Paylaş
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) konusunda sona geliniyor. Sona gelindikçe de hem ciddi bilgi kirliliği yaşanıyor hem de kafalarda ciddi soru işaretleri doğuyor. ‘EYT’li miyim, yeni yasa beni de kapsayacak mı?’ gibi klasik soruların dışında; EYT ile ilgili başka merak edilenler de var. Mesela, prim gün sayısı eksik olanların askerlik ya da doğum borçlanması yaparak, yeni yasadan yararlanıp yararlanamayacağı? Mesela; yapılacak düzenleme sonrası EYT’lilerin zorunlu olarak emekli edilip edilmeyeceği? Dikkat ediyorum da EYT’de pek konuşulmayan bir konu daha var; o da, düzenlemeden işverenlerin nasıl etkileneceği. Bence işin bu boyutu önemli. Hepsine tek tek değineyim.
DÜZENLEME KİMLERİ KAPSAYACAK?
Önce, EYT konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in yaptığı açıklamayı paylaşayım. Keza, Bakan Bilgin’in açıklaması nasıl bir EYT düzenlemesi olacağının ana hatlarını net ortaya koyuyor. Bakan Bilgin, “Birçok televizyon kanalında çeşitli uzmanlar ellerinde kalemle hesaplar falan yapıyorlar. Onların hiçbiri bizim önümüzde yok. Televizyonda çıkarıyorlar işte ‘şunlar da girecek bunlar da çıkacak’ öyle bir şey yok. 1999 yılı öncesi biliyorsunuz yaş ile ilgili bir sorun var. O sorunu biz çözüyoruz. Önümüzde tek bir model var” açıklamasını yaptı. Bakan Bilgin, hazırlıkların aralık ayında Meclis’e geleceğini de söyledi.
Daha önceki yazılarımda da yazdım, bir kere daha tekrarlayayım ki, net anlaşılsın. İlk sigortalı olduğu tarih 1999 yılının eylül ayından önce olanlar, emeklilikte yaşa takılıyorlar. Bu tarihten önce sigortalıların emekli olabilmeleri için kadın çalışanların 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması gerekiyordu. Erkek çalışanların ise 25 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin gün prim ödemiş olması emeklilik için yeterliydi ve her iki kesim için de yaş şartı aranmıyordu. 1999’un eylül ayında sosyal güvenlik sisteminde yapılan değişiklikle sigortalılık süresi ve prim gün sayısına ek olarak emeklilik için yaş şartı getirildi. Emekli olabilmek için emeklilik yaşı kademeli olarak kadınlar için 58, erkek çalışanlar için 60’a çekildi ve prim gün sayısı da 7 bin güne çıkarıldı. Bu kişiler çalışma yılını ve prim gün sayısını doldursalar da emeklilikte yaşa takıldılar.
1.5 MİLYON EMEKLİ OLACAK
İşte, yeni düzenleme bu kişileri kapsayacak. Daha açık bir anlatımla, ilk sigortalı olduğu tarih eylül 1999’dan önce olup da çalışma yılını ve prim gün sayısını dolduranlar; yeni düzenlemeden yararlanarak, emekliliğe hak kazanacak. İlk etapta da 1.5 milyon kişinin düzenlemeden yararlanıp, emekli olması bekleniyor. Bakan Bilgin’in açıklamasına göre de düzenleme aralık ayında Meclis’e gelecek ve yasalaştıktan sonra da 2023’ün ocak ayından itibaren uygulanmaya başlanacak. EYT’liler, gelecek yılın başından itibaren emekli olabilecek.
BORÇLANMA YAPILACAK MI?
Peki, prim gün sayısı yeterli olmayanlar, askerlik ya da doğum borçlanması yaparak EYT düzenlemesinden yararlanabilecek mi? Düzenlemede, borçlanma hakkı tanınıp tanınmayacağı net değil. Prim gün sayısı, çalışma yılı şartlarını yerine getirip de sadece yaşa takılanlara yönelik bir düzenleme olacağı için borçlanma hakkı tanınmayabilir. Ama bu gibi kişilere bir öneride bulunayım. EYT düzenlemesi çıkmadan önce askerlik ya da doğum borçlanması yapabilirsiniz. Düzenleme çıktıktan sonra eğer borçlanma hakkı tanınmazsa borçlanma bedelini Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) iade alabilirsiniz. Kişilerin bu hakkı var. Burada kritik nokta; emekli aylığı bağlanmadan önce iade alınabilecek olması. Emekli aylığı bağlanmadan önce askerlik, doğum ve yurtdışı borçlanması yapanlar, borçlanma bedelinin iadesini talep edebilir ve ödedikleri parayı geri alabilirler.
EYT’LİLER ÇALIŞAMAYACAK MI?
Gelelim, EYT konusunda bir başka merak edilen konuya. EYT düzenlemesi çıktıktan sonra çalışanın emekliliğe zorlanıp zorlanamayacağı sorusuna. Malum, günün şartlarına göre, birçok EYT’li, düzenlemeden yararlanıp, emekli olduktan sonra da çalışmaya devam etmek istiyor. Düzenlemede, ‘emekli olunur, çalışamaz’ şeklinde bir madde yer alabilir mi? Açıkçası çok ihtimal vermiyorum. Çünkü iş kanunu gereği, emeklilik nedeniyle iş sözleşmesini sonlandırma hakkı çalışana ait bir haktır. İşveren, çalışanı zorla emekli edemez. Ancak, işveren, işyeri kurallarını belirlemiş ve emekliliği gelenlerin işe devam etmemesi gibi bir kuralı da şart koşmuşsa, o zaman çalışan emekli edilebilir.
İŞVERENLERE ÖNEMLİ UYARI
Başta da belirttim, EYT’nin konuşulmayan tarafı, işverenlere olası etkisi. Bence, şimdiden, işverenlerin bu konuyu konuşması ve 2023 planlarına alması gerekiyor. Düzenleme aralık ayında Meclis gündemine gelecek ve yasa çıktıktan sonra, 2023’ün ocak ayından itibaren de uygulamaya girecek. Bu da şu anlama geliyor; 2023’ün başından itibaren sayıları milyonu bulacak çalışan, EYT’den yararlanıp, emekliliğini isteyecek. Çalışan, eğer aynı işyerinde çalışmaya devam etmeyecekse, emeklilik hakkından dolayı işverenden kıdem tazminatını alıp, emekli olacaktır. Kimi çalışan ise EYT’den yararlanarak, emekliliğini isteyecek, tazminatını alarak işten ayrılacak, sonrasında yine iş arayacaktır. Yani, hemen hemen birçok senaryoda, işverenler, 2023’ün başından itibaren ciddi kıdem tazminatları ödemekle karşı karşıya kalacaktır. Şu bir gerçek ki, bugün işletmelerin neredeyse tamamına yakını çalışanların kıdem tazminatı karşılığını ayırmıyor, ‘zamanı geldiğinde düşünürüz’ diyor. İşte o zaman geldi. Diyeceğim o ki, EYT düzenlemesi, işverenlerde ciddi tazminat yükü doğuracak, belki de birçok işletme bu yükümlülüğü karşılayamayacak duruma düşecektir. O yüzden, işverenlerin şimdiden 2023’ün başındaki EYT düzenlemesine kendini hazırlamaları, pozisyonlarını almaları gerekiyor.
Paylaş