Nora ve Sinan’ın tatil günlüğü

Efendim, biz hálá Akçay’dayız. Ana oğul güzel güzel vakit geçiriyoruz.

Bu yaz oğlumun gerçekten büyüdüğünü fark ettim. Artık oğlum gün içinde beni daraltmıyor, yormuyor. Onunla yalnızken iş yapmak, evi toparlamak, uzanmak zor olmuyor. Yalnız olduğumuz gün ve gecelerde sıkılmıyoruz, gülüyoruz, eğleniyoruz. Tatilde olduğumuz için onu erkenden yatırmıyorum. Yazı yaşasın, tatili tatsın istiyorum. Üstelik oğlum büyümüş de benimle dalga bile geçmeye başlamış.

Çok sıcak olmayan günlerde denize gidiyoruz. Deniz kıyısında tek başına ya da orada edindiği arkadaşlarıyla oynuyor. Bazen de yanıma gelip, bir büyük gibi kitabını eline alıp şezlonga uzanıyor. Yan yana kitaplarımızı okuyoruz. Bu arada sürekli yemek kitabı okuduğumun farkında ama ne anlam veriyor bilemiyorum. Bazen elimdeki kitabı kendisine sesli okumamı istiyor, ben de okuyorum. ‘Mutfak Sırları’ndan sonra Arman Kırım’ın ‘Tazesi Makbuldür’ü elimde.

Yakında ‘Anne okuduğun yeter, biraz da pişirsene!’ derse şaşırmam. Zaten yemekleri de beraber pişirir olduk. Evde kaldığımız günlerde televizyonun etkisinden kurtulmak için arada beraber yemek pişiriyoruz. İnanın, onun elinin değdiği şey daha güzel oluyor. Sanırım bu konuda da babasına çekmiş. El ayarı var çocukta.

Yaz geçip giderken, kitap çalışmaları, oyuncaklar derken bizi kurtaran bir dönem başladı: Olimpiyatlar... Sporcu olmamama rağmen dünyanın en sadık olimpiyat izleyicilerinden biriyim. 4 sene önce hamileyken bütün gün yatıp, yarışmaları seyrederdim. Şimdi de oğlumla seyrediyorum. Ona bütün sporları tanıtıyor, kurallarını anlatıyorum, seç, beğen, hangisini istersen, diyorum ama aklım baskette!!! Basketbola şimdiden manen (!) hazırlamaya çalışıyorum. Bazen ayrı takımları tutuyoruz ve sahada maç seyrediyormuşuz gibi havaya giriyoruz.

SİNAN YÜZME ÖĞRENMİYOR

Spor yapmadığım için pişman sayılırım. Geçtiğimiz sene spora giderek bunu kırma çabalarıma başladım ama küçüklükten başlamadığınız zaman olmuyor işte. İte kaka bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Küçükken bir spora yöneldiniz mi de hayat boyu o tarzda yaşayabiliyorsunuz.

Hafta sonu ailecek milli sporcu olan Bekir ve Berfin’i görünce oğlum konusunda daha da gaza geldim. Ama oğlumdan bir yaş büyük olan ve şlap şlup yüzen Dila hatun bile gaza getiremedi oğlumu ve hálá yüzme öğrenemedi. Geçen seneki kulak tüpleri sonucunda kucağımda denize girmesinin bunda etkisi var mı bilemiyorum ama ben bazen yüzsün diye kendimi kaybediyorum. O ise istemediğini belirterek bağırıp çağırıyor.

Yüzmesini bu kadar istememin sebebi rahat edecek olması. Nasıl olsa yüzme öğrenecek, biliyorum ama ne kadar erken öğrenirse o kadar özgür olur suda. Sanırım bu biraz da benim hırsım. Bir de fark ettim ki bu konu babaların elinde. Çocuklara babaları öğretiyor yüzmeyi. Ben de topu bizim babaya atarak kendimi çekiyorum.

Bu tatilde bunların ve Sinan’ın saçlarına papatya suyu sıkıp, sarartmaya çalışmak dışında ne yapıyorsun derseniz: Yiyip yiyip yatıyorum!

Çocukların söyledikleri kulağınıza küpe olsun

Galatasaray İlköğretim Okulu’nda okuyan 7-11 yaş grubu öğrenciler ‘Büyüklere ne söylemek istersiniz’ diye sorulunca, büyükleri hakkında biriktirdikleri bütün düşünce ve duygularını döktüler. Anne-babalarına, öğretmenlerine, politikacılara, sporculara, kısacası tüm büyüklere söylemek istediklerini kompozisyonla, öyküler ve şiirlerle, resimlerle aktardılar. Bunları yaparken de laflarını esirgemediler. Bu yazılar Galatasaray İlköğretim Okulu Yayınları tarafından ‘Bu Sözler Size-Çocuk Gözüyle’ başlığı altında kitap haline getirildi.

ÖĞRETMENLERE

Biraz daha az bağırsanız ne iyi olur

4 Öğretmenler, niye bizi susturmaya çalışırlar?

4 Öğretmenlerimin cici olmasını istiyorum.

4 Eğer müdürün yerinde olsaydım bütün dersleri kolay ve eğlenceli yapardım.

4 Kantinde para üstü yerine sakız verilmesine tamamen karşıyım

4 Öğretmenlerimiz biraz daha az bağırsa ne iyi olur. Ama onlar da haklı. Çünkü, çocuklarına bilgileri çok iyi öğretiyorlar ama sınavlarda karşılığını alamıyorlar.


POLİTİKACILARA

Tayyip, 3-B sınıfını sustur

4 Alo, politikacılar, birbirinize saldırmayın tamam mı?

4 Bush, bir daha savaş çıkarırsan seni döverim.

4 Bush, sen hiç kimseyi dövdün mü?

4 Saddam, fıkra biliyor musun?

4 Tayyip, çocuk dilinden anlıyorsan 3-B sınıfını sustur.

4 Halkımıza, ülkemizi yönetecek kişileri çok daha iyi ve düşünerek seçmelerini istiyorum. Bundan biz de etkileniyoruz.


ANNE-BABALARA

Ben babamın yerinde olsaydım bekar kalırdım

4 Annem pilot olsun, babam çocuk doğursun.

4 Sevgili anne ve babacığım, sizler beni erken kaldırıyorsunuz ve bana hayvan gibi bağırıyorsunuz. Hayvanlara ‘yürü’ diye bağırırlar.

4 Annemin yerinde olsaydım, akşam kalkıp yemek yemezdim.

4 Annemin iyi ve tombiş olmasını isterim.

4 Anne, babamla neden ayrıldınız?

4 Babamın maykılceksın (Michael Jackson) olmasını istiyorum.

4 Ben babamın yerinde olsaydım bekar kalırdım.

4 Anne, bana baktığında hep ‘Ders çalış’ demezsen sevinirim.

4 Anne bana ‘uyu’ deme, bak kabus görüyorum.

4 Anne bana bugün pizza söyle, yoksa brüksel lahanası yemem.

4 Babamın cekicen (Jackie Chan) olmasını isterdim.

4 Babamın yerinde olsaydım rejim yapardım.

4 Baba, lütfen tırnaklarımı yememe kızma!

4 Babalar niye çocuk yapmıyor?

4 Baba, küçüğüm diye beni yönetme haaa!

4 Bilgisayar oynarken yemeğe çağrılmamak istiyorum.

4 Ben babamdan çok değişik bir işe girmesini istiyorum. Özellikle ayda 1-2 milyar alırsa çok sevinirim.

4 Emeklerimi bir kalemde silmeyin. Sahte tavır takınmayın. Yargısız infaz yapmayın.

4 Çocuklara aldığınız bir kıyafet, bir pantolon karşılığında iyi notlar beklemeyin.

4 Biz at değiliz, bizi yarıştırmayın.


BÜYÜKLERE

Kendi yapamadığınız şeyleri bizden istemeyin

4 Büyükler tarafından azarlanmak istemiyorum.

4 Hep ‘Çocuklar geleceğimizin büyüğüdür, ışığıdır’ diyen sizler değil misiniz? Ayrıca çevreyi de kirletiyorsunuz. Böyle giderse biz daha liseye geçmeden pislikten öleceğiz. Siz de bizden hiçbir şey isteyemeyeceksiniz ve dünyayı sizin gibi kirleten kişilerden kurtaramayacağız. Bir şey daha var, yapamadığınız şeyleri bizden istemeyin.

4 Sitemizdeki güvenlikçinin bana kös kös bakmamasını istiyorum.

4 Günümüzde dilencilerin bile cep telefonu var. Ama hak edenlere verilmiyor.

4 Bizim bakkal çok kötü gülüyor.

4 Paramızdan 6 sıfır atılmasın istiyorum. Çünkü, matematik problemleri zorlaşacak.

4 Hiç büyümek istemiyorum. Çünkü, büyüyünce her şeyin çok zor olacağını düşünüyorum.

4 Gazetecilere, insanların özel hayatları sizi alakadar etmez, işinizi düzgün yapın derdim.

4 Trafikte kadınlara bağırmasınlar. Çünkü, kadınlar daha az kaza yapıyorlar.


SPORCULARA

Ah Fatih ah, takımı batırdın, biraz düzeltsen göbek atacağım

4 Ben sporcu olsaydım terledikten sonra koşmazdım.

4 Sporcular çok gıcık, ama iyi oynuyorlar.

4 Fatih Terim’den de bir şeyler istiyorum. Ah Fatih ah, şu takımı batırdın. Biraz düzeltsen göbek atacağım. Şu takımı şampiyon yap.


ANNEMİN KÖŞESİ

Annelerimizden neler öğrendik


Canan Yılmaz adlı bir okurum bir yazı göndermiş. Anne olmama rağmen kendi annemi düşünerek okudum bu yazıyı. Bakın annelerimizden neler öğrenmişiz:

4 İyi yapılmış bir işi takdir etmeyi: ‘Çıkın birbirinizi dışarıda gebertin, evi daha yeni temizledim.’

4 Duaların gücünü: ‘Yat kalk dua et, baban müzik setinin bozulduğunu fark etmedi.’

4 Mantıklı düşünmeyi: ‘Ben öyle diyorsam öyledir!’

4 Dayanıklı olmayı: ‘O Ispanak bitene kadar sofradan kalkmak yok.’

4 Sabırlı olmayı: ‘Baban eve gelsin, sen görürsün’’

4 Diyalog kurmayı: ‘Sana bir şey sorduğumda cevap ver.’ ‘Ne söyleyeyim anne?’ ‘Sus, bana cevap verme!’

4 Engin tıp bilgileri: ‘Gözlerini şaşı yaparken bir gün öyle kalıvereceksin.’

4 Genetik bilgileri: ‘Sen de o lanet olası babana çektin.’

4 Adaleti: ‘Bir gün senin de çocukların olacak. İnşallah onlar da sana senin şimdi bana yaptıklarını yaparlar.’

... Ben hatırlamıyorum ama bunlardan birkaçını söylediysen anne, haydi şimdi itiraf et!
Yazarın Tüm Yazıları