Paylaş
ARAÇLARDA değer kaybı tazminatı ile ilgili okuyuculardan soru almadığın bir gün geçmiyor. Kimileri nasıl tazminat alacağını soruyor, kimileri alamamaktan şikâyet ediyor, kimileri de aracılardan yakınıyor. Bir-iki okuyucudan geleni paylaşayım. Bir okuyucum, “Değer kaybı için aracılara para kaptırmak istemiyorum, ne yapmak gerekiyor” diye soruyor. Bir başkası, “Aracın hasarını yaptırdığım servis, sigorta şirketi size en düşük ücreti veriri, bu işle ilgilenen biri ile başvurursanız en üst ücreti alırsınız dedi. Ne yapacağımı bilemedim” diyor.
TAZMİNAT NASIL ALINIR?
Trafik kazası nedeniyle onarım gören araçların piyasa rayiç değerinde meydana gelen kayıplar, trafik sigortası kapsamında karşılanıyor ve buna da değer kaybı tazminatı deniyor. Düne kadar değer kaybı tazminatını filo kiralama şirketleri alırken, yapılan düzenleme ve verilen yargı kararları ile bugün ticariler de dahil tüm araçlar değer kaybını alabilmek için başvuruyor. Şöyle ki; 2011 yılında sadece tazminat için 11 başvuru varken, bugün 80 binin üzerinde tazminat talebi var. Peki, nereye başvuruluyor? Birkaç yıl öncesinde yargıya başvurulurdu, şimdi Sigorta Tahkim Komisyonuna gidiliyor. Çünkü hem başvurular 4 ay gibi kısa sürede çözülüyor hem de Komisyonun 5 bin liraya kadar verdiği hükümler kesin, kimsenin itiraz hakkı bulunmuyor, yargıya da gidilemiyor.
Ancak değer kaybı tazminatı öyle bir uygulama ki, sigortacılar da vatandaş da dertli. Sigortacılar dertli, zarar ediyorlar. Tazminatın hesaplanmasında belli bir standart yok, çünkü aracın ikince el fiyatında standart yok. Bir araç için satıcı 100 bin lira talep ediyor, aynı şartlardaki araç için bir başkası 150 bin lira istiyor. Sigorta şirketi belirli hesaplama ile sürücüye 2 bin lira tazminat ödüyor, sürücü, ‘aracım bundan daha fazla değer kaybetti’ deyip, tazminatı beğenmiyor.
YENİ DÜZENLEME YOLDA
Bu aşamada da adına aracı diyenler, ‘biz daha fazla tazminat almanı sağlarız’ diyerek, bir şekilde devreye girip, Tahkim Komisyonuna başvuruyor. Belki tüketici 100-150 lira daha fazla para alıyor ama aracılık ücreti falan derken asıl parayı aracılar götürüyor. Sigorta şirketleri avukat ücretiydi, dosya parasıydı derken daha çok para ödüyor. Bu ödemeler 2 yıl sonradan çıktığı için sigortanın primine de yansıtılamıyor. Tahkimin de yapabileceği fazla bir şey yok, çünkü standart olmaması Tahkim hakemleri için de bir sorun. Gelelim vatandaşa. Tazminatı nasıl alacağını bilmediğinden, kafası karıştığından ya da karıştırıldığından; eline de beklediği kadar tazminat geçmediğinden vatandaş da bu işten dertli.
Şunu da belirteyim, bu tazminat, hasar sonrası sürücü aracını satarsa, uğradığı değer kaybını karşılamak için ödeniyor. Satılırsa sorun yok, satılmazsa sigorta şirketleri sürücüye peşin ödeme yapmış oluyor. Mesela araç kiralama şirketleri, aracı onarıyor, değer kaybı tazminatı alıyor, tekrardan kiralıyor, her seferinde ayrı tazminat alıyor ama aracı 10 yıl kullanıyor. Peki, çözüm ne? Yapılacak basit bir yasal düzenleme ile değer kaybı tazminatı hesaplamasına standart getirilmesi. Böylece sigorta şirketi ve vatandaş ne alacağını bilir, aracılar bu işten rant elde edemez, sigorta şirketleri de zarar etmez. Duyduğuma göre de böyle bir düzenlemenin eli kulağındaymış.
HASAR ARACILARINA PARANIZI KAPTIRMAYIN
Değer kaybı tazminatında sigortacılar ve sürücüler için en büyük sorun, kendine ‘hasar arıcısı’ diyen kişi ve kuruluşlar. Yetkili kurumlardan tamirhanelere kadar öyle bir ağ kurmuşlar ki, hasarlı araçları hemen tespit ediyorlar. Sürücünün kapısını çalıp, ‘değer kaybı için sen başvurursan sigorta şirketi ya para ödemez ya da çok az öder, biz devreye girersek yüksek tazminat alırsın’ deyip, vekalet imzalatıyorlar. Vatandaş da endişe ediyor ve vekaleti imzalıyor. Diyelim ki, sürücü kendisi tazminat için başvursa 2 bin lira alacak, devreye aracı girdiğinde sürücü taş çatlasın 100 lira fazla alıyor ama aracı ücretiydi falan derken aracılar dosya başına 2-3 bin lira kazanıyor. Bir yöntem de aracı, tazminat olarak 5 bin lira alıyor ama sürücüye ‘bu kadar ödediler’ deyip 2 bin lira veriyor, 3 bin lirayı cebine atıyor. Sordum, soruşturdum aracıların sadece bu işten aylık kazancı 170 bin liranın üzerinde. Oysa kusursuz sürücü; aracıya gerek olmadan kaza tespit tutanağı, hasar fotoğrafı, aracın belgeleri ve eksper raporu ile sigorta şirketine başvurabilir. Yapılması gereken, sigorta şirketine değer kaybı tazminatı talep edildiğine dair yazılı başvuruda bulunmak ki, başvuru şirketin internet sitesinden de yapılabiliyor.
DEĞER KAYBI TAZMİNATINDA BİLİNMESİ GEREKENLER
Tazminatı trafik sigortasından ödeniyor.
Tazminat alabilmeniz için kazada kusursuz olmanız gerekiyor. Kazaya sebebiyet veren tazminat alamaz.
Tazminat talebini kaza sonrasındaki 2 yıl içerisinde yapabilirsiniz.
Tazminat talebi için eksper raporu ile sigorta şirketine başvurabilirsiniz.
Tazminatta kilometre sınırı yok. Araç 150 bin kilometre de olsa tazminat ödeniyor.
Ortalama değer tazminatı için ödenen rakam, araç başına 2 bin ile 5 bin lira arasında değişiyor.
Tazminat almak için, kaza sonrası hasar fotoğrafları, aracın ruhsat fotokopisi, sürücü belgesi, banka hesap bilgileri ile sigorta şirketine başvurmak yeterli.
Tazminat tutarı aracın yaşına, kilometresine, hasarın durumuna, değişen parçaya göre sigorta şirketi tarafından hesaplanıyor.
Tazminat için eksper tayin edilmesini sigorta şirketinden talep edebilirsiniz.
Sürücü senede kaç kazaya karışırsa karışsın, her seferinde değer kaybı tazminatı alabiliyor.
Paylaş