Paylaş
Doç. Dr. Murat Mücahit Yentür, İstanbul’un yeni milli eğitim müdürü. Yani 3 milyon öğrencisi, 175 bin öğretmeni olan bir kentin eğitimi ondan sorulacak. Dicle nehri kenarında Ahmet Hamdi Tanpınar ve şair Sezai Karakoç’unda bir süre yaşadığı ufak bir Anadolu kasabası olan Maden’de doğdu. Emekçi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Yentür, Yalova Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1993’te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne girdi. Sonraki yıllarda yüksek lisans ve doktorasını yapan Yentür, “1993’ten bu yana öğrenci olmadığım bir yılım yok” diyor.
YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİ
Eğitim yönetimi, fiziki coğrafya, küresel girişimcilik ve liderlik alanında çalışmaları bulunan Yentür, halen İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa’da eğitim yönetimi ve denetiminde yüksek lisans öğrencisi. Doçentliğini de eğitim bilimleri alanında 2023 yılında alan Yentür, çalışma hayatının ve sosyal yaşantının getirdiği yoğunluk içinde zihninin bir köşesinde öğrenci kalmanın kendisini canlı tuttuğunu söylüyor ve bunun yaşama dair güçlü bir motivasyon olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “Resmiyetin ötesinde, sürekli okumak, bilgilenmek ve gelişmeleri yakından takip etmek beni günlük rutinin dışına çıkarıyor. Bir eğitimci olarak bu tutumu, sadece kariyer perspektifinden değil, aynı zamanda rol model olma ve hayat boyu öğrenme açısından da değerli buluyorum. Çocuklarımıza ve öğrencilerimize daima hayat boyu öğrenmenin ve kendini geliştirmenin önemini vurguluyoruz. Ancak bu ilkeyi sadece sözlerle değil, davranışlarımız ve eylemlerimizle de yaşamaya çalışıyoruz.”
HER KADEMEDE ÇALIŞTI
Biri ortaokul, ikisi lisede üç çocuk sahibi olan Murat Mücahit Yentür’ün eşi de rehberlik öğretmeni. 48 yaşında olan Yentür, mesleğin her aşamasını deneyimlemiş ve bu deneyimlerini İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü’nde sürdürecek olan tecrübeli bir eğitimci. 1997’de mesleğe öğretmen olarak başladı, 5 yıl coğrafya öğretmenliği, 5 yıl müdür yardımcılığı yaptı. 2007-2014 yılları arasında Bahçelievler Anadolu Lisesi ve Çapa Fen Lisesi’nde müdürlük yaptı. 7 yıl Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevinde bulundu. İki yıl önce de İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’ne atandı. 29 Ağustos’ta İstanbul Millî Eğitim Müdürlüğü görevine başlarken yanında birçok yenilikçi ve dikkat çekici proje getirdi. İşte Yentür’ün eğitime kazandırmayı planladığı projelerden bazıları:
İŞTE YENİ MÜDÜRDEN YENİ PROJELER
HARİKA ÇOCUKLAR KEŞFEDİLECEK
Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan bir projeyi hayata geçiriyoruz. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile stratejik bir işbirliğiyle İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı’nın desteğiyle Maçka Kampusu’nda 4-6 yaş arası çocuklarımız için özel bir anaokulu kuruyoruz. Bu okulda, üniversitemizin hocalarıyla öğretmenlerimizin hazırladığı programla çocuklarımıza erken yaşta sanat eğitimi ve sanatsal bir algı oluşturma imkânı sunulacak. Projemizin ana hedefi, çocuklarımızın doğuştan gelen yeteneklerini, ilgilerini ve potansiyellerini erkenden keşfederek onları bu doğrultuda yönlendirmek. Okulumuza alınacak 100 öğrencinin yarısı İTÜ eğitim ailesinin çocuklarından, diğer yarısı ise detaylı değerlendirme süreci sonrasında seçilecek çocuklarımızdan oluşacak. Bu inovatif yaklaşımımızla Türkiye’de okul öncesi sanat eğitimine yeni bir boyut kazandırmayı amaçlıyoruz.
OKUL ÖNCESİNDE KODLAMA EĞİTİMİ
İTÜ iş birliğiyle, Ayazağa Kampusu’ndaki anaokulumuzda, 4-6 yaş grubuna kodlama başta olmak üzere bilgiişlemsel düşünme becerileri, tasarım odaklı düşünme becerileri kazandırmaya ve bu becerilerin geliştirilmesine odaklanacağız. Yani çocuklarımız, okul öncesi eğitimleri sırasında bilgiişlemsel düşünme ile tanışma ve bu alandaki temel becerileri edinme fırsatı bulacaklar. Okulumuzda eğitim alacak 100 öğrencinin yarısı yine İTÜ eğitim ailemizden seçilirken, diğer yarısı İstanbul’da yaşayan ailelerimizin talepleri doğrultusunda belirlenecek. Bu yaklaşımımızla, çocuklarımızı dijital çağın gereklilikleriyle erken yaşta tanıştırarak onları yarının dünyasına hazırlamayı amaçlıyoruz.
BİLİM SANAT MERKEZİ
Önümüzdeki eğitim öğretim yılında İTÜ Ayazağa kampusunda Teknopark içinde 12 derslikli bir bilim sanat merkezi açıyoruz. Girişimcilik ruhunun öğrencilerle buluşması, İTÜ’nün o bütün zengin laboratuvarlarından atölyelerinden ve güçlü akademik hoca kadrosundan öğretmenlerimiz ile birlikte faydalanacağımız yeni bir bilim sanat merkezine kavuşacağız.
HER OKULA KRİTER PUANI
Okullarımıza kendi vizyonlarını tanımlama ve bu vizyon doğrultusunda kendi hedef ve başarılarını objektif bir şekilde ölçme fırsatı sunacak bir portfolyo sistemi üzerinde çalışıyoruz. Bu sistemde, 200’den fazla değerlendirme kriterimiz var. Öğretmenlerimizin etkinlikleri, akademik performans, okulun paydaşlarıyla ilişkisi, uluslararası projeler ve gerçekleştirilen diğer etkinlikler gibi çeşitli kriterler bu portfolyonun içinde yer alacak. Her okulumuz bu kriterlere göre bir puanlama alacak. Ancak kamuoyuna açıklanmayacak. Yeni atanacak okul yöneticileri, bu puanlamalar sayesinde okulun potansiyelini ve gelişim alanlarını net bir şekilde görebilecek. Ayrıca, bu sistem bize de okullarımıza nasıl daha etkin destek olabileceğimiz konusunda yol gösterici olacak. Şişli ve İzmir’de bunu hayata geçirdik. Şimdi sıra İstanbul’da.
CUMARTESİ BULUŞMALARI
“Herkese açık, şeffaf ve erişilebilir bir yönetim anlayışını benimseyerek, her ayın üç cumartesi gününü İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’müzün Sultanahmet’teki binasında, saat 09:00-17:00 arasında veli, öğretmen ve diğer eğitim paydaşlarımızla birebir buluşma zamanı olarak ayırdım. Randevu şartı olmaksızın herkesin düşüncelerini, beklentilerini ve varsa eleştirilerini doğrudan bana iletebileceği bu buluşmaların, karşılıklı anlayış ve iş birliğinin artırılması için bir fırsat sunacağına inanıyorum. Ayrıca pazar günlerini, eğitim ortamlarımızı daha fonksiyonel ve konforlu hale getirmek için okullarımızın fiziki altyapısını incelemeye, yapısal güçlendirmeler ve diğer gereksinimler hakkında çalışmalara ayıracağım.”
GELECEĞİN YAZARLARI
- “Okuma kültürünü bir adım öteye taşıyarak çocuklarımızın dört temel becerilerinin mihenk taşını oluşturan yazma becerilerine katkı sunmak adına “Yazarlık Atölyeleri”ni hayata geçirme kararı aldık. Bu sene ilkokul ve ortaokul seviyesinde pilot uygulamamızı başlatıyoruz. Önce eğitici eğitimi programı ile istekli öğretmenlerimizi yazarlık süreçleri konusunda bilgilendireceğiz. Ardından, ilkokul ve ortaokul öğrencileri için belirlenen zaman dilimlerinde serbest etkinlikler ve ders dışı aktiviteler olarak bu atölyeler düzenlenecek. Öğrencilerin hikâye, şiir, anı gibi özgün eserleri yıl sonunda bir araya getirilip kitaplaştırılacak.”
Paylaş