Siyasetçi, aile şirketini tamamen kapatmalı mı?

KONU geçtiğimiz hafta bir şekilde gündeme geldi ve benim de ilgimi çektiği için ucundan bucağından bir şekilde dahil olayım dedim.

Haberin Devamı


Yanlış anlaşılmasın, tartışmaya değil konuya dahil olmak istedim. Soru şu: Bir bakan, bir milletvekili ya da önemli bir siyasetçi, geçmişteki mesleğinden dolayı, yine geçmişte kurduğu ticari şirketini tamamen kapatmalı mıdır? Biraz genel oldu değil mi? Özelleştireyim. Bir bakan veya önemli bir siyasetçi; geçmişte mesleği sigortacılıksa ve bir sigorta acentesi kurmuşsa ve bu şirket de aile şirketi ise, tamamen kapatmalı mıdır?

 

Cevapları duyar gibiyim; ‘elbette kapatmalı, tartışması bile olmaz’. Haklı olabilirsiniz ama fikren bir tartışalım. Peşin söyleyeyim kimsenin avukatlığına falan soyunmuş değilim.

 

SİGORTA ACENTESİ

 

Haberin Devamı

Sigorta acenteliği öyle bir meslektir ki, babadan oğula geçer. Bugün, benim diyen sigorta acentelerine bakın, geçmişi, en az 50-60 yıldır; bir kısmının geçmişi bugün adını duyduğunuz bazı sigorta şirketinden bile eskidir. Öyle, ‘cebimde üç kuruş birikimim var, şurada da bir lokanta, iki yanında da bir bakkal var, bunların arasına ben de bir acente kurayım’ diyemezsiniz. Eğitimini ve belgeni alacaksın, milyonlarca lira teminatını ortaya koyacaksın; bunların da ötesinde güven vereceksin. Çıkması da zordur; çünkü bugün en basit, satılan bir trafik poliçesinin bile kanuni olarak 10 yıl sorumluluğu vardır. Belki sorumluluk acentesi olduğu sigorta şirketinindir ama sokaktaki vatandaş, acenteyi tanır, bilir.

 

Elbette, o siyasetçinin şirket de ortaklığı varsa bırakmalıdır, bunun tartışılacak bir tarafı yok. Ama aile mesleği olan sigortacılığın bırakılmasını ve aile şirketinin kapatılmasını savunmak bana pek de doğru gelmiyor. Zaten; baba, oğul, yeğen, artık her kimse, siyasetçi oldu diye ailenin tüm fertlerinin mesleği bırakmasını beklemek bana anlamsız geliyor ya hadi neyse.

 

SİYASİ MENFAAT

 

Haberin Devamı

Diyeceksiniz ki, ‘mevkiini ve makamını aile şirketine menfaat sağlamak için kullanma ihtimali var’. Konu sigortacılıksa -ki, öyle- ne olabilir? Aklınıza ilk gelen; mesela, devlete ait malların, aile şirketi üzerinden sigortalanması olabilir. Olamaz. Çünkü tüm kanunlarda, tüm yönetmeliklerde yazar, ‘devlete ait mallar sigortalanmaz, devlet kendi hasarını kendi giderir’ diye. İşte bu da benim yıllardır eleştirdiğim konudur. O yüzden okullar, binalar devlete ait tüm mal varlığı sigortasızdır ve zararı cepten öder. Eskiden devlet kurumları tek bir ihale açardı; o da zorunlu trafik sigortası içindi, artık o da kalktı.

Başta da söyledim, hem ilgimi çektiği için hem de sigortayla alakası olduğu için konuya fikren dahil olmak istedim.

 

 

Yazarın Tüm Yazıları