Paylaş
Bir gün önce Hüsnü Özyeğin’in sahibi olduğu Fiba Sigorta, Japonlara satılmış ve haliyle de sektörde yabancı sermayenin payı biraz daha artmıştı. Sohbetimiz sırasında şirket yöneticilerinden biri şu soruyu sordu: “Sizce, sektörde yabancı sermayenin payının bu kadar fazla olması doğru mu?” Bu sorudan yola çıkarak, sigortacılıkta yabancı sermayenin durumunu inceledim.
Bugün sigorta sektöründe emeklilik şirketleri de dahil olmak üzere toplam 55 şirket faaliyet gösteriyor. Bu 55 şirketin, 34’ü yüzde 100 yabancı sermayeli. 4 şirkette ise, yabancı sermayenin payı yüzde 50’nin üzerinde. Yine sektörde faaliyet gösteren 4 şirkette ise, yabancı sermayenin payı yüzde 50’nin altında. Anlaşılacağı üzere, sigorta pazarında sadece 13 şirket yüzde 100 yerli sermayeye sahip.
Kısa bir bilgi daha vereyim.
Bugün itibariyle sigorta sektöründe toplam sermayenin yüzde 65’e yakını da yabancı sermayeye ait.
Pazar payları yüzde 62
Gelelim, üzerinde çok tartışılan yabancı sermayenin sigorta pazarındaki payına. 2010’un Nisan ayı verilerine göre, yüzde 100 yabancı sermayeli şirketlerin pazardaki payları yüzde 54.14.
Yani toplam 4 milyar 817 milyon liralık primin, 2 milyar 608 milyon lirasını yabancı sermayeli şirketler üretiyor.
Yabancı sermayenin ağırlıklı olduğu sigorta şirketleri ise, pazardan yüzde 7.84 pay alıyor. Bu şirketleri de kattığımızda yabancı sermayenin Türk sigorta pazarındaki payı yüzde 62’ye yakın.
Konuya bir de şirketlerin pazardaki ağırlıkları açısından bakalım. Çünkü, bugün sektörde ilk 10 şirket pazarın yüzde 63.35’ine, ilk 20 şirket de yine pazarın yüzde 82.66’sına hakim.
İşte bu ilk 20 şirketin 12’si yüzde 100 yabancı sermayeli şirketler. Daha açık şöyle anlatayım. Toplam sigorta pazarının yüzde 82.66’sını elinde tutan 20 şirket içinde, yabancı sermayenin payı yüzde 45’in üzerinde.
Sırada başka şirketler var
Lafı fazla uzatmaya gerek yok. Son beş yılda yabancıların sigorta sektörüne yoğun ilgisi -ki, bu ilgi halen de sürmektedir- nedeniyle bugün pazarın 62’sine yabancı sermaye hakim.
Yeri gelmişken hemen şunu da belirteyim. Şu anda pazardaki yabancı sermayeli şirketler tamamen Türk sigortacılık yasalarına göre faaliyet gösteriyorlar ve Türkiye’deki denetim kuruluşları tarafından denetleniyorlar. Ayrıca altını çizmekte fayda var. Yabancı sermayeli şirketlerin büyük bir çoğunluğu da Türk yöneticiler tarafından yönetiliyor ki, bana göre bu da çok doğru bir yaklaşım.
Tabi bu noktada sorulması gereken soru şu: Yabancı sermayenin sektördeki payı bu kadarla sınırlı kalır mı? Hemen cevabı vereyim. Kalmaz. Çünkü, Sabancı Holding’e bağlı Aksigorta ki, bugün pazar payı itibariyle sektörün dördüncü şirketidir, yabancı ortak aradığını açıkladı.
Ayrıca Yapı Kredi Sigorta ve Yapı Kredi Emeklilik global kriz öncesi yine yabancılara satılacaktı ancak kriz nedeniyle bu satış planı ertelendi. Yani, bu iki şirket de önümüzdeki dönem yabancılara satılacak şirketler arasında geliyor. Unutmamak gerekir ki, Yapı Kredi Sigorta’da sektörün altıncı büyük şirketi.
Yabancıların payı artabilir
Kendi adıma şöyle bir hesaplama yaptım... Önümüzdeki dönemde bu üç şirketin satılması ya da ortaklık kurulması halinde, bugünkü yabancı sermayenin pazardaki payının üzerine, yüzde 12.79 bir pay daha eklenecektir. Bu durumda da yabancı sermayenin payı pazarda yüzde 75’lere kadar çıkacaktır.
Şimdi, yazımın girişinde belirttiğim, şirket yöneticilerinden birinin sohbet sırasında sorduğu soruyu; yorum yapmadan, ben de okuyuculara sorayım: Sizce, sektörde yabancı sermayenin payının bu kadar fazla olması doğru mu?
Paylaş