Hafta sonu Minifest’i kaçırmayın

İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV)’nin çocuk şenliği Minifest, Digitürk sponsorluğunda bugün ve yarın Maslak Parkorman’da, 10.00- 17.00 saatleri arasında devam ediyor.

Özellikle 3-14 yaş arasındaki çocuklara yönelik pek çok eğlencenin yapılacağı şenlikte; origami, çoraptan kukla, çılgın tişörtler, kazı, dev heykeller, köpük heykeller, rengarenk suratlar, yırt-kes-yapıştır, Afrika dansı atölyeleri var. Ayrıca "Çocuklar Dokununca Taşlar Bile Çiçek Açar" adlı plastik sanatlar atölyesi ile ailece katılımın mümkün olduğu pek çok aktivite daha olacak. Aktivitelere katılanlar hediyeler kazanacak.

Fransa’dan gelen Malabar Sirk Topluluğu’nun gösterisini izleme ve sirk atölyelerine katılma fırsatı kaçırılmaması gereken aktivitelerden biri. Ayrıca Ahşap Çerçeve Kukla Atölyesi’nden "Varyeteler" ve Cengiz Özek’ten "Çöp Canavarı" adlı kukla gösterilerini izlemenizi öneririz. Semaver Kumpanya’nın ritm grubu ise tüm gün boyunca çocuklara vurmalı çalgılarıyla eşlik edecek.

Minifest’in medya sponsorluğunu Digitürk Çocuk Kulübü, Milliyet Gazetesi, MİÇO, Doğan Egmont Yayıncılık ve Parents Dergisi üstleniyor. Biletleri IKSV merkezinden (İstiklal Cad. No:64 Beyoğlu), Biletix satış noktaları, çağrı merkezi (0216556 98 00) ve internet sitesinden (www.biletix.com) ya da Parkorman girişinden alabilirsiniz. Fiyatları 3-12 yaş arası çocuklar için 5, daha büyükler ve yetişkinler için 7.5 lira. 0-2 yaş çocuklar için giriş ücretsiz. İKSV’nin Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile birlikte hayata geçirdiği "BitamBiöğrenci" adlı proje ile kültür sanat etkinliklerine katılma imkánı bulamayan çocukların da Minifest’e gelmesini sağlayabilirsiniz. Biletlerinizi satın alırken "BitamBiöğrenci" demeniz yeterli 15 veya 50 YTL’lik katkıyla 3 ya da 10 çocuğun Minifest’e katılımasına aracı olmak mümkün. Minifest Danışma Hattı: (212) 334 07 93

Yaz kamplarının faydaları neler

Yaz tatili yaklaşıyor. Şimdiden çocuklarımızı nasıl oyalayacağımızın derdine düşmeye başladık bile. Kimi anneler çocuklarının tembellik yapmasından yana, kimileri ise hemen yaz okullarına ya da kamplara katılmasından... Peki karar vermeden önce neleri bilmemiz garekiyor? Yaz kampları her çocuk için uygun mu? Kampların çocuk gelişimindeki etkilerini sizin için araştırdık.

1. Çocukların öğrenerek büyümelerine yardımcı olur

Çocukların okul dışında keyifli zaman geçirdikleri bir yerden daha fazlası aslında kamplar, çünkü on yıllardır bilinen, ülkemizde de yeni müfredatla yerleştirilmeye çalışılan başarılı eğitimin sırrı, zaten kampların çıkış noktalarından biri. Ampirik ya da deneysel öğrenme diye tanımlanan bu yöntem sayesinde çocuklar, yalnızca öğrenmekle kalmıyor, dikkat yoğunlaştırma ve keyif alma seviyeleri de kelimenin tam anlamıyla zirveye ulaşıyor. İlköğretimde yeni müfredatla uygulanmaya başlayan gözlem, deney ve el becerilerini kullandırarak ezbercilikten uzaklaştırma yöntemi, kampların temel felsefesi. Yaşayarak öğretme sisteminin ne kadar doğru olduğunun bir kanıtı olarak karşımıza çıkıyor.

2.Öğrenmede not baskısını kaldırarak çabayıve kararlılığı ödüllendirir

Kampları özel kılan gücü iki sözcüğe indirmek mümkün; notsuz eğitim... Çocuklar, üzerlerinde not baskısı olmadan, kamp yaşamının gereklerini yerine getirirken daha bir gayretli çalışıyorlar. Her etkinlik bir ödüllendirmeyle tamamlanıyor ama değerlendirme başarıya göre değil çaba ve kararlılığa göre yapılıyor. Çocuklar, yaptıkları hatalarla başetmeyi ya da mücadele gerektiren ortamlarda egolarını dengelemeyi işte bu yöntemle öğreniyorlar. Sağlam bir kişiliğin olmazsa olmazlarından kararlılık ve olumluluk gibi değerlerle donanıyorlar.

3.Başarılı bir geleceğe hazırlanmada tartışılmaz yeri var

Neredeyse daha dünyaya gelir gelmez çocuklarımızı her açıdan eğitmeye başlarız, hedef ise en iyi okullara giderek en iyi mesleklere sahip olmalarıdır. Peki onları çetin koşulların hüküm sürdüğü iş dünyası için nasıl hazırlamak gerektiğini hiç düşündünüz mü? Günümüz iş dünyasının en sık kullandığı "ekip çalışması", "bağımsız karar verebilme" ve "kriz yönetimi" gibi kavramlar, kampların neredeyse her etkinliğinde yer alır. Çocuklar, 4-5 kişilik gruplar halinde yapılan çalışmalarda, kararlarının ve adımlarının bütün ekibe etkisini hemen görebildikleri anları yaşarlar. İlişkilerin giderek daha karmaşık hale geldiği dünyamızda çocuklarımıza çevreleriyle nasıl geçineceklerini, nasıl uyum sağlayacaklarını öğretmek kuşkusuz en önemli değerlerden biri haline geldi. İşte, kampların bir başka özelliğiyle karşılaşıyoruz: Yeni arkadaşlıklar kurarken hoşgörü, uzlaşma ve işbirliği gibi değerlerin yaşanarak öğrenilmesi için grupların birbirini hiç tanımayanlardan oluşmasına özen gösteriliyor.

4.Daha donanımlı yetişmeleri için pek çok fırsat sunar

OKS, deneme sınavları, okul başarı puanı döngüsünde, aslında kısır bir etki-tepki içinde geçen öğretim yılları, çocukların yaşamında bir dolu olumsuz beklenti ve inanış yaratır. Çocuklar, 9 ay boyunca "başardım"lardan çok "başaramadım"larla eve dönerler. Daha kişilikleri tam gelişmeden hangi alanda iyi, hangi alanda kötü oldukları konusunda bir yargıyla yüzleşmek zorunda bırakılmaları tam bir trajedi. Başarısızlığı hangi yaşta olursa olsun kabullenmek zorken, daha tam birey olamamış çocuklarda kapasitelerinin sınırını görmek erişkinlikte de süregelen birtakım olumsuzluklara ve doyumsuzluklara neden olur. Elbette, bireylerin yetenekleri ve kapasiteleri doğrultusunda bir eğitimden geçmeleri esastır ama örneğin resim yeteneği matematik zekası kadar gelişmemiş bir çocuğun, duygularını bir kağıda çeşitli şekillerle aktarma ihtiyacı ya da beden eğitimi derslerinde fiziki becerisi gelişmediği için hep takım dışı bırakılan bir çocuğun bir ekip oyununda yer alma isteği zaman kaybı değil gereklilik olarak görülmelidir. Kamplar, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimindeki bu eksiklikten yola çıkarak, yeteneği olmayan alanlarda çalışmaya teşvik eder. Not ve başarı kaygısı olmadan geçirilen etkinlik saatleri, okuldakinin tersine keyif verici hatta özendirici bir sürece dönüşür.

5.Özgüveni empati vehoşgörüyle harmanlayıp dışlanmayla mücadele eder

Aidiyet duygusu, kampların çocuklara kattığı en önemli artılardan biri. Her üyesine saygı duyan ve değer veren bir kuruma ait olma duygusu, çocukların yaşamında ister istemez gelişen yalnızlaşmanın dışlanmaya dönüşmesini engeller. Çünkü kamplar, dışlamayı değil, içine almayı teşvik eden bir yaşamı öğütler.

Kampların özü olumlu ilişki kurma üzerinedir zaten. Bir yandan yeni arkadaşlıkların kurulması desteklenirken, farklılıklara saygı duyma bilinci de verilmeye çalışılır. Ne tam bir birey olmayı ne de toplum yaşamını öğrenmeden büyümek zorunda kalan çocuklar için kamplar çatışmasız, hoşgörülü bir dünyayı hazırlamada bulunmaz bir fırsat olarak çıkıyor karşımıza. Olumlu örneklemelere en çok eğitmenleri eski kampçılardan oluşan kamplarda rastlanıyor.
Yazarın Tüm Yazıları