Paylaş
Daha fazla pazarlara, daha çok ihracat yapılsın diye de her yıl destekleri artırıyoruz, yeni hedefler koyuyoruz. İhracat yapıyoruz da. Bu konuda reel sektör hem yenilikçi hem de girişimci. Buraya kadar sorun yok. Temel sorun, alacak garantili ihracat kavramını bir türlü oturtamıyor olmamız. İhracat mı yapılacak, yeni pazarlar bulunup, bu pazarlara daha çok mal mı satılacak; ucuz finansal destek bulunsun, yeter noktasındayız. Maalesef kazın ayağı öyle değil, işte.
YENİ ÇALIŞMA YAPILIYOR
Bu konuyu nereden mi açtım? Geçen hafta, Antalya’da düzenlenen ve hem KOBİ’lere hem de ihracatçılara alternatif finansal ürünlerin anlatıldığı bir toplantıya katıldım. Toplantının konuşmacıları arasında Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım da vardı. Yıldırım ile toplantı sonrası sohbet ettik. İlginç bir tespitte bulunarak, kur riskine karşı korunmayan ve sigorta yapmayan ihracatçıların artık desteklenmemesi gerektiğini söyledi.
Konuyu biraz daha açayım. Sohbetimiz sırasında Adnan Yıldırım, önümüzdeki dönemde Eximbank olarak ihracat sigortası alanında büyümek istediklerini ve hedeflerinin ihracatçıların hepsinin sigortalı olmasını sağlamak olduğunu belirtiyor. Yıldırım, sigortanın maliyetinin çok düşük olduğunu da vurguluyor. Adnan Yıldırım, “Kur riskine karşı önlem almayan ve sigorta yaptırmayan şirketler Eximbank tarafından desteklenmemeli. Bunu oturtmaya çalışıyoruz. Başladık da.
Gelen tepkilere bakıp, ona göre uygulamayı yaygınlaştıracağız” dedi.
ZORUNLU OLMASI GEREKİYOR
Açıkça söyleyeyim, Adnan Yıldırım’a katılmamak elde değil. Bakıyorsunuz, bir firma –yıllardır ihracat yapıyor da olabilir, ilk kez ihracat yapacak bir şirket de olabilir- ucuz finansmanı, desteği buldu mu; anlaşmayı yapıp, pat diye yurtdışına malı gönderiyor. Parayı alabilir miyim alamaz mıyım diye düşünmüyor. Yurtdışındaki alıcı parayı ödemedi mi ya da battı mı; bizim ihracatçı da ya büyük darbe yiyor ya da o da batıyor. Ondan sonra da feryat figan. Kimse kusura bakmasın ama ihracatçılar benden daha iyi bilir; bahsettiğim olaylar çok yaşandı ve halen de yaşanıyor. Hele ki, dünyada ekonomik daralmanın yaşandığı dönemlerde daha fazlası yaşanıyor. Hal böyle olunca da ihracatçımız ya yurtdışına açılamıyor ya korkarak ihracat yapıyor.
Oysa sistem basit. İhracatçılar vadeli alacaklarını olası risklere karşı sigorta yaptıracak; risk gerçekleşirse, yani alacağını tahsil edemezse, sigortadan parasını alacak. Hem korkmadan malını yurtdışına satacak hem yeni pazarlara açılacak hem de ihracatını artıracak. Bunu sadece Eximbank yapmıyor, faktoring şirketleri de bu imkanı sunuyor. Öğrendiğime göre devletin de bu konuda desteği bulunuyor.
Son olarak şunu da belirteyim. Adnan Yıldırım’ın tespitini ben bir adım daha ileri götüreyim, bana göre ihracatçı için sigortanın zorunlu hale getirilmesi gerekiyor.
Paylaş