Bırakın KOBİ’ler, finansmana eşit şartlarda ulaşsın

Soru şu: Reel sektöre, özellikle de KOBİ’lere, kim finansman desteği sağlıyor?

Haberin Devamı

Diyeceksiniz ki, ‘amma da soru, anlat anlat bitmez’. Haklısınız, bu konu, bir yazıya sığmaz. Ama biz özetleyelim. Finansmanda aslan payı bankaların. Birbirimizi kandırmayalım, lafı da evirip, çevirmeyelim. Bankalardan ticari kredi kullanmanın şartlarını ve bu şartların ne kadar ağır olduğunu hepimiz biliyoruz; hele ki, KOBİ’ler açısından. Ekonominin daraldığı dönemlerde finansman desteğinin kısıldığını da biliyoruz.
Bankaların dışında reel kesime finansman desteği sağlayan leasing, faktoring bir de finansman şirketleri var. Bilmeyenler için özetleyeyim, belki kamu yönetiminden de halen bilmeyenler vardır! Faktoring, mal ve hizmet satışlarından doğan vadeli alacakları yönetiyor; işletmeler, başka kaynağa gerek duymadan elde ettikleri kaynak ile nakit akışı sağlıyor. Leasing şirketleri, büyük-küçük ayrımı olmaksınız tüm şirketlere orta ve uzun vadeli yatırım ekipman finansmanı sunuyor. Finansman şirketleri mal ve hizmet alımı için KOBİ’lere destek oluyor ki, işlemlerinin yüzde 60’a yakınını ticari araçlar oluşturuyor.

Haberin Devamı


BDDK ÇATISI ALTINDA


Küçük bir araştırma yaptım; bu üç sektör, reel kesime 64 milyar TL’ye yakın finansman desteği sağlamış ve bunun yüzde 50’sinden de KOBİ’ler yararlanmış. Buna kabaca, reel sektörün finansman ihtiyacının yüzde 5,5’i diyebiliriz.
Rakamlarla kafanızı daha fazla karıştırmayayım. Demek ki neymiş? Ticari ve sınai kesimin ihtiyacını başta bankalar olmak üzere bu dört sektör karşılıyor. ‘Rakip değiliz’ deseler de uygulamada durum hiç de öyle değil. Müşteriye, kimi zaman bankalar, ‘leasing, faktoring şirketine niye gideceksin, krediyi verelim, işini bitir’ diyor; kimi zaman da leasing, faktoring şirketleri, ‘biz işini çabuk hallederiz, bankaya gerek yok’ diyor. Birbirlerini tamamladıkları zaman da oluyor. Yani, ortada gizli ama ciddi bir rekabet var. Bu dört sektörde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) çatısı altında faaliyet gösteriyor.
Buraya kadar her şey normal, asıl sorun bundan sonra başlıyor. Bu dört sektörde aynı işi yapmalarına, tüketiciye aynı hizmeti vermelerine rağmen leasing, faktoring, finansman şirketleri rekabete bankalardan geride başlıyor. Nasıl mı? Anlatayım.

Haberin Devamı


ÜVEY EVLAT MUAMELESİ


Bankalar, yurt dışından sağladıkları kaynaklar için Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) yükümlüğüne tabi değilken leasing, faktoring şirketleri buna tabiler. Haliyle şirketlerin kaynak maliyetleri artıyor. Bitmedi. Bankaların, kendi aralarındaki işlemlerinde Banka Sigorta Muamele Vergisi (BSMV) yüzde 1 iken, üç sektörde bu oran yüzde 5.
Şimdi soruyorum, bu haksız rekabet değil de nedir? Bağlı oldukları kurum aynı, faaliyet gösterdikleri alan aynı. Biz ne için uğraşıyoruz; sanayiye yatırım yapılsın, büyüme artın diye. Başbakan, ‘esnafı destekleyeceğiz’ demiyor mu? Başkan Yardımcısı Ali Babacan, ‘sanayinin cazibesini artırmak için destek vereceğiz’ demiyor mu?
Peki, o zaman, yatırım için finansman desteği sağlayan leasing, faktoring, finansman şirketleri neden, üvey evlat muamelesi görüyor? Kaynak maliyetini düşürürsün, daha doğrusu eşit hale getirirsin, rekabette eşit şartları sağlarsın; kim, nereye, ne kadar destek oluyor seyredersin.

Yazarın Tüm Yazıları