Paylaş
Kalabalık sınıfları, disiplinli eğitim anlayışıyla dikkat çeken ülke, zorlu yılların ardından hayata dönmenin tek yolunun eğitim olduğunu düşünerek kaynaklarını eğitime harcadı. Seul’de Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu ve ekibi ile birlikte ziyaret ettiğim Shinhan Üniversitesi’nin sahibi Kang Seugn Jong, eğitim mucizesini insan kaynaklarına ve özellikle öğretmene yatırımla başardıklarının altını çiziyor: “Bizde öğretmen ve profesörler kutsaldır, saygı ve sevgi gösterilir. İnsana yatırım yapıyoruz. Rekabete dayalı bir modelimiz var.” Fakat şunu da eklemeliyim: Öğretmenlerin en yüksek maaşı aldığı, dershanelere velilerin neredeyse maaşının üçte ikisini harcadığı, geceleri bile öğrencilerin ve öğretmenlerin okulda-kursta olduğu ülkede başarılı ama bir o kadar da mutsuz çocuklar yaşıyor.
İşte yerinde incelediğim Güney Kore eğitim mucizesine dair izlenimlerim...
EN YÜKSEK MAAŞ ÖĞRETMENLERE
GÜNEY Kore’de öğretmenler çok değerli ama matematik öğretmenleri en üst sırada. Öğretmenlerin ülke ortalaması üzerinde gelirleri var. Emekli olduktan sonra da bu gelir düzeyi maaşlarına yansıyor. 10-15 yıllık bir öğretmen en az 5 bin dolar alıyor. Özel derslerle yıllık geliri yüz binlerce doları bulan öğretmenler var. G.Kore eğitime en çok para harcayan ülkelerin başında geliyor. 2008’de ülke GSMH’sinin yüzde 7.6’sı eğitim yatırımlarına ayrıldı. Bu oran, yüzde 5.9 olan OECD ortalamasının üzerinde.
ZORUNLU EĞİTİM 9 YIL
ÜLKEDE 9 yıllık zorunlu eğitim var. Bunun ilk 6 senesi ilkokul, 3 yılı ortaokul. Lise eğitimi 3 yıl ve zorunlu değil. Ancak öğrencilerin neredeyse tamamı liseye devam ediyor. Öğrenciler yılda toplam 220 gün eğitim alıyor.
GECE ETÜDÜ
LİSE eğitimi daha çok üniversiteye hazırlık için geçiyor. Okullarda dersler saat 17.00’de bitiyor ancak gece 23.00’e kadar etüt, kurs ve özel dersler devam ediyor. Öğrenciler genellikle dershane ya da okul içindeki kurslardalar. İlkokula gidenler bile özel ders alıyor. Sınıf başına öğrenci sayısı diğer OECD ülkelerinden fazla. Sınıf ortalaması ilk ve ortaokulda 35, lisede ise 40.
PISA’DA ÖNE GEÇTİ
ULUSLARARASI PISA sonuçlarına göre Güney Kore 9’uncu sırada yer alıyor. Türkiye ise 72 ülke arasında 54’üncü sırada. PISA testinde Türkiye’deki öğrenciler bilim, matematik ve okumada OECD ortalamasının altında kaldı. Türkiye bilim alanında 52, okumada 50 ve matematikte 49’uncu sırada yer alırken Güney Kore bilimde 11, matematik ve okumada 7’nci sırada oldu. 2016’da İngilizce yeterlilik endeksinde Türkiye 72 ülke arasında 51’inci, Güney Kore 11’inci sırada yer alıyor.
AĞIR STRES
OECD verilerine göre, Kore, diğer sanayileşmiş ülkelere kıyasla 11 ile 15 yaş arasındaki gençler arasında en yüksek stres oranına sahip olan ve bu yaş grubunda en çok intiharın olduğu ülke olarak gösteriliyor. Öğrencilerin başarılı olması için acımasız bir baskı var. Yetenekten ziyade çalışkanlık önemli.
KARATAHTAYA DEVAM
ÜLKEDE sınıfta akıllı tahta, telefon ya da elektronik aygıtların öğrencilerin derse odaklanmasını azaltacağı düşünüldüğü için sınıflarda karatahta ağırlıkta. Sadece ülkedeki üstün yetenekli çocukların okuduğu 8 okulda tüm teknolojik imkânlar en üst seviyede veriliyor.
ÖĞRENCİLERİN KÂBUSU: SUNEUNG SINAVI
ÜNİVERSİTE sınavı öğrencilerin kâbusu. Eğitimleri üniversite giriş sistemi olan Suneung’a bağlı. En iyi üç üniversiteye girmek için yarışıyorlar. Her yıl kasım ayı başında yapılıyor. Yaklaşık yarım milyon öğrencinin girdiği bu sınav süresince hayat duruyor. Sınav, öğrencilerin aynı zamanda nasıl bir gelir elde edeceklerinin de ilk adımını oluşturuyor. 8 saat arka arkaya yapılan bir maraton. 400’ü aşkın üniversite olmasına rağmen SKY Lig’dekilerin (Seul, Kore ve Yonsei üniversiteleri) birine girebilmek için bu yarış yapılıyor. Sadece yüzde 2’si bu okullara girebiliyor. Ancak buradan mezun olanlar da ülkenin en iyi şirketleri olarak gösterilen Hyundai, LG ve Samsung gibi markalara rahatlıkla girebiliyorlar.
MİRAS DEĞİL DİPLOMA
GÜNEY Koreli aileler çocuklarına ne kadar çok miras bıraktıklarıyla değil, nasıl okuttukları, nasıl bir diploma aldırdıklarıyla övünüyor. O nedenle hem çocuklarının eğitimine para harcıyor hem de onları daha iyi olmaya zorluyorlar. Güney Koreli ailelerin eğitim giderlerine katılım oranı diğer OECD ülkelerinden çok yüksek. Eğitim maliyetinin yüzde 20’sine yakınını aileler üstleniyor. Anaokullarında eğitim giderlerinin yüzde 80’ini yine aileler veriyor. Maaşlarının üçte ikisi sınav harcamalarına gidiyor.
SAYGI HİTABI: HOCAM
ÜLKEDE yıllardır aynı eğitim sistemiyle devam edildi, müfredat değiştirilmeden sadece öğretmene yatırım yapıldı. İnsanlar birbirine hitap ederken genellikle isim söylenmiyor, mesleği öncelik alınıyor. Birisini yüceltmek istenirse “hocam” diye hitap ediliyor. Öğretmenlik çok saygı duyulan bir meslek. Atanamama, işsiz kalma gibi kaygıları yok. Toplumdaki statü yüksek olunca gençler de bu mesleğe yöneliyor. İlkokul öğretmen adayları 4 yıllık eğitimi tamamladıklarında öğretmenlik sertifikası alabiliyor, 3 yıllık bir deneyim ve hizmetiçi eğitim sonrasında atanabiliyorlar. Ortaokul öğretmenleri 4 yıllık eğitimin ardından bir lisans programı tamamlayıp atanıyorlar. Öğretmenler en az 30 gün hizmet içi eğitim alma zorundalar.
Paylaş