuk değişiminin ardından, tek gelenek bu kaldı.

Yazının Devamını Oku

ABD’yle görüşmeler- 'İkna ekibi' önerisi

20 Kasım 2021
ABD ile Türkiye arasındaki ilişkiye yönelik sorunlar, iktidar partisi içinde alternatif önerilerin tartışılmasına neden oldu.

F-35 veya ikinci seçenek olarak gündeme gelen F-16 programının işler hale getirilmesi konusunda TBMM’nin devreye girmesini önerenler var.

Savunma heyetlerinin ABD’de temasları sürerken, bazı AK Parti kurmayları, özellikle Amerikan Kongresi ve Senatosu’nda oluşan direnci kırmak için parlamenter heyetler üzerinden temas kurulması önerisinde bulundular. Bu önerinin üst düzeyde de dile getirildiğini biliyoruz. Dirençli senatörleri ikna etmek ve Türkiye’nin yaptığı 1.4 milyar dolarlık ödemenin karşılığının verilmesinin ‘müttefiklik ve dostluk temeli’ üzerinden yürütülmesi gerektiği dile getirenler var.

Bu nedenle TBMM Başkanlığı, Türkiye-ABD Dostluk Grubu, TBMM Dışişleri Komisyonu ve büyükelçilerin de içinde bulunduğu ‘ilişkileri onarma ekibi’ oluşturulması öneriliyor. İki liderin yaptığı son görüşmede “karşı çıkan senatörler” konusunun gündeme geldiği ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da “Çoğunluğunuz var, isterseniz ikna ederseniz” dediği aktarılıyor.

Bu konuda henüz bir hareketlilik olmadığını biliyoruz. Şimdilik TBMM’deki muhataplarına bir görevlendirme yapılmadı. Sanırım bundan sonuç alınıp-alınmayacağı değerlendiriliyor.

AÇLIK VE SAVAŞ GÖÇÜDÜNYADAKİ göçmen hareketliliği, ilk kez İkinci Dünya Savaşı’ndaki rakamları aştı. Halen savaş, baskı, açlık nedeniyle dünyada 258 milyon kişi mülteci durumunda bulunuyor. Ve daha vahimi bunların 125 milyonunu kadınlar, 36 milyonunu çocuklar oluşturuyor.


Yazının Devamını Oku

TBMM'de öneri: ‘Ehliyetli evlilik’

14 Kasım 2021
Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusundaki en çarpıcı öneri, “Evlilik ehliyeti aransın” oldu.

Evlilik öncesinde kişilerden hepatit testi isteniyor, ama psikolojik geçmişlerine bakılmıyor. Evlilik belgesi, sürücü belgesinden daha az mı önemli?

Çalışmalarının sonuna yaklaşan TBMM Kadına Şiddeti Araştırma Komisyonu, artık önerileri topluyor. Komisyon üyelerinin, evlilik öncesi taraflardan ‘psikolojik rapor, sabıka kaydı, şiddet eğilimi olup olmadığına dair belge’ istenmesi önerisi oldukça destek gördü.

Komisyon üyeleri bu önerileri, sürücü belgesiyle örneklendirdiler. Araç kullanırken, insanlara zarar vermemesi için istenen belgeler, evlilik için gerekenlerden daha gerçekçi. “Nasıl sürücü belgesi alırken psikoloji raporu alıyoruz, psikologdan evlilik öncesi rapor alınması sağlanmalı” diyenler var.

Tabii öneriler bununla kalmadı. Toplantılarda, “Kadına şiddetle mücadele bakanlığı kurulsun”, “Kadına şiddetle mücadele için ihtisas mahkemeleri kurulsun”, “Sığınma evlerinde kalma süresi uzatılsın ve yerel yönetimlere bunun için özel bütçe verilsin”, “Hayat kadınları için rehabilitasyon programı başlatılsın” gibi birçok öneri sıralandı. Sorunlara bir kez daha parmak basıldı ama zihniyet değişimi sağlayacak temel eğitim olmadan sonuç almak zor gibi.

Evlilik öncesi ehliyet konusu, komisyon toplantısında destek görürken, komisyon raporuna da alınması benimsendi. Konuşmacılara destek veren Başkan Öznur Çalık da şu görüşleri dile getirdi: “İspanya’da kadına yönelik şiddetle mücadelede hem ceza hem hukuk yargılaması yapan ihtisas mahkemeleri var. Cezayı veren mahkeme, nafaka, velayet gibi hususlara da karar verebiliyor. Bu durum daha hızlı karar alınmasını ve uygulanmasını sağlıyor. Bölgesel çalışmalarla ilgili de biz hem yerel bazlı hem de bölge bazlı çalışmaları yapıyoruz ama bunu da arttırmamız gerekiyor. Evlenmeye aday olan çiftlerin mutlaka ön eğitimden, bilgilendirmeden geçirilmesi ve bu eğitim sonrası aldıkları ehliyetle evliliklerine başlamaları gerekir.”

‘MUTLU YAŞLILAR’ PROJESİ

Her canlının er ya da genç tadacağı yaşlılık, önemli bir konu. Dünyada 2050’de beklenen yaşlı oranı, şu anki nüfusun yaklaşık iki katı olacak. Türkiye’deki yaşlı nüfus oranları daha iyi olsa da AB ile yaşlı bakımı sırasında kültürel ihtiyaçlarına öncelik vermesi konusunda ilginç bir çalışma başlatıldı. Amaç, istismar ve ihmal edilmeyen mutlu yaşlılar yaratmak.

Türkiye ve AB, Güven Eğitim ve Sağlık Vakfı ve Hollanda’dan

Yazının Devamını Oku