Ekonomi yönetimi olacakların farkında mı?

Bir taraftan reel sektörün yatırım yapması için peşi sıra destekler açıklıyoruz, diğer taraftan yine reel sektörün önünü tıkayacak işler yapıyoruz. Şu sıralar, yeni bir düzenleme gündemde. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek de açıklamalarında değindi; döviz girdisi olmayan, ihracat yapmayan şirketlerin döviz kredisi kullanmasına izin verilmeyecek.

Haberin Devamı

İlk bakışta, hem son yıllarda artan özel sektörün borcuna önlem getirmek hem de döviz piyasasındaki dalgalanmaları sınırlamak adına doğru bir düzenleme gibi gözükse de durum pek de öyle değil; özellikle de yatırım yapmak için ucuz finansman arayan KOBİ’ler için. Nasıl mı? Mevcut uygulamada, ticari veya mesleki amaç taşıyan finansal kiralamaya ilişkin bedeller, döviz üzerinden yapılabiliyor. Yani, şirketler, yatırımlarını finansal kiralama ile yaptıklarında, kiralama bedellerini döviz üzerinden ödüyor. İşte yeni yapılacak düzenlemede bu imkan ortadan kalkacak. Peki, bu ne anlama geliyor. KOBİ’ler artık finansal kiralama ile yatırım yaptıklarında, leasing şirketlerine kira bedellerini döviz üzerinde ödeyemeyecek.

YENİ DÜZENLEME SORUN OLACAK

Şimdi diyeceksiniz ki, ‘ne var canım, TL üzerinden ödesinler’. Maalesef, kazın ayağı öyle değil. Anlatayım ki, eğer bu düzenleme uygulamaya geçerse, yaratacağı sonuçların ne olacağı iyi anlaşılsın. Bugün makine yatırımlarının büyük kısmı leasing ile yapılıyor. Reel sektör banka kredisi kullanmıyor, finansal kiralama yapıyor. Neden? Vadeler 3-5 yıla, hatta kimi durumlarda 10 yıla varacak kadar uzun; operasyonel olarak kolay ve daha da önemlisi şirkete maliyeti daha ucuz. Bu yüzden bugün altyapı, enerji gibi projeler leasingle finanse ediliyor.

Haberin Devamı

Peki, finansal kiralama şirketleri bu imkanı nasıl sunuyor? Yurtdışından sağladıkları orta ve uzun vadeli döviz kredileri ile. Dünya Bankası, Avrupa Kalkınma Bankası gibi yurtdışından 5-7 yıl vadeli ve ucuz finansman bulup, Türkiye’ye getiriyorlar. Daha açık bir anlatımla, şirketler, dövizle borçlanıp, yurtdışından uzun vadeli, ucuz fon buluyorlar; bunları da yurtiçinde ağırlıklı KOBİ’lere dövizle, uzun vadeli ve ucuz kullandırıyorlar. O KOBİ’ler de, bu kaynakla yatırım yapıyor. Bundan dolayıdır ki, bugün, leasing şirketlerinin yatırımlarını finanse ettikleri işletmelerden alacaklarının 35 milyar TL’si döviz, sadece 12 milyar TL’si Türk lirası cinsinden.

Yeni düzenleme ile bu imkan ortadan kalkacak. Kimin için kalkacak? Elbette finansal kiralama şirketleri açısından sorun olacak ama asıl reel sektör bu işten büyük zarar görecek. Sanayicilerle konuştum. Kimilerinin böyle bir düzenleme olacağından haberi bile yok. Olanlar ise, ‘eğer hayata geçerse sonuçları bizim açımızdan vahim olur’ diyor.

Haberin Devamı

KOBİ’LER YATIRIM YAPAMAYACAK

Geçtim, leasing pazarının küçülmesini, leasing şirketlerinin sıkıntıya düşeceğini falan... Şirketler, mecburen TL ile borçlanacağından (Bu durumda leasing şirketlerini de bankalar fonlayacak) maliyetler yükselecek ve KOBİ’lere de düşük maliyetli, uzun vadeli finansman sağlanamayacak. Bu sefer KOBİ’ler ister bankadan, ister leasing şirketinden olsun yüksek faizle borçlanmak durumunda kalacak. Yani bugün yaşanan ve ekonomi yönetiminden reel sektöre kadar tüm kesimlerin şikayet ettiği yüksek faiz ortamı kalıcı hale gelecek. Sonuç; alternatif finansman imkanı elinden alınan ve yüksek faize mahkum edilen reel sektör, yatırım yapamayacak hale gelecek. İşte, durum bu kadar vahim olacak; eğer bu düzenleme yapılırsa. Ne mi demek istiyorum? Yatırıma, büyümeye ihtiyacımız olduğu tam da bu zamanlarda, bu düzenlemelerle, kendi ayağımıza kurşun sıkıyor, kendi kendimizi baltalıyoruz diyorum ve ekliyorum; illa da düzenleme yapılacaksa başta finansal kiralama olmak üzere özellikle reel sektöre destek veren kesimlerin bu işten muaf tutulması gerekiyor.

Yazarın Tüm Yazıları