500 bin öğrenci dershane bursu için yarıştı

Bu sözler Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’e ait. Zaten dershaneler bunu önceden görmüş olmalı ki, kayıtlara başladı. Zaten TÖDER Genel Koordinatörü Faruk Tatar’ın söylediğine göre dershanecilik sektörüne hakim üç büyük grup tarafından Türkiye’nin her yerinde eş zamanlı ancak farklı isimler altında düzenlenen sınavlara 500 binden fazla öğrenci başvurdu. Bu öğrenciler sınavlara girerek burs kazanmaya çalıştı. İşin ilginç yanı başvuranların yüzde 80’ini ara sınıf öğrencileri yaptı. Yani ulusal sınavlara katılmayacak gruptan oluşuyor.
Hem bu sayılara, hem de Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in söylediklerine bakılırsa baştan beri aslında pek kimsenin inanmadığı “dershaneler kapanacak” sözü biraz daha ötelenecek. Zaten sınavın kalkması için önce yavaş yavaş kamuoyu gündemine gelen okul türlerinin yeniden yapılanması, sonrasında sınavların kalkması ve dershanelere olan ihtiyacın artık olmaması gerekiyor. Bütün bunlar da çok ama çok zaman alacak. ÖSYM Başkanı Ali Demir bile üniversite sınav sistemindeki değişikliğin ancak 2015’ten itibaren olacağını söylüyor. SBS’nin kalkmasına da zaman var. Tabii ki bu durumda sınavlar kalkmayacağı için dershaneler eğitim vermeye devam edecek. Yani kaygıya gerek yok, işlere devam.

 ***

RedHack ve YÖK
Geçen haftanın eğitimde sürpriz gündemini RedHack oluşturdu. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) elektronik belge yönetim sisteminin siber saldırıya uğraması, ve veri tabanındaki gizlilik taşıyan bilgi ve belgelerin hukuk dışı yollarla paylaşılması yükseköğretim camiasında çok konuşuldu.
8 Ocak’tan itibaren “gizli” ibareli belgeler sosyal medyada tek tek gündeme geldi, sonra da basına yansıdı. YÖK bu belgelerin yayınlanmasının gizliliğin
ihlali suçunu oluşturduğun hatırlatarak, gözdağı verdiyse de dosyaların ortaya çıkmasını engelleyemedi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı siber saldırı sonrasında erişimin engellenmesi için mahkemeye başvurdu ama sonrasında da dosyalar yayınlanmaya devam etti. Üniversitelerdeki yolsuzluk paralarıyla neler yapıldığına yönelik belgeler yayınlanmaya başlayınca rektörler arka arkaya açıklamalar yaptı. Şimdi YÖK de, üniversiteler de bunu yapanların peşinde. Bakalım yükseköğretimle ilgili hacker’lar kimler? Yakalanabilecek mi, yoksa onlar bütün bunları kulak arkası yapıp, işlerine devam edecek mi?