Partilerin seçim beyannameleri ne kadar inandırıcı

PARTİLERİN seçim beyannamelerini incelediğimde, özellikle Ak Parti ile CHP’nin seçim vaatleri içine sigorta ve bireysel emeklilik sektörlerini almalarına şaşırdım.

Haberin Devamı

Ne var bunda diyeceksiniz… Açıkçası, ben bugüne kadar hiçbir seçimde, hiçbir partinin, bırakın bildirgelerine koymayı; herhangi bir platformda iki satır sigortacılıktan bahsettiklerine bile şahit olmadım. Şimdi, konunun biraz detayına girip, hem sigortacılığın hem de bireysel emekliliğin partilerin gündeminde nasıl yer aldığını sizlerle paylaşmak istiyorum. Çünkü, sigorta sektörü seçim beyannamelerine girmesine girmiş de maalesef yanlışlıklar da yapılmış. Önce Ak Parti’den başlayalım. Kim ne derse desin, Ak Parti’nin iktidara geldiğinden beri sigortacılığa verdiği destek ve önem yadsınamaz. Uzun yıllardır çıkmayan kanun ve yönetmelikler Ak Parti döneminde uygulamaya girdi. O nedenle de tahmin ediyorum Ak Parti, seçim beyannamesinde sigorta sektörüne sadece birkaç satırla yer vererek, yapacaklarından değil de yaptıklarından bahsetmeyi tercih etmiş: “Yeni sigortacılık yasası ile sigortacılık sektörünü AB standartlarında bir mevzuat çerçevesine kavuşturduk. Sosyal güvenliğin tamamlayıcısı olması ve uzun vadeli fonların oluşumu açısından önem taşıyan bireysel emeklilik sistemini uygulamaya geçirdik.”
Gelelim CHP’ye. CHP ise, seçim beyannamesinde gerek sigorta sektörüne gerekse de bireysel emekliliğe uzun yer vermiş. Uzun yer vermekle de kastım, daha çok sektörün mevcut portresini ortaya koymuş. Koyarken de maalesef hem bazı noktalarda strateji hatalar yapmış hem de çelişkiye düşmüş.

Haberin Devamı

CHP’nin içine düştüğü yanlış

Örnek mi? Seçim beyannamesinin bir yerinde, “Türkiye’de sigorta kültürü fazlaca gelişmemiş, işleyen ürünlerde çıkan sorunlar da insanların sisteme girişini olumsuz etkilemiştir. Yaygın olarak kullanılan sigorta ürünleri sağlık, hayat, taşıt, kredi gibi alanlarla sınırlı kalmıştır” diyen CHP; zorunlu deprem, tarım ve zorunlu trafik sigortasındaki poliçe azlığından şikayet etmiş.
Ama aynı CHP, seçim vaatleri içine şu görüşlerini eklemiş: “Sigorta sistemi güçlendirilmeli ve yeni sigorta ürünleri toplumun dikkatini çekecek şekilde tanıtılmalı, teşvik edilmeli.”
Açıkçası ben anlamakta zorluk çektim. Bir taraftan mevcut sigorta ürünlerine ilgi olmadığından yakınacaksın ki, bu ürünler sigortacılığın temel ürünleridir. Diğer taraftan yeni ürünlerin çıkartılması gerektiğini savunacaksın, bunu da seçim vaadi olarak beyannamene alacaksın.
Daha bitmedi. Bana göre beyannamede sigortacılıkla ilgili çok ciddi bir yanlış da yapılmış. Onu da anlatayım. CHP, bireysel emeklilik sistemini, yurtiçi tasarrufların artırılmasında itici sektörlerden biri olarak görüyor ve sistemin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor ki, çok doğru.
Ama sigortacılığı da aynı kefeye koyup, yurtiçi tasarrufların artırılmasında itici sektör olarak nitelendiriyor. Hatta buna bir de örnek veriyor: Özetleyerek, aktarayım:
 “Zorunlu deprem sigortasında toplam poliçe sayısı 3,4 milyon, fon toplamı 1.168 milyon liradır. Sigortalanabilir konut sayısı 13,5 milyondur. 10 milyon konut sigorta kapsamının dışında kalmıştır. Kapsam dışındaki konutların ortalama 100 lira üzerinden sigortalandığı düşünüldüğünde 1 milyar liralık ek fona ulaşmak mümkündür. Bu konutların rayiç değeri üzerinden sigortalandığı düşünüldüğünde ise ek fon büyüklüğünün 3-4 milyar liraya ulaşacağı düşünülmektedir.”

Haberin Devamı

Üzerinde daha çok çalışılmalıydı

CHP’nin ekonomi kurmaylarının, satılan sigorta karşılığında alınan primin bir fon olmadığını, toplanan bu primlerle, hasar ödenebilmesi için yurtdışından sigorta teminatı satın alınması gerektiğini biliyor olması gerekir. Son olarak CHP’nin seçim beyannamesinden bir örneği daha paylaşayım. Sermaye piyasaları, sigorta sektörü, bireysel emeklilik gibi bankacılık dışı finansal kesimin yeterince gelişemediğini savunan CHP, bu nedenle de kaynak ihtiyacı duyulan kesimlere kaynak transferinin daha ziyade bankacılık sistemi üzerinden sağlanmaya çalışıldığına değiniyor.
Bana göre bu da çok yanlış bir tespit. Ne sigortacılık ne de bireysel emeklilik kaynak transferi yapılacak sektörler değildir, olamaz da. En basit haliyle sigortacılık oluşacak zararı yani, hasarı telafi eder. Böylece devletin kasasından para çıkmaz. Bireysel emeklilikte tasarruf edilmesini sağlayarak, ekonomiye uzun vadeli fon yaratılmasını sağlar. Diyeceğim o dur ki. Evet, sigortacılığın ve bireysel emekliliğin seçim beyannamelerinde yer alması çok güzel bir gelişme. Keşke, “bakın işte gündemime aldım” demek yerine daha fazla kafa yorulup, daha çok üzerinde çalışılsaydı.

Yazarın Tüm Yazıları