Paylaş
Müzik dünyasının uluslararası alanda en prestijli ödülü olan Grammy’e Türk besteci Esin Aydıngöz, aday gösterildi. “Best Arrangement, Instrumental or A Cappella” dalında Grammy Ödülleri’ne aday olan Aydıngöz, adaylığını Alana Da Fonseca ve Chris Bacon ile paylaşıyor. Geçtiğimiz kasım ayında Netflix’e damgasını vuran Tim Burton imzalı “Wednesday” dizisi için yaptıkları The Rolling Stones’un “Paint It Black” düzenlemesiyle büyük ödüle aday olan üçlü, Ludwig Göransson, Nkosilathi Emmanuel Sibanda, John Carter Cash ve Hilario Duran gibi isimlerle yarışıyor.
SPOTIFY’DA 25 MİLYON DİNLENDİ
Yalnızca Spotify’da 25 milyon kereden fazla dinlenen “Paint It Black” düzenlemesi, Golden Globe ve Emmy ödüllerinde de birçok adaylığı bulunan Wednesday’in en sevilen sahnelerinden birinde yer alıyor. Başrollerinde Jenna Ortega, Emma Myers, Christina Ricci ve Catherine Zeta-Jones’un bulunduğu dizi Netflix’de 83 ülkede bir numara oldu. Paint It Black, Esin’in ilk Grammy adaylığı.
ARANJMANI İSTANBUL’DA YAPTI
30 yaşındaki Aydıngöz için bu adaylığı en özel yapan ögelerden birisi de bu aranjmanı İstanbul’dan yapmış olması. Normalde Amerika’da yaşayan ama pandemi dönemini ailesiyle Türkiye’de geçiren Aydıngöz, hem yurtiçi hem uluslararası projeleri ile kariyerine devam ediyor. Los Angeles’ta yaşayan besteci, orkestra şefi ve piyanist Esin Aydıngöz, televizyon dizileri, filmler ve video oyunları başta olmak üzere değişik projeler için besteler yapıyor; ayrıca konserlerde, turnelerde ve festivallerde piyanist, orkestra şefi ya da müzik direktörü olarak yer alıyor.
SONUÇLAR 4 ŞUBAT’TA
Aydıngöz, birlikte çalışma yaptığı iki arkadaşı Alana Da Fonseca ve Chris Bacon ile birlikte ilk 5’e kaldı. 4 Şubat’ta yayınlanacak sonuçlara göre kazanıp kazanmayacağı belli olacak.
DÖRT YAŞINDAN BERİ PİYANO ÇALIYORUM
- Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Önder Aydıngöz ve dermatolog Prof. Dr. İkbal Aydıngöz’ün kızı olan Esin Aydıngöz, müzik tutkusu için şunları söylüyor: “Müzik benim için büyük bir tutku ve müziği asla bir iş olarak görmüyorum. Aldığım her proje daha da büyük hayallerimi gerçekleştirmem için açılan yeni bir kapı ve içinde rol aldığım her proje benim için bir onur. İnsan sevdiği işi yapınca 7/24 çalışsa bile çalıştığını hissetmiyor. Çünkü tutkusunu işi haline getirebilmek büyük bir şans ve mutluluk. Berklee maceram 16 yaşımdayken beş haftalık bir yaz okulu ile başlamıştı. O yaşta evden ayrılmam ve kısa bir süre sonra yurtdışına yerleşmem hem benim hem de ailem için büyük bir değişimdi. Hepimizin emeklerine değmesi için hep çok çalışmam ve en iyiyi hedeflemem lazım. 4 yaşından beri piyano çalıyorum. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın yarı zamanlı piyano bölümünü bitirdim. Bazen akrabalarım ‘Önce gerçek bir mesleğin mi olsa?’ diyorlardı ama ben bunu hiçbir zaman istemedim. Annem ve babam da ne mutlu ki hep müziğin gerçek mesleğim olabileceği konusunda beni yüreklendirdi.”
KİMDİR?
ONLARCA ÖDÜLÜ VAR
- Esin Aydıngöz, İstanbul’da Saint Joseph Fransız Lisesi’ni ve aynı zamanda Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi İstanbul Devlet Konservatuvarı’nın yarı zamanlı piyano bölümünü bitirdikten sonra yüksek öğrenim için ABD’ye gitti. Berklee College of Music’ten, dereceyle mezun oldu. Sonrasında film endüstrisinin merkezi olan Los Angeles’ta yaşamaya başladı. 2022’de bir yıllığına Boston’a dönerek mezun olduğu Berklee College of Music’te öğretim üyesi ve Film Müziği Bölümü Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. Aydıngöz, 2022 yılında da Simchas and Sorrows adlı uzun metrajlı filmin bestecisi olarak Amerika’daki besteci ve söz yazarlarının derneği olan SCL (Society of Composers and Lyricist) tarafından her yıl verilen David Raksin Parlayan Yetenekler Ödülü’ne aday gösterilmişti. Müziklerini bestelediği en son belgesel Black Barbie’nin dünya prömiyeri South by Southwest Festivali’nde yapıldı. The Monster of the Desert isimli kısa filme yaptığı müzikle Chicago Korku Filmleri Festivali’nde “En İyi Film Müziği” ve Crimson Screen Korku Filmleri Festivali’nde “En İyi Kısa Film Müziği” ödüllerini aldı. Bunların dışında kısa film müzikleri ve ünlü oyuncuların rol aldığı dizilere yaptığı bestelerden de çok sayıda ödül kazandı.
MÜZİK DÜNYASININ EN PRESTİJLİ ÖDÜLÜ
- Müzik dünyasının en prestijli ödülü olan Grammy ödülleri 1958’den beri veriliyor. Grammy Ödülleri her yıl 108 kategoride, 30 farklı müzik türünde veriliyor. The Recording Academy’e üye olan müzik dünyasının en önemli isimleri oy kullanıyor. Akademinin kriterlerine uygun olan projeler ödüle başvurabiliyor. Türk müzik yapımcıları Ahmet Ertegün ve Arif Mardin de daha önce bu önemli ödülü kazanan isimlerden.
Paylaş