Yok mu trafiğe çözüm bulacak bir babayiğit!´

Ağır mı oldu? Varsın, olsun. İstediğin kadar anlat, istediğin kadar her akşam televizyonlarda kazalardan örnekler göster, nafile. Karmış, buzmuş boş, direksiyona geçtik mi canavar kesiliyoruz.
Adam, yana yakıla trafik sigortasının primlerinden şikayet ediyor; bakıyorsunuz siciline, her sene en az beş maddi hasarlı kazaya karışmış. ‘Kardeşim dikkatli kullan ki, primin artmasın’ diyorsun, umurunda değil; hem şikayete hem kazaya devam.
Geçen haftaki kar yağışında gördüklerimden sonra bir kere daha anladım ki, istediğin kadar eğit, istediğin kadar primleri artır, istediğin kadar işaret koyup, uyarılarda bulun, istediğin kadar kamu spotu yayınla boşuna.

KAR, BUZ KİMİN UMURUNDA

Bakıyorsun, tipi halinde kar yağıyor, yollar desen buz; normal şartlarda bile aracın ilerlemesi mümkün değil, ama adam o şartlarda bile zikzak yapıyor. Bakıyorsunuz, kış lastiği olan araç bile gidemiyor, ama adam 80 model, üzerinde fabrikadan çıkarken takılmış, haliyle de kaymak gibi pürüzsüz hale gelmiş lastiklerle buzda gitmeye çalışıyor. Nasıl gitme, bir sağdaki araca çarpıyor, bir soldakine.
Daha vahimi de var. Kar ve buzdan trafik kilit olmuş, kendini uyanık zanneden saygısızlar, emniyet şeridine giriyor; onu gören diğerleri, ‘Enayi ben miyim?’ deyip, o da dalıyor. Öbürü, öbürü derken, emniyet şeridi de kilitleniyor. Arkadan gelen ambulans ise gidecek yol kalmadığından, hastasıyla birlikte bekliyor. O sırada radyodan, ‘dinleyiciler haber verdi şu güzergahta -ki, benim de olduğum güzergah- trafik durma noktasında, ambulans gidemiyor, lütfen yol verin’ diye anons yapılıyor. Şaka gibi. Radyo aranıyor ama yoldaki birkaç kişi inip de emniyet şeridine girenleri durdurup, ambulansa yolu açmayı aklına getirmiyor.
Bitmedi. Emniyet şeridine girenler bu sefer ani hareketle normal şeride geçmeye çalışıyor; sonuç, zincirleme kaza. Sonra da kilit olan trafik saatlerce açılmıyor. Hangi birini anlatayım.

GÜN BAŞINA BİN 155 KAZA

Biraz araştırma yaptım. Geçen yıl ülke genelinde 377 bine yakın trafik kazası medyana gelmiş. Yani, günde ortalama bin 155 kaza olmuş. Bu kazaların yüzde 90’a yakını da sürücü hatalarından kaynaklanmış. Sigorta şirketleri ise bu kazalarda oluşan maddi hasar nedeniyle 2.5 milyar TL ödemiş. Vefat ve sakatlık tazminatlarını hesaba bile katmıyor. Onu da katarsam -ki, sadece kazalardan dolayı ödenen bedeni hasar tutarı 4 milyar lirayı aşıyor- toplam oluşan sigorta hasarı, 6 milyar TL’yi buluyor. Yani sigortacılar, bu kazalardan dolayı günlük ortalama 17 milyon TL’ye yakın hasar ödemişler.
Sonra da diyorlar ki, yollar temizlenmiyormuş, yetkililer müdahale etmiyormuş, tuzlama yapmıyormuş, hiçbir yerde polis yokmuş, sıkışık trafiğe kimse çözüm bulmuyormuş.
Sen kalkıp, tüm uyarılara rağmen ‘sıkı şoförümdür’ deyip karda, buzda kabak lastikle trafiğe çıkarsan, emniyet şeridine dalar, dalmakla kalmayıp başkasının önüne atlayıp, kazaya sebep olursan, buzlu yolda araçla artistik hareketler yaparsan; yolları tuza boğsalar, her köşe başına bir polis dikseler kaç yazar.
Bunları yapıyorsan, çarpışan arabalar gibi yollarda cirit atıyorsan, o zaman ‘Her sene trafik sigortası primi artıyor’ diye ağlamayacaksın. Dua et ki, halen trafik sigortasını yaptırabiliyorsun. Başka ülkede olsa sigorta yapmazlar, trafiğe de çıkarmazlar.
Diyeceğim o ki, konu trafik ve kazaysa, sadece polisiye tedbirlerle sorun çözülmüyor.