Paylaş
Bence, değil. Hükümetin açıkladığı paketler, aldığı önlemler, verilen kredi ve destekler büyümenin beklenenin üzerinde olacağını gösteriyordu. Öyle de oldu, son çeyrekte yüzde 3,5 düzeyinde büyüme gerçekleşti ve büyük badirelerin atlatıldığı 2016 gibi bir yılı, yüzde 2,9 büyüme ile kapattık. İyidir, kötüdür, sebebi şuydu, buydu, sistem değişti, hesaplarda revizyon yapıldı da böyle oldu; bunlara girmeyeceğim.
İNŞAATTA BÜYÜMÜŞÜZ
Önemli olan şu: Üreterek mi büyüdük, tüketerek mi büyüdük? Ya da şöyle sorayım, 2016’da ne kadar sağlıklı büyüdük? Neden buraya takıldım? Çünkü verdiğimiz desteklere, teşviklere, dağıttığımız kredilere ve söylemlere bakın; temel hedef, üretimi artırıp, istihdama katkı sağlamak, ekonomiyi canlandırmak.
Peki, böyle mi oldu, bakalım? Tabloda sektörlerin 2016’da büyümesi ve GSYH içindeki payını detaylı bulacaksınız. Tarımda hem küçülmüşüz, hem de tarımın GSYH içindeki payı da azalmış. Aynı şekilde sanayide, bir önceki yıla göre yüzde 13’ün üzerinde, imalat sanayinde de yüzde 56’ya varan onda küçülme yaşanmış. Nerede büyümüşüz? İnşaatta. Neredeyse yüzde 47’ye yakın bir büyümeden bahsediyoruz. Bu da şu anlama geliyor ki, 2016’da, üretimi, istihdamı artıracak alanlara yatırım yapmamışız, inşaata yatırım yapmışız.
ÜRETMEDİK, TÜKETTİK
Bir de işin öbür boyutu var. Geçen yıl vatandaşın tüketimi yüzde 2,3 artmış ve tüketimin GSYH içindeki payı da yüzde 5,5 olmuş. Devletin tüketim harcamaları da 2016’da, bir önceki seneye oranla yüzde 7,3 artış göstermiş.
Özetle, evet 2016’da son çeyrekten kaynaklı yüzde 2,9 bir büyüme yaşamız ancak üretmeden ve tüketerek büyümüşüz. Böyle bir büyüme ne kadar sağlıklı? Bence sağlıklı olmadığı gibi sürdürülemez de. Ancak enseyi de karartmamak lazım. Bence 2017’nin çeyreğinden bu tablo muhtemelen değişecek, biraz daha üreterek, büyümeye odaklı hale gelecek.
Paylaş