Paylaş
Sorun ortak; sigortacılar riskli sektörlere teminat vermiyor, sigortalasalar bile fahiş primler istiyor. Hal böyle olunca da KOBİ’ler, özellikle de kimya, mobilya, ambalaj gibi alanlarda faaliyet gösterenler, isteseler de sigorta yaptıramıyor.
Geçen hafta Kayseri’deydik ve neredeyse mobilya sektörü temsilcilerinin tamamını dinledim. Kimileri, sigorta yaptıracak şirket bulamamaktan şikayet ediyor, kimileri de değeri 10 milyar liralık tesisini, yıllık 30-35 bin liralık prim ödeyerek, sigorta yaptırabildiğinden yakınıyor. Sigortacıları da dinledim, onlar da kendi cephelerinden haklı. Riskli sektörlerde sürekli ve yüksek meblağlarda hasar olduğunu, istedikleri önlemlerin alınması halinde sigorta yaptıklarını söylüyorlar.
TÜM RİSKLİ SEKTÖRLERİN SORUNU
Tabi, önlem derken, yanlış anlaşılmasın, iki tane yangın tüpü ya da üç tane duman detektörü falan değil. Sigortacıların istedikleri önlemler, bir hayli maliyetli, kimi zaman 300-500 bin liralık ilave yatırım gerektiriyor. Tabi, KOBİ’lerde de böyle bir para yok, olsa da ‘ben o yatırımı yaptıktan sonra sigortaya ne ihtiyaç var’ diyor.
İlginçtir, 5 yıl önce de aynı sorun vardı, bugün de var, böyle giderse tahmin ediyorum 5 yıl sonra da aynı sorunu tartışıyor olacağız. Anlayacağınız tam bir açmaz. Bu yüzden de sayıları yüz binleri bulan işletme sigorta yaptıramıyor, trafik ve kasko arasında sıkışmış olan sigorta şirketleri de büyük bir potansiyelden mahrum kalıyor, sigorta pazarı büyümüyor.
Peki, yok mu bu işin bir çözümü? Aslında var. Son dönemdeki Anadolu seyahatlerimde şöyle bir izlenim edindim: Artık küçüğünden büyüğüne işletme sahipleri, ‘ya yangın çıkıyor ya sel basıyor, sigortalayayım da gerisini sigorta şirketi düşünsün, ben de rahat uyuyayım’ anlayışını barakmış, önlem almazsa sigorta teminatı bulamayacağını anlamış durumda.
YOK MU BU İŞİN BİR ÇÖZÜMÜ?
Nitekim Kayseri’de, çoğunluğu mobilya üreticilerinden oluşan, 170 işletmenin faaliyet gösterdiği büyük sanayi bölgesinin temsilcisi, sigortacılara şu öneriyi getirdi: “Gelin bizim sanayi bölgesine, tüm işletmeleri birlikte gezelim, riskleri tespit edelim, oturup konuşalım, şartlarınızı ortaya koyun, biz yapabileceklerimizi yapalım, siz de sigorta yapın.”
Açıkça söyleyeyim, bu riskli sektörler sorunu çözülürse sigortacılık ciddi sıçrama yapar. Yeter ki, işletmeler, ‘sigortacılar hiç risk olmasın, primleri cebine indirsin istiyorlar’ söylemini; sigortacılar da ‘adamın tesisinde her sene üç-dört yangın çıkıyor, hiçbir önlem almadan sigorta yaptırıp, bizi enayi yerine koymaya çalışıyor’ demeyi bırakıp, asgari müşterek de buluşsunlar. Ki, gördüğüm kadarıyla, işletmeler asgari müşterek zeminine gelmiş durumda. Her iki kesimin de birbirini dinleme, çözüm üretmesinin tam zamanı. Benden söylemesi.
Paylaş