Paylaş
Özetle, kamu yönetimi istedi, hatta bastırdı, şimdi bankalar birer birer faiz indirimine gidiyor. İşletmelerin, özellikle de küçük ve orta boy işletmelerin yararına bir gelişme. Her zaman söylüyorum, KOBİ’lerin temel sorunu, ucuz ve uzun süreli finansmana ulaşamamaları. Ama şunu da unutmamak lazım, faizlerin inmesi tek başına bir şey ifade etmiyor; işletmelerin de üretim ve yatırım yapacak iştahı olması gerekiyor. Neyse, bu başka bir konu.
Dikkat ettim de sürekli bankalardan ve bankaların alacağı pozisyondan bahsediliyor. Oysa bu ülkede, bir de banka dışı finans kesimi var, ama kimse bahsetmiyor. Ben bahsedeyim.
Kimdir, banka dışı finans kesimi? Faktoringciler, leasingciler ve finansman şirketleri. Peki, bunların piyasalar üzerinde hiç mi etkisi yok? Tamam, banka dışı finans kesiminin toplam finans sektörü içindeki payı, aktif büyüklüğüne göre yüzde 4’ler, GSMH içindeki payı da yüzde 8’ler gibi düşük bir seviyede olabilir; ama çok değil bundan 5 sene önce bu oranlar yüzde 1-2’ler seviyesindeydi. Bugün, bu üç sektörün, aktif toplamı 100 milyar liranın üzerinde, işlem hacmi de 80 milyar liraya yakın.
TİCARETİN FİNANSMANI
Daha da önemlisi banka dışı finans kurumlarının işlevine iyi bakmak lazım. Mesela faktoring, ticaret yapan tüm işletmeler için banka kredilerinden farklı olarak kısa vadeli alacakları finanse ediyor, reel sektörün nakit yönetimi sorununu çözüyor. Bir anlamda faktoring sistemi, ticareti finanse ediyor. Kimler yararlanıyor? Ağırlıklı KOBİ’ler. Hani, son dönemde, ‘KOBİ’ler sıkıntı yaşıyor, bankalar faizleri indirsin’ deniyor ya; işte 100 binden fazla KOBİ, bu sistemi kullanarak, ticaretini sürdürüyor.
Bu satırları okuyunca eminim birileri, ‘ama onlar tefeci değil mi?’ diyecektir. Hadi, canım geçin artık bunları. O köprünün altında çok sular aktı, o devir kapandı. Eski Türkiye’deydi. Yeni Türkiye’de hem ticareti, hem ihracatı finanse ediyorlar. Halen anlamayanlar için şöyle anlatayım. Bankalar kime bağlı? Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (BDDK). Faktoringciler kime bağlı? BDDK’ya. BDDK’ya bağlı koca bir finans sektörünün tefeci olma ihtimali var mı? O yüzden geçiniz bunları.
300 BİN KOBİ KULLANIYOR
Gelelim, leasinge. Küçüğünden büyüğüne neredeyse işletmelerin çoğunluğu yatırım mallarını leasing yoluyla alıyor. Artık nakit ya da banka kredisiyle mal alımı yapan yok gibi. Demek ki, neymiş; leasing, orta ve uzun vadeli yatırım kredisiymiş. Ağırlıkla da KOBİ’ler kullanıyor.
Finansman şirketleri ise her türlü mal ve hizmet alımı için özellikle işletmelere finansman sağlıyor. Bir anlamda kredi kuruluşları. Finansman şirketlerini ağırlıklı kullanan kesim de yine, KOBİ’ler. Mesela tüm araçlarını bu yolla alıyorlar. Kesin bir rakam yok ama banka dışı finans kesimini kullanan işletme sayısı 300 binden fazla ve bunların çoğu da KOBİ.
Ne mi demek istiyorum? Bu ülkede banka dışı finans kesimi de var; hem kredi veriyorlar, hem fonluyorlar, hem reel sektörün mallarını temin ediyorlar, hem ticaretini finanse ediyorlar hem ihracatını destekliyorlar; diyorum. Ardından da ekliyorum; bu üç sektöre ufacık bir destek atılsa; geçtim desteği, ‘bu şirketler de var, şunları biraz daha etkin kullansak’ dense, yetecek. O şirketler için değil; onları kullanan KOBİ’ler için el atılacak.
Paylaş