24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun... Gelecek inşa eden ‘kahramanlar’
Sabahları ‘işe’ değil ‘okula’ gidiyorum diyerek evden çıkan öğretmenlerimiz, her gün yeni bir hayata dokunarak bazen bir kuşağın bazen de bir ülkenin kaderinin değişmesini sağlıyor.
Ben de 24 Kasım arifesinde, dokunuşlarıyla çocuklara gelecek inşa eden öğretmenlerin hikâyesini yazdım...
BİR SORUSUYLA DOKTOR ÇIKARDI
Bir arkadaşımın çocuğu matematik dersinde hep başarısız oluyordu. Malum öğrencilerin çoğu matematiği pek sevmez. İşte bu çocuk da sevmediği için başarısız oluyor ya da başarısız olduğu için sevmiyordu matematiği. Yeni başladığı lisede bu dersle olan mesafesini fark eden öğretmeni, daha senenin ilk günlerinde “Yarın gel de seninle bir görüşelim” deyip onu odasına çağırdı. Çocuk öğretmeninin kendisine ne diyeceğinin merakıyla endişeli, uykusuz bir gece geçirip sabah soluğu öğretmeninin yanında aldı. Öğretmeni onu güler yüzle karşılayıp karşısına oturttu, bir de çay söyledi ve şu soruyu sordu: “Bu dersi sana sevdirmek için ne yapabilirim?” İşte bu kısacık soru çocuğun tüm endişesini, korkusunu gidermeye yetti. Sonraki günlerde matematiğe sıkı sıkı sarıldı, çok başarılı oldu. Liseye başlarken aklından bile geçirmediği halde tıp fakültesini kazandı. O öğrenci şimdi işini seven başarılı bir doktor. Bir öğretmenin yaklaşımıyla hayatının akışı değişti. Bırakın tıp fakültesini belki de üniversite bile okumayacak olan bu çocuk, bir öğretmenin ona matematiği sevdirmesi sayesinde tıp fakültesini bitirdi, doktor oldu. Yani matematikle barışmak ona parlak bir eğitim hayatının kapısını açtı. Tabii bu kapının anahtarını ona bir öğretmen vermişti...
SOKAKTAN SINIFLARA
Bir başka öğretmen, okul dağıldıktan sonra bir grup çocuğun bahçedeki potada basketbol oynadığını fark etti. Bir süre onları pencereden izledi. Bu çocuklar okulun öğrencileri değildi. Ama hepsi de okul çağında çocuklardı. Merak edip yanlarına gitti, onlarla sohbete başladı. Bu sohbet sırasında çocukların basketbol oynamayı çok sevdiklerini ama okula gitmediklerini öğrendi. O öğretmen ne yapıp edip, sokakta yaşayan bu çocukları okula kaydetti, onları okulun basket takımına alıp başarıdan başarıya koşmalarını sağladı. Şimdi o çocukların içinden yetişen işinsanları onlarca kişiye işveren bir şirketi yönetiyorlar. Bir öğretmenin dikkati, öğretmen sorumluluğuna yakışan davranışı ve emek vermesiyle o çocuklar topluma yararlı saygın bireyler olarak yetiştiler.
KÖY OKULU ŞAMPİYONLARI
Spor salonu olmayan bir köyde, öğrencilerini Türkiye’de bilinmeyen 14 spor dalı ile tanıştıran, onların hepsini lisanslı sporcu yapan, bazılarını da milli takıma kazandıran köy okulu öğretmeni olmasaydı, o çocukların yeteneklerini kim keşfedecekti? Denizli’de bir köyün kaderini değiştiren beden eğitimi öğretmeninin adı Suat Arı’ydı. İşte bu dört örnekteki gibi adını duymadığımız, bilmediğimiz, tanımadığımız ülkemizin her köşesinde mucizeler yaratan, öğrencilerinin hayatının akışını değiştiren, onlara dokunan kim bilir ne kadar çok öğretmenimiz var. Öğrencilerini anlamaya çalışan, onların gizli kalmış becerilerini, yeteneklerini keşfeden bu isimsiz kahramanlar sabahları evden çıkarken “işe gidiyorum” demezler, “okula gidiyorum” derler. Çünkü onların yaptıkları ‘iş’ değil, öğretmenliktir. Öğretmenin işi gücü; çocukları en iyi şekilde yetiştirmeye gayret etmek, küçük dokunuşlarla öğrencilerinin hayatlarına katkılar sunmaktır. Bir öğretmen, küçük bir dokunuş çok şeyi değiştirir. Cehaletle savaşan, emek veren, hayal kurduran, öğrencilerinin kendisini keşfetmesini sağlayan tüm öğretmenlerimizin günü kutlu olsun...
KENDİSİNE ‘KEFİL’ OLAN ÖĞRETMENİNİN HEYKELİNİ DİKTİ
Sonraki yıllarda çok ünlü bir eğitimci olarak tanıyacağımız ve 2016 yılında kaybettiğimiz İbrahim Arıkan’ın hayatının dönüm noktasında da bir öğretmenin çabası vardı. Arıkan, Anadolu’da bir köyde doğmuş, ilkokulu zor şartlarda bitirmişti. İlkokul sonrasında okuyabilmek için tek şansı yatılı öğretmen okuluna gitmekti. İşte tam o günlerde yine mesleğinin hakkını veren 3 yıllık bir Türkçe öğretmeni tuttu elinden. İbrahim Arıkan’ın okula kabul edilmesi için 1 yıllık maaşını tazminat olarak ödemeyi taahhüt ederek, ona kefil oldu ve okumasını sağladı. Bu sayede hayatı değişen İbrahim Arıkan da yıllar sonra ünlü bir işinsanı ve eğitimci olunca, İsmet Öğretmen’in heykelini hem okulunun bahçesine hem de çiftliğine dikti. Kurduğu okul, üniversite ve şirketlerle binlerce insana iş sağladı. Eğer İsmet Öğretmen o gün öğretmen okula kabulü için meslektaşlarını ikna etmeseydi, Arıkan’ın kaderi bambaşka olacaktı.
SAYILARLA ÖĞRETMENLERİMİZ
- Örgün eğitim kapsamındaki okullarda görev yapan öğretmen sayısı 2023-2024 eğitim-öğretim yılında 1 milyon 168 bin 896.
-Bu öğretmenlerin 993 bin 397’si resmi okullarda, 175 bin 499’u özel okullarda.
-Öğretmenlerin 452 bin 814’ü erkek, 716 bin 82’si kadın.
-Kademelere göre dağılım ise şöyle; 84 bin 67’si okulöncesi eğitimde (anaokulu), 308 bin 636’sı ilkokulda, 378 bin 203’ü ortaokulda ve 397 bin 990’ı ortaöğretimde.
- Yaygın eğitim kurumlarında da (Halk Eğitim Merkezi, Bilim Sanat Merkezi, Olgunlaşma Enstitüsü ve Rehberlik Araştırma Merkezi) 8.975’i erkek, 8.562’si kadın olmak üzere 17 bin 537 öğretmen görev yapıyor.
-Uzman öğretmen: 564.563
-Başöğretmen: 65.276
-Yeni yasa ile uzman ve başöğretmen sayısına 300 bin öğretmen daha eklenecek.
