Ekonomide beklenen reform başlıyor

Tek parti iktidarı ile birlikte 10 aydır süren belirsizlik ortadan kalktı, hem siyasi hem de ekonomik istikrar geldi.

Haberin Devamı

Seçim sonuçlarına, ‘bu nasıl oldu, böyle bir sonuç nasıl çıktı?’ diyenler için çok kısa ve basit bir tespitte bulunayım. 

Gerek 7 Haziran’dan önce, gerekse sonrasında muhalefet partilerinin tek başına iktidar heveslerinin olmaması, hatta kimi muhalefet liderlerinin bunu açıkça söylemesi ve AK Parti’siz bir hükümet alternatifinin olmaması nedeniyle; halk açıkça, ‘madem öyle tek başına iktidar olsun’ demiştir. Bu, bir. İkincisi, seçimin hemen öncesinde Ali Babacan, bir televizyon kanalında, “Ekonomik vaatlerimiz aynı ama halk, bizim bu vaatleri yerine getireceğimizi çok iyi bilir” demişti. Sadece bu iki neden bile bence yeterli.
Artık önümüze bakalım. Dikkat ettim de seçimin hemen sonrasında iş dünyası, ‘ekonomiye odaklanalım, öncelik ekonomi olsun’ demeye başladı ki; klasikleşmiştir, her seçim sonrası aynı söylemi duyarım. Ama iyi okunursa; önceliğin, ekonomi değil, Anayasa değişikliği olduğu anlaşılır. Bu da önümüzdeki dönemde de siyasete odaklanacağımız anlamına gelir. Ama öğrendiğime göre de AK Parti, yeni Anayasa çalışmaları ile ekonomik reformları birlikte yürütecekmiş.

 

Haberin Devamı

ACELEYE GEREK YOK

 

Konu, ekonomik reform olunca, iş dünyasının özellikle de reel sektörün beklentisi yüksek ve acelesi de var. Siyasi ve ekonomik belirsiz nedeniyle yatırımlar durmuş, iç piyasa kilitlenmiş durumda. İhracatta da ciddi sıkıntılar var. Diğer taraftan enflasyon yüksek seyrediyor, büyüme yüzde 3’ler seviyesinde sıkıştı kaldı.
Seçim sonrası konuştuğum reel sektör temsilcileri, “Piyasalarda birkaç gündür yaşanan bayram havası geçecek. Bizim ise bekleyecek gücümüz kalmadı, çarkların biran önce dönmesi gerekiyor. Bunun için de destekler, üretimi artıracak imkanlar devreye sokulmalı ki, biz de önümüzü görelim” diyor.
Daha açık bir anlatımla bir tarafta AK Parti’nin reel sektöre yönelik dönüşüm, vergide değişiklik, yatırım ortamını iyileştirme, yeni finansman kaynağı yaratma ve mevcut finansman imkanlarına kolay erişim gibi vaatleri var; diğer tarafta da reel sektörün bu vaatler çerçevesinde beklentileri var.

 

Haberin Devamı

EKONOMİ YÖNETİMİ

 

Şu da bir gerçek ki, bu vaatlerin bugünden yarına gerçekleşmesini beklemek fazla iyimserlik olur. AK Parti’nin önünde dört yıl var ve bu süre içinde önce yeni ekonomi modeli ortaya konacak, öncelikli konular belirlenecek ve yasal altyapı oluşturulup, ekonomik reform gerçekleştirilecek. Yani, aceleye gerek yok.
Ama bunlardan da önce ekonomi kadrosunun belli olması gerekiyor ki, şu sıralar herkesin konuştuğu, birbirine sorduğu soru, ‘ekonominin dümeninde kim olacak?’. Haksız da sayılmazlar, konu ekonomiyse, AK Parti çok geniş bir kadro ile seçime girdi ve hepsi de seçildi: Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Cevdet Yılmaz, Berat Albayrak, Nihat Zeybekçi, İbrahim Turhan, Numan Kurtulmuş, Naci Ağbal, Emine Nur Günay, Fikri Işık, Recai Berber.
Şunu da belirteyim, ekonomik kurumların hangisinin kalıp, kalmayacağı; kalanların başında kimlerin olacağı bile henüz belli değil ki, edindiğim bilgi, önümüzdeki dönemde bu konuda da köklü değişiklikler yapılacağı yönünde. Boşa demiyorum, aceleye gerek yok.

Yazarın Tüm Yazıları