Paylaş
Kısa bir hatırlatma yaparsam; 2023’te SGK’nın toplam gelirleri 2.1 trilyon, giderleri ise 2.2 trilyon TL olmuş. Gelirler içindeki en yüksek kalemi, 1 trilyon 463 milyar TL ile prim gelirleri, giderleri içinde de en yüksek kalemi 1 trilyon 408 milyar TL ile emekli aylıkları oluşturuyor. SGK’nın 2023 yılı bütçesi yapılırken, öngörülen emekli aylığı ödemeleri 1 trilyon TL iken, bu rakam 1.4 trilyon TL olarak gerçekleşmiş. Emekli aylık artışlarının öngörülenin üzerinde gerçekleşmesinin nedeni olarak da en düşük emekli aylığının yükseltilmesi ve EYT düzenlemesi gösterilmiş. Yine yazımda, bu bilanço karşısında önümüzdeki yıllarda ne yapılacağına gelecek yazımda değineceğimi de belirtmiştim.
Dikkat çeken nokta, SGK’nın raporunda, bozulan bu dengeye yönelik önerilerde bulunuluyor olması. Raporda, sosyal güvenlik sisteminin dağıtım esaslı finansman modeline göre yürütüldüğü, aktif çalışanlar ve işverenlerden alınan prim gelirlerinin, mevcut emeklilere veya hak sahiplerine emekli aylığı ödemek ve sağlık harcamalarını karşılamak amacıyla kullanıldığı belirtiliyor. Sosyal güvenlik sistemine prim ödeyen çalışabilir nüfus ile aylık alan ileri yaş nüfusun kompozisyonunun, mali sürdürülebilirlik açısından önemine dikkat çekilen raporda, nüfus yapısıyla bağlantılı olarak sosyal güvenlik politikalarının periyodik olarak gözden geçirilmesi ve gerekli adımların atılması gerektiği vurgulanıyor.
OTOMATİK AYARLAMAYA GEÇİLECEK
Raporda, 1999 ve 2008 yıllarında sosyal güvenlik sisteminde iki defa köklü reform yapıldığı hatırlatılarak, yapılan reformların etkisi tam manasıyla görülemeden yeniden genişleyici düzenlemelerin yapılmasının sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği için tehdit oluşturduğu ifade ediliyor. Sağlıklı, adil ve sürdürülebilir sosyal güvenlik sisteminin temini için yaş, prim ödeme gün sayısı gibi daha önceki reformlarla oluşturulan parametrelere bağlı kalınması öneriliyor.
Bunlar uyarılar. Raporda, alınacak tedbire de yer verilmiş. Buna göre, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla, emeklilik uygulamalarında otomatik ayarlama mekanizmalarından yararlanılması gerektiğinin altı çizilerek, doğurganlık oranı, beklenen ömür, istihdam oranı, göç gibi demografik veya ekonomik değişkenlere uyum sağlamak için emekli aylığına esas teşkil eden parametrelerin otomatik olarak
güncelleneceğine dikkat çekiliyor.
EMEKLİ AYLIKLARINA DÜZENLEME
Hemen hatırlatayım, emeklilikte otomatik ayarlama mekanizması kavramını ilk kez duymuyoruz. 2024 Yılı Cumhurbaşkanlığı Programı’nda sosyal güvenlik alanında bu yıl içinde yapılacaklar ve atılacak adımlar arasında; doğuşta beklenen yaşam süresindeki artışa uyumlu olarak hem emeklilik kriterlerinin hem de emeklilik yaşının belirlenmesi için otomatik ayarlama mekanizmalarına ilişkin çalışma yapılacağına yer verilmişti. Buna ilave olarak emekli aylığı bağlama oranında yeniden düzenleme yapılacağı da Program’da yer almıştı.
Peki, nedir, emeklilik uygulamalarında otomatik ayarlama mekanizması? Avrupa ülkelerinin bazılarında uygulanan bir yöntem ve kimi ülkelerde bu sisteme 2005 yılında geçilmiş. Amaç, emekli aylığı hesaplamalarında nüfusta yaşanan değişiklikleri dikkate alarak, sürdürülebilirliği sağlamak. Bu kapsamda da emekli sayısının, çalışan sayısına oranındaki değişikliklere göre emekli maaşlarında ayarlamalara gidiliyor; oran arttıkça emekli aylıkları azalıyor. Buna da otomatik ayarlama mekanizması deniyor. Uygulanan ülkelerde, uygulamanın kısa vadeli olumsuz etkilerini ortadan kaldırmak üzere aylıklarda meydana gelebilecek düşüşleri engellemek için bazı tedbirler de alınmış ve emekli aylıklarına yapılan artışlarla telafi edilmiş.
Görünen o ki, SGK, emeklilik sisteminde yaşanacak sorunlara karşılık şimdiden önlem alınması gerektiğini ve bunun için de otomatik ayarlama sistemine geçilmesine öneriyor. Hem SGK’nın önerisinden hem de Cumhurbaşkanlığı Programı’nda anlaşılıyor ki, emeklilikte yeni bir reform ufukta gözüküyor.
Paylaş