Paylaş
Bulunduğu bölgedeki kültür, sanat ve zanaat mirasının araştırılmasında, tasarıma ve esere dönüştürülmesinde önemli bir misyon üstlenen Olgunlaşma Enstitüleri’nde unutulmaya yüz tutmuş geleneksel dokumalardan, yerel tatların korunmasına, geçmişten bugüne yörelerdeki gelinliklerin incelenmesine; yöresel kadın giysilerinin oluşturulmasından iğne oyalarına, sandıklarda unutulup kalan eski yazmaların gün yüzüne çıkarılmasından müzelerde saklı kalan ürünlerin tekrar hayata kazandırılmasına kadar birçok çalışma yapılıyor.
6 BİN 830 ÜRÜN TESCİL ALDI
Geleneksel Türk sanatını yaşatmak ve geliştirmek için yürütülen proje kapsamında eylül ayında Türkiye genelinde 24 Olgunlaşma Enstitüsü’nün AR-GE merkezine dönüştürülmesi için çalışma başlattıklarını belirten Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, hedeflerini şöyle açıklıyor:
“Olgunlaşma Enstitüleri’nin etkinliği ve üretim kapasitesinin arttırılması amacıyla hazırladığımız projeyi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayesinde yürütüyoruz. Üretilen değerleri dünya çapında markalaştırmak ve tanıtmak için yeni birçok çalışmamız var. Enstitüler geçmişten günümüze gelen tarihi ve kültürel eserleri aslına uygun olarak tasarlayıp yeni ürünlere dönüştürüyor ve gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlıyor. Türk kültürünün örf ve ananelerinin aslına uygun bir şekilde geleneksel el sanatlarının güncellenerek ülkemizin yurtiçinde ve yurtdışında tanıtımının yapılması için yepyeni ürünler hazırlanıyor. Amaç araştırmaları yapılan farklı kültürleri günümüz sanat anlayışıyla harmanlayarak geleceğe taşıyan ürünler oluşturmak ve yöresel kimliklerini gelecek nesillere aktararak kalıcılığı sağlamak. Ayrıca Olgunlaşma Enstitülerimiz, Türk giyim ve el sanatlarının inovatif şekilde bugüne ve geleceğe aktarılmasının hedeflendiği proje kapsamında başlatılan fikri mülkiyet çalışmaları kapsamında tasarım tescil başvurusunda bulunduğu 7 bin 482 üründen 6 bin 830’una tescil aldı. 3 bin başvurunun dosyaları da hazırlanıyor. Nisan sonunda bu konuda daha güzel haberler vereceğiz.”
DÜNYA MARKASI OLMA YOLUNCA
Olgunlaşma Enstitüleri’nin, kurumsal kimlik kazanması amacıyla yapılan çalışmalar sonucunda markalaşma yoluna gidilerek BOH-ÇA markası yaratıldı. Türk Patent ve Marka Kurumu, BOHÇA markasını 2019’dan itibaren 10 yıl süreyle Milli Eğitim Bakanlığı adına tescil etti. Marka tescili ile enstitülerin kurumsal dönüşümünü sağlanıp uluslararası bir marka ve mağaza ile ilk adımı atıldı. Marka için İstanbul İstiklal Caddesi’nde bulunan Beyoğlu Refia Övüç Olgunlaşma Enstitüsü binasının giriş katında bir satış mağazası açıldı. Ayrıca İstanbul Beyoğlu Refia Övüç Olgunlaşma Enstitüsü bünyesinde 3 bin kitabı olan Kültür ve Sanat Kütüphanesi kuruldu. Öte yandan Pttavm satış portalı üzerinde Olgunlaşma Enstitüleri’nin mağazaları yer aldı.
NELER YAPIYORLAR?
* Yöresel etnik grupların kadın giysilerini araştırmak, kaybolanları yeniden ortaya çıkarmak, kullanılmakta olanları günümüz çizgileri ile gelecek kuşaklara aktarmak.
* Tarihsel motifler kullanarak örtü, tablo ve çeşitli objeler tasarlayarak kültürel değerleri tanıtıp gelecek kuşaklara aktarmak.
* Tarihi yapıların duvarlarında bulunan sembolleri inceleyerek hikâyelerini çıkarmak.
* Osmanlı tarihi boyunca kullanılan miğferlerin yapım ve kullanım şekilleri, sanatsal özelliklerini ortaya çıkarıp, ürüne dönüştürülmesini sağlamak.
* Yöresel gelinlikleri inceleyerek koleksiyon hazırlamak.
* Unutulmaya yüz tutmuş dokumaları geleneksel ve güncel tasarımlarda kullanarak gelecek nesillere aktarılmasını sağlamak.
* Osmanlı saray kıyafetlerinin desenlerinin yaşatılmasını sağlamak.
* Yerel tatların korunmasını sağlamak. Ulusal ve uluslararası düzeyde Türk yemek kültürünü tanıtmak, sofra kültürünün zenginliğini gelecek nesillere aktarmak.
* El sanatları ve bölge kültürünü inceleyip, kullanılan eşya, araç-gereçler ve eserleri araştırmak, örnek çalışmalar yapmak, günümüz estetik anlayışına uygun modernize çalışmaları yapmak ve arşivlemek.
* Müzelerde saklı kalan tüm ürünleri tekrar hayata döndürerek, hayatın bir parçası haline getirmek ve bugünün vitrininde yerini almasını sağlamak.
* Yöreye ait coğrafi işaretli ürünleri işleyerek marka değeri kazandırmak.
* Doğa ve çevreye sahip çıkma bilincini geliştirip soyut kavramların sanat ve zanaat yoluyla yaşamımıza kattığı izleri aktarmak (edebiyat, resim, şiir, müzik, naht, nakış vb).
* İğne oyalarının yalnızca yazma ve örtülerde değil modern hayatta da çağdaş tasarımlarla günümüzde eşya olarak kullanılabileceğini göstermek.
* Sandıklarda unutulmuş eski yazmaları, birebiri yapılarak gün yüzüne çıkarmak.
* Takı ve süs eşyalarını kayıt altına alıp, güncel tasarımlarını oluşturmak.
YOK YOK
* Replika ve tasarım kıyafetler, cepken, çorap, gömlek
* Çanta, kemer
* Kırlent, dekoratif örtü, duvar panosu, el dokuması örtü
* Sofra takımı (tabak, kaşık, sini, örme hasır, kahve tepsisi, seramik)
* Yöresel yemekler, peçetelik
* Takı seti, yaka iğnesi, mühür
* Masa süsü, lambader
* Yağlı boya panolar
* Hat ve tezhip çalışmaları, minyatür maket çalışması
* Dönem gelinlikleri
* Özel tasarım iğne oyaları
* Dokuma ve kök boya çalışmaları
* Padişah kostümleri, derviş kıyafetleri, derviş kemer ve sikkeleri
* Hat ve tezhip ile hazırlanan tablo ve minyatürler
* Yöresel bez bebekler
* Cam atık tabletler ve takılar
* Temalı kitap çalışmaları.
Paylaş