Paylaş
Peki, altında ne durumdayız? Dünya Altın Konseyi’nin raporuna göre, yıllık ortalama 18 ton ile en fazla altın tüketen ülkeler arasında başlarda geliyoruz. Tahminlere göre de yastık altında 3 bin ton altın saklıyoruz.
YASTIK ALTINDAKİ ALTIN
Bu işin bir boyutu, gelelim diğer boyutuna, yani iç piyasaya. Genelde ya cumhuriyet altını satın alıyoruz ya bankaların altın hesapları ya da altına dayalı fonlar (kıymetli maden fonları) aracılığı ile altına yatırım yapıyoruz. Yeri gelmişken belirtmekte fayda var, son yıllarda kıymetli maden fonları kurulması ile bu fonlara yatırım yapanların sayısı da arttı ama yine de beklenen seviyede değil. Ama şu da var, fonlar kuruldukça ve bu fonlar altın aldıkça, altının fiyatı da artıyor. Devam edelim.
Son dönemde artan altın fiyatları nedeniyle yatırımcı, altın mevduatından çıkıp, diğer yatırım araçlarına yönlenmiş durumda. Bu nedenle da bankalardaki altın hesaplarında bir düşüş var. Yani altın fiyatlı ile yatırımcının davranışı ve haliyle de bankalardaki altın mevduatı arasında bir tezat var; altın fiyatı arttıkça yatırımcının, altın mevduatından çıkıp, başka yatırım araçlarına yönlenmesi gibi.
DOLARIN BASKISINI AZALTIR MI?
Şu da var, altının fiyatı, hem dünyada doların fiyatına hem de doların TL karşısındaki değerine göre belirleniyor. Nitekim son dönemlerde dünyada dolar ve altın değer kazanıyor, bizde de dolar ve altın değer kazanıyor. Eklemekte fayda var geçen yıllar kadar olmasa da yine de altın ithal ediyoruz ki, bu yıl 60 tonun biraz üzerinde bir ithalat gerçekleştirdik.
Peki, önümüzdeki dönemde ne olur? Yastık altındaki altın miktarı ortada, altın yatırımcısının tavrı da ortada; dolayısıyla dolar kurunun değişimi, faiz ve fon piyasasının tavrı hem altının fiyatında hem de altına olan talepte belirleyici olacak. Daha açık bir anlatımla altın tek başına bir şey ifade etmiyor, fiyat da, talep diğer yatırım araçlarına göre değişkenlik gösteriyor.
Ne mi demek istiyorum? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi, altın başka bir şey. Yine Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi altına yönelik özel ve ayrı bir sistem kurulursa; hem yastık altı ekonomiye kazandırılır hem altın yatırımcısı daha istikrarlı hareket eder hem de doların baskısı bir nebze olsun azalır. Açıkça söyleyeyim, bugünkü haliyle altına da yatırımcısına da güven olmaz.
Paylaş