Paylaş
Otomobillerin bile çıkarken zorlandığı yokuşlardan inip çıkmaya çalışıyorlar. Girilmeyecek caddelere giriyorlar. İkisi bir araya geldi mi caddelerde birbirleri ile yarışıyorlar. İstedikleri yerde durup, istedikleri yere park ediyorlar. Yaşlı, genç, çoluk çocuk hiç umursamıyorlar, insanların üzerine üzerine sürüyorlar. Ya bir arızadan ya da kontrol edemediklerinden insanları eziyorlar veya da araçları biçiyorlar. Hiçbir kural ve kaideye uymuyorlar; daha da önemlisi insan hayatını hiçe sayıyorlar. Kamyonlardan bahsediyorum, özellikle de şehir içinde pervasızca cirit adan hafriyat kamyonlarından. Eminim birileri yazacaklarıma bozulacaktır ama hiç umurumda değil. Hafriyat kamyonlarının yarattığı terör ile ilgili çeşitli rakamlar var ama ben sizlerle, kamyon kazaları ile ilgili çok çarpıcı rakamları paylaşacağım.
ÜRKÜTÜCÜ TABLO
- Resmi istatistiklere göre geçen yıl Türkiye’de toplam kamyon sayısı 838 bin 718. Ve bu kamyonların sadece 379 bin 418’i zorunlu olan trafik sigortasını yaptırmış. Yani, kamyonların yüzde 20’sinden fazlası trafikte sigortasız dolaşıyor. Sigortasız dolaşmanın ne anlama geldiğini artık anlatmama gerek yok, sanırım.
- Her yıl ortalama 15 bin kamyon, trafik kazasına karışıyor. Geçen yıl bu rakam 18 bine yakın.
- Geçen yıl, sigorta şirketleri, kamyonların neden olduğu kazalarda hayatını kaybeden bin 860 kişi için yakınlarına 67 milyon liraya yakın vefat tazminatı ödemiş. Kazalarda yaralanan 2 bin 375 kişiye ise sigortacılar 60 milyon lira sakatlık tazminatı ödemiş. Yine kamyonların neden olduğu kazalar nedeniyle 206 milyon liranın üzerinde de maddi tazminat ödenmiş. Toplama baktığınızda da bu kazalarda 77 binden fazla mağdur kişiye sigortacılar 365 milyon lira tazminat ödemesi yapmış.
- Sadece son iki senede 10 bin 337 kamyon sürücüsü bir yılda iki ve daha üzeri kazaya karışmış. Üzeri ile de kastım 4-5 kaza. Yani, bir kamyon sürücüsü düşünün, her yıl 4-5 kaza yapıyor. Kimse itiraz etmesin, kaza yapan bu kamyonların hepsinin kayıtları sigortacılarda var. Senede 6-7 kaza yapan kamyon sürücüsü bile var.
- Son bir veri daha paylaşayım. Trafikteki bu 838 bin 718 kamyonun 320 bini 18 yaş üzerinde. Bir başka ifadeyle kamyonların yüzde 39’u 18 yaşından büyük.
DAHA KAÇ KİŞİ ÖLMELİ?
İşte durum bu kadar vahim. Kazada ölüme ve yaralamaya neden olan kamyon şoförlerine uygulanan adli ceza tarafını bir kenara bırakıyorum. Asıl sorum şu: Bu sürücülerin insan hayatını hiçe sayarcasına pervasızca hareket etmesini engelleyecek, caydıracak ne yapılıyor? Bir adım daha ileri gideyim. Bugün alkollü araç kullanan bir kişinin ilk seferinde 6 ay, ikincide 2 yıl, üçüncü seferde de 5 yıl süreyle ehliyetine el konuluyor. Peki, senede 2-3 ya da 4 kazaya karışan kamyon sürücüsünün, trafik canavarından farkı var mı? Yok. Peki, bu kişiye uygulanan yaptırım ne? Hiç. Sigorta şirketi kazada zarar görenlere tazminatı ödüyor, iş bitiyor; adam yine direksiyon başına geçip, yoluna devam ediyor. Üstelik bu sürücü, senede 10 kazaya da karışsa da ertesi yıl en fazla 7 bin 400 lira ödeyerek, trafik sigortasını yenileyebiliyor. Tabi bir de trafik kazasında birinin ölümüne neden olmuşsa ehliyetine bir yıl süreyle el konuluyor, ertesi yıl ehliyetini geri alabiliyor.
Ne mi demek istiyorum? Senede 2 ve üzeri kazaya karışanların, tıpkı alkollü araç kullananlar gibi geçici süre ehliyetine el konulmalı, trafiğe çıkışı engellenmeli diyorum. Bir de bu kamyon sürücülerinin kayıtlı olduğu oda, birlik hangisiyse; bir yaptırım uygulaması lazım diyorum. Daha açık bir anlatımla, birilerini öldürmeden, yaralamadan önce caydırıcı önlemler alınmalı diyorum. Daha ne diyeyim.
Paylaş