Paylaş
Tüketiciler, ‘evimin, aracımın değeri arttı, sigorta zararımın tamamını karşılar mı?’ diye endişe duyuyor ve ne yapacağını bilmiyor. Sigortacılar ise, ‘kıymetlerin değerleri arttı, eksik hasar almayın, tedbirinizi alın’ diye peşi sıra uyarılarda bulunuyor. Konuyu biraz açayım.
Enflasyon ve dövizdeki artış nedeniyle başta konut ve araç olmak üzere tüm kıymetlerde ciddi bir artış var. Geçen sene 600-700 bin lira olan konutun değeri bugün en az 1 milyon lira. Geçen sene 250-300 bin lira olan bir aracın değeri şimdi 600-700 bin lira. Geçen sene atölyede üretim için kullanılan makinenin değeri 1 milyon lira iken bugün 2 milyon liraya aynı makineyi alamıyorsunuz. Hal böyle olunca işin sigorta boyutunda ciddi sıkıntı ortaya çıkıyor; çıkmaya da başladı.
Eminim birileri, ‘ne var canım sigorta yerine yenisini koyar’ diyecektir. O öyle değil işte. Sigorta, geçen sene poliçeyi yaptırdığınız dönemdeki değer üzerinden size ödeme yapar, bugünkü değeri ödemez. Neden? Sigorta şirketi poliçeyi yaptırdığınız dönemdeki ve poliçede yazan değer üzerinden prim aldı da ondan. Daha açık şöyle anlatayım. Maalesef, bugün sigortalılar, olası bir olayda, eksik hasar alma durumu ile karşı karşıya. Bu durum tüm sigortalar için mi geçerli? Tek tek anlatayım.
KONUTTA SORUN BÜYÜK
Mesela konut sigortaları. Sigorta poliçenizde konutunuzun sigorta bedeli yazar. Poliçeyi geçen senenin ekim ayında yaptırdınız. O zaman konutunuzun değeri 500 bin liraydı ve sigorta şirketi buna uygun bir prim belirledi. Enflasyon nedeniyle şimdi konutunuzun değeri bir milyon lira. Olası bir afette ya da bir başka nedenden dolayı konutunuz zarar görürse sigorta şirketi size 500 bin lira öder. Az hasar da olsa yine 500 bin lira üzerinden hesap yapıp, öder. Yani, konutunuzun yarı değerini alırsınız. Özellikle banka kredisi ile alınan konutlarda bu durum ciddi sorun. Aynısı konuttaki eşyalarınız için de geçerli. Poliçeyi yaptırdığınız dönemde eşyalarınızın değeri 100 bin liraysa ve bu bedel üzerinden sigorta yaptırdıysanız; bugün o eşyaları 200 bin liraya alamazsınız, ama sigorta şirketi size 100 bin lira öder.
KASKODA DURUM FARKLI
Araç sigortalarında durum biraz daha farklı. Kaskoda, sigorta poliçesinde aracın bedeli yazmaz. Aracınız zarar görürse sigorta şirketi o gün piyasada aracınızın rayiç bedeli neyse onu öder. Anlayacağınız kasko sigortasında eksik hasar diye bir durum söz konusu değil. Trafik sigortasında ise teminat limitleri devlet tarafından belirlendiğinden yapacak bir şey yok. Ancak burada sorun başka. Araç bedelleri ciddi arttığından, olası bir kazada, başkasının size vereceği zararı karşılamada trafik sigortasının teminat limiti yeterli gelmeyeceğinden aracınıza kasko yaptırmalısınız. Aynı şekilde sizin başkalarına vereceğiniz zararı karşılamada trafik sigortanız yeterli gelmeyeceğinden ek olarak isteğe bağlı mali sorumluluk sigortasını yaptırmanız gerekiyor. Gerekiyor ki, karşı taraf, trafik sigortanızın karşılamadığı tutarı sizden talep ettiğinde -ki, mutlaka edecektir- mahkemelerle uğraşmayın.
ENFLASYON KORUMASI ALIN
Kıymetlerdeki artış nedeniyle sigortanın yetersiz kalma sorunu sadece konut veya araçlarla sınırlı değil. Dükkandaki maldan üretimde kullanılan makine-teçhizata, üretim yapılan seradan tarladaki traktöre, iş makinesine kadar tüm kıymetler ciddi risk altında. Bu nedenden dolayı bir süredir de ‘sigorta geçen seneki bedel üzerinden hasarımı ödedi’ şikayetleri artmaya başladı.
Peki, ne yapmak lazım. Öncelikle Tüketiciden esnafa, küçük ve orta boy işletmelerden sanayi tesislerine, tarımla uğraşan çiftçiye kadar sigortalı tüm kesimlerin poliçelerini hemen kontrol etmesi gerekiyor. Yapılacak iki şey var. Birincisi, prim farkı ödeyerek, sigortalı kıymetinizi bugünkü değerine yükseltmelisiniz. Örneğin, konutunuzu 500 bin lira bedel üzerinden sigortalattıysanız ve bugünkü değeri bir milyon liraya çıktıysa, ek prim ödeyerek, poliçenizdeki değeri bir milyon liraya yükseltmelisiniz. İkincisi, sigorta şirketinizle konuşup sigortalattığınız kıymete enflasyon koruması almalısınız. Bunları yaparsanız eksik hasar sorunu ile karşılaşmazsınız.
Paylaş