Paylaş
ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampüsü Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Aslı Bugay Sökmez bunun mümkün olduğunu söylüyor. Konuya “Eğilmek mi yoksa uzanmak mı daha kolay” sorusuyla giren Sökmez sözlerini şöyle sürdürüyor: “Küçük bir çocuk ebeveyninin kucağına çıkmak istediğinde, boy farkı nedeniyle kollarını açarak kucağa alınmayı talep eder. Anne-baba da eğer çocuğun talebini fark ederse, ona doğru eğilerek çocuğu kucağına alır. Tıpkı bunun gibi, çocuğunuzun psiko-sosyal ihtiyaçlarını size dile getirmesi ve size duygusal olarak yakınlaşması için de size doğru onun uzanmasını beklemeyin, siz ona doğru eğilin. Zorunlu olarak evde geçirdiğiniz bu kış tatilini çocuğunuzun psiko-sosyal ihtiyaçlarına eğilmek, ihtimam etmek ve gidermek için iyi bir fırsat olarak değerlendirin.”
İşte Doç. Dr. Sökmez’den 10 adımda pandemi gölgesinde iyi tatil tüyoları:
1. Evde sömestr havası yaratın: Geç kahvaltı etmek, biraz geç uyumak gibi küçük kaçamaklar ve gülümseyerek “Bugün de tatil” demeniz bile bu atmosferin oluşmasına bir adım olur.
2. Hiçbir şey yapmayın: Yok yanlış duymadığınız, belki tüm tatil boyunca değil ama en azında 2-3 gün çocuğunuzun tembellik hakkını kullanmasına izin verin. Bazen hiçbir şey yapmamanın da aslında yaratıcılığı geliştirdiğini bilin ve bundan korkmayın.
3. Duygularınızı kabul edin: Tatilde evde olmakla ilgili duygularınız hakkında çocuğunuzla konuşun. Siz de onun duygularını yargılamadan, eleştirmeden, kalpten dinleyin. Ne anlatmaktan ne de duymaktan korkmayın.
4. Fiziksel yakınlık yetmez, duygusal yakınlık kurun: Zaman ilişkilerin para birimidir. İlişkilerinize yatırım yapmak istiyorsanız, önce ilişkilerinize nitelikli zaman ayırmanız gerekir. Aynı evde olmak ne eşinizle ne de çocuğunuzla gerçek yakınlığı garantiler! Duygusal yakınlığı arttırmak için sadece sorun odaklı konuşmak yerine, sohbet etmeyi deneyin. Eski fotoğraf albümleri üzerinden, eski anıları konuşmak iyi bir başlangıç olabilir.
5. Eski rutinlerinizi ev ortamına adapte edin: Birlikte kamp yapmak, çadır kurmak, yemeğe gitmek gibi aktiviteleri ev ortamında deneyin. Birlikte gitmek istediğiniz ya da gitmeyi planladığınız yerlerin kültürünü, tarihi yerlerini internetten bulup bunun üzerine hayal kurabilirsiniz. Hatta oraya ait, yerel müzik eşliğinde bunu yapmak daha da keyifli olacaktır. Bu sırada çocuğunuzun nereleri görmeyi istediğini ve neleri merak ettiğini de duyma fırsatınız olur.
6. Yeni bilgiler ve oyunlar öğrenin: Özellikle küçük çocuğunuz varsa her gün birbirinize çok enteresan bir bilgi öğretme oyunu oynayabilirsiniz. Kaç gezegen var, bulutlar neden beyaz, ayılar neden kış uykusuna dalar, neden hıçkırırız, interneti ilk kim buldu gibi...
7. Online oyun oynamasına izin verin. Çocuğunuzun iletişim aletlerini dersler için saatlerce kullanmasına izin verdiğinizi hatırlayarak, belli saat aralıklarında oyun için de kullanmasına izin verin. Oyun oynadığı aralıkta çocuğunuza da kendinize de suçluluk yüklemeyin. Sadece çocuğunuzun gelişimsel özelliklerini dikkate alarak zaman sınırı koyun.
8. Yürüyüş yapın: Haftada en az 2 gün gerekli tedbirleri alarak birlikte yürüyüş yapın, hava güzelse evde hazırladığınız sandviçleri yanınıza alıp açık havada kış pikniği bile yapabilirsiniz.
9. Yeni bir şey deneyin: Birlikte yemek ya da kek yapmak olabilir ya da online bir sporu ya da dansı denemek de olabilir. Online bir müze gezmek ya da sevdiğiniz sanatçıların online konserini dinlemek de olabilir. Üretmeyi amaçlamadan, sadece deneyin ve gülün.
10. Keyif almayı ve eğlenmeyi odağınıza koyun: Yok Polyanacılık değil, olumsuzları görmezden gelin demiyorum ama “her şeye rağmen” eğer çocuğunuz sağlıklı bir şekilde evde sizinle birlikte ise buna şükretmeyi unutmayın. Bu durumun yorgunluğundan ve zorluklarından şikâyet etmek yerine, keyif almayı hedef haline getirin.
ÇOCUKLAR SİZİN AYNANIZ
- Çocuklarınızın yüzü, tavrı ve tutumunun anne-baba olarak hep sizi yansıttığını bilin. Eğer siz öfkeliyseniz onlar da öfkeli, siz tembelseniz muhtemelen onlar da... Eğer siz pandemi nedeniyle sürekli şikayet ediyor, sıkılıyor ve söyleniyorsanız muhtemelen onlar da yapar ama siz gülümsüyor ve her şeye rağmen kahkaha atmayı seçiyorsanız bilin ki onlar da mutluluğa daha yakın. Ebeveyn olmanın belki de en zor yanı, kendinizde sevmediğiniz ya da zorluk çıkaran yanlarınızı acil olarak onlar için değiştirme zorunluluğunuzdur. Unutmayın, siz değişirseniz hem onlar hem de tatilin tadı değişir.
Paylaş