Paylaş
Ortaokul son sınıf öğrencilerinin katılacağı Liselere Geçiş Sistemi (LGS) 2 Haziran’da, Yükseköğretim Kurumları Sınavı ise 8-9 Haziran’da yapılacak.
Artık aylar hatta bazıları için yıllar süren hazırlıklarda sona gelindi. Şimdi sıra sınava doğru son günleri ve sınav sürecini en iyi şekilde değerlendirmekte. Bunun için adayların sınav kaygısıyla baş etmeleri gerekiyor. Çünkü bu kaygı eğer dizginlenmezse sınav performansını etkileyebilir ve verilen emeğin karşılığının tam olarak alınamamasına neden olabilir. Bazı adaylar ve hatta aileler için sınav kaygılarının kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladığı bugünlerde İstanbul Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümünden Dr. Esra Gül Koçyiğit, hem öğrencilere hem de ebeveynlere önerilerde bulundu. Koçyiğit, ailelerin bazı durumlarda bizzat sınav kaygısının nedeni olabildiğinin altını çizdi ve kaygıyla baş edebilmenin akademik başarıyı arttırma anlamında önemli bir süreç olduğunu belirterek şunları söyledi: “Sınav kaygısı, adayın daha önce edindiği bilgiyi sınav sırasında yeterli derecede kullanabilmesini engelleyen, akademik başarısının düşmesine neden olan olumsuz bir duygu. Ülkemizde sıklıkla bir değerlendirme yöntemi olarak kullanılan ve gelecek yaşamı etkileyen sınavların oluşturduğu kaygıyı tanımak ve bununla baş edebilmek akademik başarıyı arttırmak açısından önemli.”
AİLELER BUNLARA DİKKAT
Kaygı her zaman sözle ifade edilmeyebilir. Sözsüz biçimde yani beden diliyle de gösterilebilir. Bu yüzden çocuğun kaygısını ifade edebileceği ortamlar oluşturulmalı. Aileler çocukla konuşup birlikte ortak eylem planı geliştirmeli. Çocuğun akademik performansı gerçekçi ölçütlerle belirlenmeli ve beklentiler bu doğrultuda oluşturulmalı. Çocuk yapıcı cümlelerle desteklenmeli, olumsuz ifadelerden kaçınılmalı. Her bireyin kendine has özellikleri olduğu unutulmamalı ve çocuk başkalarıyla kıyaslanmamalı. Bunun yalnızca bir sınav olduğu, kesinlikle kişiliği değerlendiren bir ölçüm olmadığı unutulmamalı. Kazanmak kadar kaybetmenin de normal olduğu çocuğa doğru şekilde anlatılmalı. Bazı çocuklarda ‘Sana inanıyorum’, ‘Başarılı olacaksın’ gibi ifadeler negatif etkiye neden olabilir ve kaygıyı artırabilir. Bu gibi durumlarda onu strese sokup kaygılandıracak ifadeler yerine mesela, ‘Birden fazla denemen gerekebilir’ gibi sözlerle yaklaşmak daha uygun olabilir.
NEDENLERİ
1) Kendine güvensizlik: Adayın sınavda başarılı olabileceğine inanması, kaygı seviyesini etkiler. Düşük yetkinlik inancı, daha yüksek kaygıya yol açar.
2) Doğru karar verememe: Sınav sırasında doğru kararlar verebilme becerisi, kaygı seviyesini düşürmeye yardımcı olur.
3) Düzenli çalışmama: Düzenli ve planlı çalışma, sınav kaygısını azaltmada etkili olur.
4) Düşük benlik: Yüksek benlik saygısına sahip bireyler, sınav kaygısıyla daha iyi başa çıkabilirler.
5) Mükemmeliyetçilik: Olumsuz mükemmeliyetçilik, sınav kaygısını artırır.
6) Umutsuz olma: Yüksek umut düzeyi, sınav kaygısıyla başa çıkmada yardımcı olur.
7) Otoriter aile: Demokratik aile tutumu, sınav kaygısını azaltırken, otoriter tutum kaygıyı artırır.
BELİRTİLERİ
MÜCADELE YÖNTEMLERİ
Paylaş