PaylaÅŸ
Birçok konu konuşuldu ama özellikle biri dikkatimi çekti; iş güvenliği. Anladığım kadarıyla da önümüzdeki dönemde tüm işletmeler bu konuda sıkı denetlenecek ama özellikle madenciliğe ayrıca önem verilecek. Yani, önümüzdeki dönemde maden işletmeleri sıkça gündeme gelecek ki, Uluslararası Çalışma Örgütü ile yaptığımız sözleşme gereği de madenlerde güvenlik ve sağlık sözleşmesi, 23 Mart’ta yürürlüğe giriyor. Öncesinde, kamuoyunun gündemine pek gelmeyen, önemli bazı konuları sizlerle paylaşayım.
Malum, Soma faciası sonrası, yasal bir düzenleme yapılarak, tüm maden işletmelerine, çalışanlarını kazalara karşı sigorta yaptırma zorunluluğu getirildi. İşletmeler, her bir çalışan için yıllık 700 lira prim ödeyecek, bunun karşılığında da çalışanlar, olası bir kazada vefat ve sakatlık risklerine karşı sigortalanacak. Uygulama geçen yılın mayıs ayında da başladı.
Â
2 MADENDEN 1’İ GÜVENLİ DEĞİL
Â
Tabi bu uygulamanın bir özelliÄŸi daha var. Bir taraftan devlet maden iÅŸletmelerini denetlerken diÄŸer taraftan sigortacılar da iÅŸletmelerin güvenli ve standartlara uygun olup olmadığını denetleyecek. Standartlara uygunsa sorun yok, tüm çalışanlar sigortalanacak ama uygun deÄŸilse, sigorta yapılmayacak. Sigortası olmayan maden iÅŸletmesinin faaliyeti durdurulacak; taa ki, güvenli çalışma ortamını yaratana kadar. Yaratmazsa da artık ruhsatı iptal edilecek. Peki, yaklaşık 10 aylık sürede ne oldu? Açıkça söyleyeyim, maden iÅŸletmelerinin vahameti ortaya çıktı. Nasıl mı? Türkiye’de yaklaşık 13 bin maden ocağı ve 50 bine yakın da maden çalışanı var. Maden iÅŸletmeleri zorunlu olduÄŸundan birer birer sigorta yaptırmak için baÅŸvuruyor. Bugüne kadar 330’ye yakın iÅŸletme sigortacılar tarafından denetlenmiÅŸ ve sadece 200’ü denetimden geçebilmiÅŸ. 130’unun ise maalesef standartlara uygun çalışmadığı tespit edilip, sigorta yapılamaz kaydı tutulmuÅŸ. Denetimden geçen 200 iÅŸletmeden de 85’i sigorta yaptırmış ve bu iÅŸletmelerde çalışan 17 bine yakın işçi sigortalanmış.Â
Düşünebiliyor musunuz, neredeyse denetimi yapılan her 2 maden işletmesinden 1’i riskli ve standartlara uygun çalışmıyor. Sigortacılarla konuştum; maden işletmelerinin yarısının çalışanlar açısından güvenli olmadığını ve sigortalanamayacağını öğrendim. Açıkçası, bu işletmelerde çalışan işçilerin vay haline.
Â
BÄ°RER BÄ°RER KAPANIYORLAR
Â
Peki, denetimden geçemeyen 130 maden işletmesi ne yapacak? Bunlara, eksiklerini tamamlamaları için süre tanınmış ama anladığım kadarıyla umut yok. Çünkü hem çalışanlar için yapılacak sigorta ek bir maliyet getiriyor –ki, 2 bin kişi çalıştırsa yıllık ödenecek prim 1.4 milyon lira tutuyor ve her yıl da sigortalar yenilenecek- hem de standartlara uygun hale gelebilmek için ekstra yatırım yapılması gerekiyor. Öğrendiğime göre de bu maliyeti karşılamak istemeyen maden işletmeleri kendi istekleri ile faaliyetlerini durduruyormuş.
Özetle, 23 Mart’ta yürürlüğe girecek madenlerde güvenlik ve sağlık sözleşmesi sonrası hem artan kamunun denetimleri hem de sigorta şirketlerinin denetimi sonunda 13 bin maden ocağının yarısına yakını kendiliğinden kapanacak, kendiliğinden kapanmasa bile faaliyeti durdurulacak. Temennim, o zamana kadar da büyük bir maden faciası yaşanmaması.
Son olarak, özellikle maden çalışanlarına ÅŸu tavsiyede bulunayım: EÄŸer, halen sigortalanmadıysanız; iÅŸletme sahibine neden sigorta yapılmadığını sorun, öğrenin. Bilin ki, sigorta yapılmıyorsa, çalıştığınız o madende risk vardır, can güvenliÄŸiniz yok demektir.Â
PaylaÅŸ