Paylaş
Finansal Sistem başlığı altında, yapılacaklar arasında, aynen şu madde yer alıyor: Yabancı para ihraçları yapmak için kamu yatırım kuruluşları birleştirilerek güçlü bir kurumsal finansman şirketi oluşturulurken, kamu portföy yönetim şirketleri birleştirilmek suretiyle güçlü bir alım kapasitesi sağlanacaktır.
Buradan anlaşıldığı kadarıyla önümüzdeki üç yıl içinde, Yeni Ekonomi Programı kapsamında, kamuya ait yatırım kuruluşları ile portföy şirketleri birleştirilecek. İşin yatırım tarafını bir kenara bırakıyorum, portföy şirketleri boyutuna değineyim. Pazarda kamuya ait üç portföy yönetim şirketi var. Bunlar da kamu bankalarının iştiraki olan kurumlar; Halk Portföy, Vakıf Portföy ve Ziraat Portföy. Her üç şirket de yatırım ve emeklilik fonlarını yönetiyor, yatırım danışmanlığı yapıyor.
KAMUNUN PORTFÖY ŞİRKETLERİ
Biraz araştırma yaptım, kamuya ait üç portföy yönetim şirketinin pazardaki toplam payı yüzde 20’ye yakın. Üç şirket de yine kamuya ait kurumların fonlarını yönetiyor. Örneğin, Vakıf Portföy, Vakıf Emeklilik’in emeklilik fonlarının yönetiyor. YEP’e göre, bu üç kamu şirketi birleştirilecek ve kamunun pazarda tek bir portföy yönetim şirketi olacak.
Peki, birleşmeden amaç ne? Daha da önemlisi bu birleşme ne sağlayacak? Onu da sordum, soruşturdum. Öğrendiklerimi paylaşayım. Sermaye piyasalarının derinleşmesi ve bu piyasadaki oyuncuların da güçlenmesi gerektiği hem Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın sık sık gündeme getirdiği bir konu hem de Yeni Ekonomi Programı’nın temelini oluşturuyor. Bu üç şirketin birleşmesi ile portföy yönetim pazarında güçlü bir oyuncu ortaya çıkacak. Bu güçte bir şirket, yurtdışından kaynak getireceği gibi Türkiye’nin bu piyasada yaratacağı kaynaklarını da yurtdışına pazarlayabilecek. Bunlar en temel nedenler. Eminim, kamu şirketlerinin birleşmesi YEP’in, kamuda tasarruf ilkesine de katkıda bulunacaktır. Bunun ötesinde bu birleşme rol model bile olabilir. Ne mi demek istiyorum? Portföy yönetim pazarından bahsediyorsak, yüzde 2-3 paya sahip küçük küçük şirketlerin birleşmesi için de örnek oluşturabilir demek istiyorum.
BİRLEŞME NE GETİRECEK?
Eminim şimdi birileri, ‘üç kamu şirketinin birleşmesi pazarda tekel oluşturmaz mı?’ diye soracaktır. Oluşturmaz. Emeklilik fonlarını ele alalım; yeni getirilen kural gereği bir emeklilik şirketinin kurucusu olduğu fonların en fazla yüzde 40’ını bir portföy şirketi yönetebiliyor ki, bu da emeklilik şirketine en üz üç portföy şirketi ile çalışma zorunluluğu getiriyor. Bu da şu anlama geliyor, bugün kamuya ait emeklilik şirketleri yine kamuya ait portföy yönetim şirketleri ile çalışırken; üç portföy şirketinin birleşmesi ile oluşacak şirket, kamunun emeklilik şirketlerinin portföyünün sadece yüzde 40’ını yönetebilecek. O nedenle bu pazarda tekel konumu olmaz diyorum.
Son olarak şunu da belirteyim, kamunun yatırım ve portföy yönetim şirketlerini birleştirme kararı; bana, önümüzdeki dönemde kamuya ait başka sektörlerdeki şirketlerin de birleşebileceği sinyalini veriyor. Mesela, sigorta şirketleri gibi; mesela, emeklilik şirketleri gibi.
Paylaş