Bir ömür sürecek dostluklar

Bu resme baktıkça bakasım geliyor... Hayal dünyasına dalıp gidiyorum. Ben, arkadaşlıklara önem veren, hayatımın her döneminde arkadaşlarıyla gerçekten çok eğlenen, çok şey paylaşan, azan coşan, ağlayan, öğrenen bir insan oldum.Şu anda bile ağlayarak dinlediğim en sevdiğim klasik müzik eserini bana ilk dinleten, bir arkadaşımdı. En güzel danslarımı arkadaşlarımla ettim. En güzel yemekleri onlarla yedim. En önemli kitapları onlardan öğrendim. En büyük bunalımlarımı onların yanında yaşadım. Onların yanında kendimi yerlere attım, böğürdüm. (Kocamın da arkadaşım olduğunu bilmem söylememe gerek var mı? Ama bu soruların cevaplarında sadece kocam yatmıyor, belirteyim.) Aradan yıllar geçmesine rağmen görüşmediğim arkadaşlarımla tekrar görüştüğümde aynı yerden devam edebilecek kadar rahat olabiliyorum onların yanında. 35 yaşında olmama rağmen, 30 senelik arkadaşlarım var hayatımda. Aslında onlarla bunu kutlamamız ve evlilik dönemleri gibi gümüş yıl, altın yıl pastaları kesmemiz lazım. Sinan sosyal bir çocuk, bunun farkındayım. Çok rahat arkadaşlık kurabiliyor. Deniz kenarında ya da parkta bir çocuk gördü mü, önce biraz kesiyor, sonra da yanına gidecek bir yol buluyor. Bu sene okulun daha büyük bir etkisi oldu. Sıkı arkadaşlıklar kurmaya başladı. Ve resimde görüldüğü gibi bu arkadaşlıklar yaz aylarında Türkiye’nin başka noktalarında da devam ediyor.Bu resme baktıkça, onların beş, 10, hatta 20 yıl sonrasını getiriyorum gözümün önüne. Bunu fotoğraf olarak da devam ettirmeyi isterim. Daha çok küçükler ve hayatlarına çok insan girecek arkadaş olarak ama şimdiden kurulmuş dostlukların hayatta gerçekten derin bir yeri olacağına da inancım sonsuz. BİRBİRİNİ ANNELERİNDEN BİLE KORUYORLARBirbirlerini önemsiyorlar. Birbirlerinin sahip olduklarını da önemsiyorlar. Birbirlerine küsüyor, küstüklerinde ‘Benim başka arkadaşlarım da var’ diyerek savunma mekanizması geliştirebiliyorlar. Kızdıklarında ise acımasız olabiliyorlar. Birbirlerinin canlarını acıtmak da istiyorlar. Ama, ‘Hadi artık eve gitme zamanı’ diyerek oğlunu almaya gelen anneye, gitmek istemeyen çocuğunu üzüyor diye kötü kötü bakıp, ‘Ama o gitmek istemiyor, onu rahat bırak’ diye bağırabiliyorlar da! Arkadaşlarını koruyorlar yani!!! (Hem de annelerinden, bakar mısınız!!!) Beraber plan yapıyorlar. Botlara binip denizleri aşmayı hayal ediyorlar. Daha beş yaşındalar!!!Bir anne olarak ilerleyen yıllarda sevgililere nasıl müdahale edeceğimi bilemiyorum. Ama Sinan’ın arkadaşlarına nasıl bakması gerektiğine, onları nasıl önemseyeceğine, nasıl ve nerelerde hassas olması gerektiğine dair çok özen göstereceğime inanıyorum. İşin ilginç tarafı, onları kendi arkadaşlarım olarak da görebiliyorum. Sinan yokken de onlarla oturup konuşmaktan, onları dinlemekten zevk alıyorum. Şöyle 5-10 yıl sonra bütün yazlarımı Sinan’ın arkadaşlarını toplayıp onları eğlendirmek, doyurmak, mutlu etmek için harcayabileceğimi hissediyorum bazen.Muhtemelen yaz sonunda imdaaatttt diye kaçacağım ama olsun... Yazla gelen tehlikelerYaz aylarında çocukları takip etmek biraz zor. Kendini evden dışarı atma şansı bulan ve enerji ile bir o tarafa bir bu tarafa koşturan çocuklar güneş çarpmasından, böcek sokmasına kadar birçok tehlikeyle karşı karşıya. O yüzden onları korumak için ekstra çaba göstermeniz gerek. En sık karşılaşılan yaz problemlerini sizin için derledik.ISLAK ŞAPKA ZARARLIGüneş ışınlarının en kuvvetli olduğu 12.00-14.00 saatleri arasında dışarı çıkmamanızı öneririz. Açık alanlarda olmanız gerekiyorsa daima gölgelik yerde bulunun. Güneş ışınlarının gölgede de etkili olduğunu unutmayın ve çocuğunuza iki saatte bir güneş kremi sürün. Yüzeysel koruma sağlayan kimyasal filtreli güneş koruyucularını değil, hem yüzeysel hem de hücresel koruma sağlayan mineral filtreli ürünleri tercih edin. Güneş yanıkları canınızı sıkabilecek rahatsızlıklardan. Fazla yanma durumunda çocuğunuza soğuk duş aldırın. Yanan bölgeye soğuk su kompresi de yapabilirsiniz. Su toplama varsa, bölgeyi steril bezle kapayabilirsiniz. Baş dönmesi, ateş ve yanan bölgede acı varsa hemen doktora başvurun ve öncesinde kesinlikle ilaç kullanmayın. Mutlaka çocuğunuza şapka ve gözlük takın. Şapkayı ıslatmayın. Islak şapkanın başına geçirilmesi doğru bir yöntem değil. Güneş çarpması, beden ısısını ayarlayan mekanizmanın fazla sıcaktan dolayı bozulması nedeniyle olur. Bulantı, kusma, ateş, terleme, yüksek nabız ve görme sorunları belirtilerinin başında gelir. Böyle bir durumda çocuğunuzu serin bir yere götürerek giysilerini çıkartmalısınız. Başına buz kompresi yapıp onu mümkün olduğunca serin tutmaya çalışmalı ve hemen doktorunuzla irtibata geçmelisiniz. HAYVAN ISIRIKLARIYaz aylarının bir getirisi de değişik böcek ve sinek ısırıkları. Piyasada bulunan ve vücuda sürülen kremler ve spreyler yardımcınız olabilir. Bu kremler sadece sinekler için değil, arı ve diğer tüm uçan haşerelere karşı uzun süre etkin koruma sağlıyor. Okaliptüs, sitronella ve nane yağları gibi doğal ürünler de kullanabilirsiniz.Arı sokmalarında ısırılan bölgeyi sabunla yıkayıp bol durulamak gerek. Soğuk su, acının azalmasında faydalı olur. Piyasada bulunan ısırık ilaçlarından sürebilirsiniz. Alerjik bir durum söz konusu ise mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmanız gerekir. Açık havada koşturan ve çoğunlukla korku tanımayan çocuğunuz yılan ve akrep gibi sürüngenler tarafından da sokulabilir. Böyle bir durumda en yakındaki sağlık merkezine başvurmalısınız. Sokan hayvanın cinsine ve şiddetine göre panzehir verilmesi gerekebilir.YİYECEKLERE DİKKATBesin zehirlenmeleri ve ishal yaz aylarında çok sık görülür. Besinlerin sıcaktan bozulması, temizliğinden emin olunmayan suların içilmesi başlıca sebepler arasında. Erimiş ve tekrar dondurulmuş yiyecekler, sokakta satılan ve hijyenik koşullarda hazırlanmayan yemekler, son kullanma tarihi geçmiş ürünler, iyi yıkanmamış sebze ve meyveler de büyük risk taşıyor. Kusma ile başlayan zehirlenme, ishale de dönüşebilir. Hatta bağırsak enfeksiyonları söz konusu olabilir. Bu belirtileri gördüğünüzde doktorunuza başvurmalısınız.İshal olan çocuğunuzdaki su kaybı yazın daha fazla olacağından bol bol sıvı vermeniz gerek. Şekerli ve tuzlu su, ayran, yoğurt, elma ve evde yapacağınız diğer meyve suları ona iyi gelecektir. Emziriyorsanız emzirmeye devam etmelisiniz. SUNİ TENEFFÜSÜ ÖĞRENİNPek çok anne ve baba, çocuğunun su ile haşır neşir olması konusunda pek sabırsız. Bir an önce çocuğunun yüzme öğrenmesi, suda eğlenmesi onlar için nedense çok önemli. Ne var ki beş yaşın altındaki çocuklarda su kazalarına da daha fazla rastlanıyor. Kolluk, simit ve can yeleği taktığınız çocukların tamamen güvende olduklarını düşünmemek ve onları suya girerken sürekli gözetim altında tutmak gerek. Denizde ayaklarını yere basabiliyor olsalar bile ayaklarının kayması gibi bir nedenden dolayı panik olabilirler. Boğulma tehlikesi yaşamış çocuğu düz bir yere yatırmak, yüzükoyun çevirerek ağzındaki ve burnundaki suları dışarı dökmek ve suni solunum yapmak gerekebilir. Önerimiz, her anne ve babanın bu tekniği öğrenmesi. Bilmiyorsanız çevreden yardım istemelisiniz. YARALANMALARYaz aylarında yaralanmalarda artış oluyor. Kıymık gibi yabancı maddelerin batması sık rastlanan bir durum. Yarayı iyice temizlendikten sonra steril bir cımbız ya da iğne yardımı ile (iğnenin ucunu ateşe tutarak da temizleyebilirsiniz) parçayı çıkarmalısınız. Sonra bir yara bandı ile kapayabilir, mikrop kapmasını önleyebilirsiniz. Hafif düşme ve yaralanmalarda yarayı yıkamak, oksijenli su ve tentürdiyot kullanmak yeterli. Başa alınan darbeler sonucunda travmatik bir durum olup olmayacağını takip etmeniz gerek. Çocuğunuzda mide bulantısı ve darbeden kısa süre sonra beklenmedik uyku isteğinin olup olmadığına dikkat etmelisiniz. Ayrıca yürürken dengesini kontrol edebilirsiniz. Bunlardan birini gördüğünüzde hemen doktora gitmelisiniz.
Yazarın Tüm Yazıları