Tatile anneanne götürülmeli mi götürülmemeli mi?

Bu yazın ilk mini tatilini gerçekleştirdim. Benim ve ailemin çoğunun sıcakla arası olmadığı için kısa tatilcikleri tercih ediyoruz. Hoş, şu anda yaşadığımız sıcaklarla kimsenin arası yoktur ya neyse...

Biz Antalya Magic Life Aquaworld’e gittik. Şimdi yeri yazıyorum çünkü burası 22 bin metrekareye yayılan kocaman bir yer. Dolayısı ile ana-oğul gitmek pek işime gelmezdi. Bu durumda hemen kafayı çalıştırmaya başladım. Kocam uygun olmayınca, ne varsa insanın anasında var diyerek, anacığımı aldım yanıma...

İyi ki almışım...

Önce size çocukla tatile gitmenin yaşlara göre minik bir özetini vereyim: Bebekken işler kolay. Pusete koyuyorsunuz ve istediğiniz yere taşıyorsunuz. 2-3 yaşlarında biraz zorlaşıyor. Çünkü sürekli bir yerlere gitmek istiyorlar. Bu yer genelde su oluyor. Ve siz de onların peşinde oluyorsunuz. 4-5 yaşlarında biraz kendi kedilerine takılmaya başlıyorlar. Bazı yerleri ya da bazı aktiviteleri gizlemeniz mümkün oluyor ama 6-7 yaşlarından itibaren onları kimse tutamıyor. Bu durumda siz de tatil yapmak istiyorsanız, yanınızda birisinin olması çok iyi oluyor.

Burası nefis bahçeler içinde, bol bol havuzu, upuzun bir denizi ve sahili, her yaş için ayrı çocuk kulübü olan bir yer. Hatta, her şeye sorun olarak bakan, çoğu şeyi beğenmeyen ergen yaş çocukları bile kafalayan bir ekibi var. Dolayısı ile çocuğunuzu belli sürelerde çocuk kulübüne bırakarak zamanın çoğunu kendinize ayırabilirsiniz.

Burada denizin yanı sıra, pek çok farklı yerde havuz olması kalabalıktan kaçabilmeniz açısından da iyi. Ayrıca değişik mekanlarda değişik fırsatlar var. Mesela, relax havuzunda üç nesil beraber jakuzi keyfi yapmak gibi!!! Ayyy, biz yaptık. Pek şeker oluyor. Gerçi oğlan pek yanımızda durmadı ama olsun.

Sevgili annelerim, sizi imrendirmek gibi olmasın ama; ne yapıp edin, kendinize bir spa parası ayırın. Çalışan kadınsanız maaşınızdan ayırın; çalışmıyorsanız size verilen paradan biriktirin ama mutlaka kendinize spa zamanı ayırın. İster cilt ya da vücut bakımı, isterseniz masaj çeşitleri, ne olursa... Her kadının tatilde bunu yaşama hakkı olmalı. Bunun için de tabii annelerle tatil iyi oluyor. Çünkü bu seanslar sırasında aklınızın hiçbir şeye takılı olmaması lazım. "Ay çocuk gölgede midir, yemiş midir, içmiş midir," dememelisiniz. Cep telefonunuzu ve saatinizi de almayın yanınıza.

Akşamları için de çok geçerli bu söylediklerim. Nefis yemekler, güzel manzara, animasyonlar... İsteyene dans! Biz annemle baş başa uzun zamandır bir sofrada oturmamıştık. Tevekkeli değil annemin köşesini çıkaramıyordum kaç aydır. Meğerse kadının ne çok anlatacakları varmış. Sinan yemek siparişini verip jetonlu oyuncaklarla oyalanırken biz anamla şarap içip sohbet ettik.

İyi geldi yahu...

Çocukları güneşten nasıl korumalı

Yaşam boyu kalıcı etkileri olan güneş yanıklarının çoğunluğu 18 yaşından önce meydana geliyor, bu yüzden erken yaşlarda güneşten korunma alışkanlığının kazanılması gerekiyor. Bu, ileriki yaşlarda cilt kanserinden korunmanın en önemli yollarından biri.

Kozmetik markası Vichy, Türkiye’de 2500 ebeveyn ile bir araştırma yaptı. Araştırma sonucunda ailelerin yüzde 92’sinin çocuklarına özel bir güneş koruma ürünü kullanmadıkları ortaya çıktı. Oysa ki bebek ve çocukların, cildin olgunlaşması tamamlanmadığından çok hassas bir cilt yapısı var. Yetişkinlere oranla derileri çok daha ince. Bu yüzden de büyüklere nazaran çok daha hassas bir korunma gereksinimleri var.

Ayrıca yetişkinler bilinçli olduklarından hangi saatlerde güneşe çıkmamaları gerektiği konusunda plan yapabilirler. Ama bu durum çocuklar için pek geçerli olmaz. Onlar her fırsatta dışarı çıkmak, oynamak için sabırsızlanırlar. Bu yüzden onların güneşten uzak kalması gereken zamanları yetişkinlerin ayarlaması gerekir.

Yapılan araştırmalar, çocukların güneşe daha çok maruz kaldıklarını ispatlıyor. Yazın çocuklar zamanlarının dörtte üçünü açık havada veya suda geçiriyorlar. Bu durumda da güneşe maruz kalma süresi, bir yetişkine oranla 2-3 kat fazla oluyor. 18 yaşına kadar 15 faktörün düzenli uygulanması cilt kanseri riskini yüzde 60’a kadar azaltıyor.

Altı aylıktan küçük bebeklerde güneş kremi kullanmanın sakıncası yok. Bu yüzden bebeğinizin yanaklarına, kollarına ve güneşe maruz kalan diğer bölgelerine güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Fakat güneş kremi sürmüş olsanız bile bebeğinizi doğrudan güneş ışığından korumak ve gölgede tutmak konusunda özen göstermelisiniz.

ŞAPKAYI ISLATMAYIN

En ideal korunma yöntemlerinden biri çocuğunuza alnını, gözlerini ve yüzünü güneşten koruyan 5-6 cm’lik kenarları olan bir şapka giydirmek. Bu arada ferahlasın diye şapkaları ıslatıp çocuğunuzun kafasına koymayın. Bu onun için çok daha tehlikeli. Şapka hep kuru olmalı.

Uzun süreli etkisi olan ve en az 15 koruma faktörlü bir krem kullanın. Ama 50’den yüksek almanıza da gerek yok. Aldığınız kremin sadece UVB ışınlarına karşı değil UVA ışınlarına karşı da koruma sağladığından emin olmak için etiketleri okuyun. Avobenzon (Parsol 1789) maddesini ve hem UVA hem de UVB’ye karşı koruyan titanyum dioksit veya çinko oksit maddelerini içermesine özen gösterin. Spreyli güneş kremi kullanacaksanız, çocuğunuzun vücuduna iyi dağıttığınızdan emin olun. En çok unutulan yerlere de (kulaklar, bacak arkaları, ense ve dudaklar) sürdüğünüzden emin olun. Alacağınız kremin kolay sürülür olmasına bunun için de yoğunluğuna dikkat edebilirsiniz. Ama koruma derecesi arttıkça yoğunluk da biraz artabilir.

GÖLGENİNKIYMETİNİ BİLİN

Kumsaldayken çocuklarınızın sık sık mola verip gölgede oturmasını sağlayın. Güneşin en yakıcı olduğu saatler sabah 10 ile akşam 4 arası. Bu yüzden kumsala sabah erken saatlerde ya da akşam saatlerinde inin.

Güneşin zararlı olabileceği tek yer kumsallar değil. Çocuklarınızın dışarıda olduğu her zaman ve hatta hava bulutluysa bile güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin. Güneş kremini dışarı çıkmadan en az 20 dakika önce sürün.

Güneş ışınları, kornea tabakasına da zarar vererek katarakt ve başka göz sorunlarına sebep olabilir. Bu yüzden çocuklarınıza güneş gözlüğü takın. Gözlük alırken "yüzde 100 UV koruması" sağladığından emin olun. Tabii çocuklar henüz bir eşyaya sahip olma sorumluluğunu bilmediklerinden dolayı, bu tip eşyaları kolayca kaybedebilir. Bunun için piyasada satılan kordonlu gözlükleri öneririz. Ya da gözlüklerine gözlük askısı takarak kolye gibi boyunlarından sarkmasını sağlayabilirsiniz.

Herhangi bir beyaz tişört 3 faktörlü bir koruma sağlar; bu da yeterli bir koruma değildir. O yüzden çocuğunuzun giyinik olmasına güvenip güneş kremi sürmeyi ihmal etmeyin.

Çocuğunuz esmer olabilir. Hatta "kapkara" bile olabilir. Ama bu, güneşten daha az korunması anlamına gelmez. Sarışın, açık renk tenli, renkli gözlü ve çilli çocukların güneşten zarar görme riski çok yüksek olsa da teni koyu olan çocukların da güneşten korunmalarına yeterli özeni göstermek gerekir.
Yazarın Tüm Yazıları