Sınav formülü: Zihinsel beceri

SINAVLAR: Eğitimde sürekliliği ve gelişimi bozan sınavlarla ilgili değişiklikleri hem veli hem de öğretmenler bekliyordu. Aslında beklenen tam olmadı. Kademeli geçiş öngörülse de önümüzdeki günlerde bu konuda daha somut adımlar atılacağı düşüncesindeyim. Ortaöğretim ve yükseköğretime geçişte orta vadeli hedef yarışma ve elemeye yönelik sınava ihtiyacı azaltmak olsa da okullar ve bölgelerarası farkın giderilmesi, bütün okullarda çocukların öğrenmelerinin izlenmesi ve desteklenmesi gerekiyor. Sınavların içeriği, soru tipleri değişecek. Akıl yürütme, eleştirel düşünme, yorumlama, tahmin etme gibi zihinsel becerilerin sınanması öne çıkacak. Böylece formül ezberleme ve bilgi depolama önemsizleşecek. Sınavla öğrenci alan okulların sayıları kademeli olarak azaltılacak. Sınavsız yerleştirme konusunda esnek modeller geliştirilecek. Bu modeller de umarım en kısa zamanda açıklanacak.

YABANCI DİL: Yıllardır bekleniyordu, nihayet önemli bir adım atıldı. 2020’de 2’nci sınıflardan itibaren 2-12’nci sınıflarda uygulanmak üzere yeni bir yaklaşım ortaya konulacak. Ülke genelinde seviyenin okul türlerine göre çeşitlendirileceği dil eğitim programı uygulanacak. 2-4’üncü sınıflar oyun tabanlı öğrenme, 5-8’inci sınıflar farklılaştırılmış eğitim modeli uygulayacak. Okullara göre farklı dil becerileri oluşturulacak. Yani bugüne kadar uygulanan ve başarılı olmayan tek tip öğrenme metodundan vazgeçilecek. Ancak, bunun için öğretmen eksiği ve materyalin de karşılanması şart.

5 YAŞ ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİ: 4+4+4 eğitim modeline geçerken beklenen ve hayal kırıklığı yaratan 5 yaş erken çocukluk eğitiminin zorunlu olacağı müjdesi en çok eğitimcileri sevindirdi. Kırsal ve düşük yoğunluktaki yerleşim bölgelerinde çocuklar için esnek zamanlı ve alternatif erken çocukluk eğitimi uygulanacak. Şartları elverişsiz okullarda beslenme ihtiyacı karşılanacak, aileye materyal desteği verilecek. Yazın oyun temelli gelişim etkinliklerinin yer aldığı yaz okulu programları pilot okullarda başlayacak. Burada da öğretmen ihtiyacının ve materyallerin karşılanması için iyi bir bütçe ayrılması gerekiyor.

MÜFREDAT: Eğitimin temeli bana göre öğretmenden geçer. Gelecek nesli şekillendiren de öğretmenin vizyondur. Ancak öğretmenin de elinde güçlü müfredat olması gerekiyor. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Hoca, Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı döneminden müfredat konusuna hâkim. Bu konuda daha somut gelişmeler bekledim, ama niyeti de sevdim. “Müfredat çocukların ilgi, yetenek ve mizaçları doğrultusunda esnek, modüler ve uygulamalı olarak iyileştirilecektir” kelimeleri de bu konunun zamana yayılacağını gösteriyor.

TASARIM BECERİ ATÖLYELERİ: Okullarda sınavlar nedeniyle unutulmaya yüz tutan, hep arka plana atılan bilim, sanat, spor ve kültür odaklı atölyeler şimdi gün yüzüne çıkıyor. Dahası çocuklara bu atölye çalışmalarıyla problem çözme, eleştirel düşünme, üretkenlik, takım çalışması gibi beceriler kazandırılması hedefleniyor. Her okulun fiziki imkânı yetmese de bir yerden başlanması gayet iyi. Çocukların sosyal, sportif ve kültürel etkinliklerinin e-portfolyo içinde derlenip, verilerinin öğrencinin ihtiyacı olan çeşitli değerlendirme süreçlerinde kullanılacak olması da özlenen tablo. Umarım bu da en kısa zamanda yapılır.

ÖZEL GEREKSİNİMLİ ÇOCUKLAR: İllerdeki taramalarla ihtiyaç haritaları oluşturulacak. Bunun için mobil platform kurulacak. Yerel yönetimler özel eğitim alanında faaliyet göstermeleri için teşvik edilecek. Böylece bu çocuklar kapalı kapılar ardında kalmayacak, hayatın içine girecek. Yine hep gözardı edilen özel yetenekliler için okul ve eğitim sistemi de gözden geçirilecek. Yeni bir mevzuat hazırlanarak “Özel Yeteneklilerin Eğitimi, Bilim ve Değerlendirme Kurulu” oluşturulması önemli. Özgün zekâ ve yetenek testlerinin geliştirilmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın üniversitelerle “Zekâ ve Yetenek Tanılama Değerleme İzleme Merkezi ve Noktaları” oluşturması bu konuda yol alınacağını gösteriyor.

ANAOKULLARINDA ‘C PLAKA’ SORUNU

Özel Okul Öncesi ve Çocuk Kulüpleri Kurucuları Derneği, Ankara, Bursa, Mersin gibi bazı illerde zorunlu olan C plaka ile ilgili rahatsız. Onursal Başkan Nebahat Boğut, 0-6 yaş arasında okul öncesi eğitim kurumlarına giden çocukların “C” plakalı servis aracı kullanımı konusunda sorun yaşadıklarını söylüyor. Kusma, ağlama, altına kaçırma gibi fizyolojik sorunlar nedeniyle C plakalı servis araçlarının bu yaş grubunu taşımak istemediğini anlatan Boğut, “Çocuklarımızı biz kendi servis araçlarımızla taşıyabiliyorduk. Belediyeden gerekli belgeleri ve izinleri alarak güvendiğimiz, kendi personelimizle bu işi yapıyorduk. Şimdi C plaka çok kıymetli hale geldi. Bu yaş grubunu taşımakta zorlanıyorlar ve biz çocuklarımızın okula ulaşımında sıkıntı yaşıyoruz” diyor.