Tüketiciye karşı şeffaf olalım doğruları konuşalım

Peşin peşin söyleyeyim, yazacaklarımdan kimse alınmasın, gücenmesin, durumdan da vazife çıkarmasın.

Haberin Devamı

Konu sigorta ise, tüketicinin şeffaf, doğru bilgilendirilmesi gerekiyor. Çünkü sigorta tüketicisi, artık eski tüketici değil. Soruyor, soruşturuyor, yön bile veriyor.

Geçenlerde Axa Sigorta’nın –ki, Türkiye’nin eski ve pazarda etkin şirketidir- CEO’su Guillaume Lejeune’nun bir açıklaması dikkatimi çekti. Lejeune, iki hususa değiniyor. Birincisi, Türk halkının sigortaya bakışı ki, bu konuda “Ülkenizde ‘inşallah’ kelimesini sıkça duyuyorum. Türk insanı hayat sigortası gibi formüllere yönelmek yerine işi Allah’a havale ediyor” diyor. İkincisi ise Türk sigorta pazarının mevcut durumu ki, bu konuda da Lejeune, “Sigorta sektörünün temelinde güven yer alıyor. Türkiye’de son dönemde iki şirket piyasadan çekildi. Bu tür olaylar, sektöre güveni olumsuz etkiliyor. Küçük ölçekli, kaldıramayacağı düzeyde rekabetçi fiyatla iş yapmaya çalışan bazı şirketler var” diyor.
Açıkça söyleyeyim, bu ülkede 45 milyona yakın poliçe var, potansiyel de yüksek ve sigorta pazarı da her yıl yüzde 5’lerin üzerinde büyüyor. Yabancı sermayeyi cezbeden de işte, bu. Allah’a havale durumu ise, çok eskilerde kaldı. Tek sorun, bilinç eksikliği. Burada da iş sigortacılara düşüyor.

 

AXA SİGORTA

 

Haberin Devamı

Gelelim, Lejeune’un, sigorta pazarı hakkındaki tespitlerine. Burada biraz durup, gerçekleri konuşalım. İki şirketin pazardan çekilmesinin de, rekabetçi fiyatla iş yapılmasının da nedeni trafik sigortası ki, aylardır biz de bu konuya dikkat çekiyoruz. Konu trafik sigortası olunca, Axa’dan da bahsetmek gerekiyor.
2013 yılında Axa Sigorta, sermayesinin üzerine 750 milyon TL daha koyma kararı aldı. Dikkatinizi çekerim, o dönem, 750 milyon lira demek, sigorta sektöründeki tüm şirketlerin toplam sermayesinin neredeyse yüzde 15’ine denk geliyordu. Öyle ki, bu parayla yeni şirket bile kurarsınız.
Peki, neden bu karar alındı? 2012 yılında Axa Sigorta, 600 milyon liraya yakın rekor zarar açıkladı. Zararın 472 milyon lirası da trafik sigortasından kaynaklanıyordu. Çünkü Axa, o yıl, toplam trafik sigortası satışının yüzde 27’sini gerçekleştirmişti. Yani, pazarın dörtte biri Axa’nın kontrolündeydi. Tabi, tek zarar eden şirket Axa Sigorta değildi. 2012’de sektörün, trafik sigortasındaki toplam zararı 1,2 milyar liraya yakındı. Daha açık bir anlatımla, toplam zararın yüzde 40’a yakını Axa’nındı.

 

Haberin Devamı

428 MİLYON TL ZARAR

 

Şimdi soruyorum: Küçük ölçekli, pazar payı yüzde 1 olan şirketler, pazarın dörtte birine sahip bir şirketle nasıl fiyatta rekabet eder, etse kaç yazar? Yüzde 27 payı olan şirket, fiyatları indirdi mi, hem poliçe sayısını artırır, pazar payını büyütür hem de küçük şirketleri, tabiri caizse boğar. İşte, Axa’nın o yıllarda yaptığı tam da buydu. Zararın nedeni de buydu. O yüzden, “Küçük ölçekli, kaldıramayacağı düzeyde rekabetçi fiyatla iş yapmaya çalışan bazı şirketler var” söylemi çok da gerçekçi değil.
Ve Axa Sigorta, 2013 yılında, 750 milyon lira daha sermaye koyarak, yola devam etti. Bir süre sonra da şirketin üst düzey yöneticilerinin neredeyse tamamı görevinden ayrıldı.
Bugünü mü merak ediyorsunuz? Onu da söyleyeyim. Sadece trafik sigortasından bahsedersek, 2015’in 9 aylık döneminde Axa Sigorta, yüzde 17’ye yakın pazar payı ile sektörde en çok trafik sigortasını satan şirket olmuş. Aynı dönemde yine trafik sigortasından 428 milyon lira teknik zarar açıklamış. Sonuç mu? İnşallah, Axa Sigorta, yine sermaye artırım ihtiyacı hissetmez.
Çok fazla rakamlardan bahsederek kafa karıştırdığım için okuyuculardan özür diliyorum ama dediğim gibi, önemli olan tüketiciyi doğru bilgilendirelim ve şeffaf olalım.

Yazarın Tüm Yazıları