Yemek yeme sıklığı, nerede yemek yendiği, yemeğin miktarı, yemek yerkenki ruhsal durum ve yapılan hareketler, kilo kontrolünün anahtar kodlarını oluşturuyor.
Bu yüzden beslenme alışkanlığını kalıcı bir şekilde değiştirmek çok önemli. Detayları Endokrinoloji ve Metabolizma Uzmanı Prof. Dr. Metin Özata, “Naturel Zayıflama” adlı kitabında anlatıyor.
Bu maddelere çok dikkat edin
* Günde üç kez ana, üç kez de ara öğün yiyin. * Aynı saatlerde yiyin. * Evde aynı yerde oturarak yiyin. * Yediğiniz yiyeceğe konsantre olun. * Yemek yerken gazete okumayın, televizyon seyretmeyin. * Porsiyonlar ve tabaklar ufak olsun. * Az miktarda yemek pişirin. * Her lokmadan sonra çatalı veya kaşığı masaya bırakın, böylece yavaşlamış olursunuz. * ıki lokma arasında su için. * Acıkınca tatlı yerine meyve yiyin.
Alışveriş yaparken dikkat!
Yiyecek alışverişi yaparen birkaç noktaya dikkat ederseniz kilo verme süreciniz daha rahat geçecektir... * Yiyecek alışverişine aç değil tokken çıkın. * Alışverişe meyve ve sebze reyonunundan başlayın. * Yememeniz gereken yiyecekleri almayın. * Alışverişe bir liste ile gidin. * Kalorisi düşük yiyecekleri satın alın. * Aldığınız gıdaların kalori etiketlerini okumayı alışkanlık haline getirin. * Sucuk, salam, sosis, reçel, bisküvi, kek ve beyaz ekmek almayın.
Aklınızda bulunsun
* Ekmeğe tereyağı veya margarin sürüp yemeyin. * Mutlaka kahvaltı yapın, çocuklarınızın da kahvaltı yapmasını sağlayın. Kahvaltıda mutlaka taze meyve suyu içmeye ve meyve yemeye özen gösterin. * Kızartmalardan uzak durun. * Kola veya gazoz içmeyin, onun yerine su tercih edin. * Bol sebze ve meyve yiyin. Ancak incir, üzüm ve kayısı gibi tatlı meyveleri fazla tüketmeyin. Değişik renklerde meyve ve sebze yiyin. * Süt içemiyorsanız brokoli tüketin. * Yemeklerde sos kullanmayın. Dışarıda mayonezli yiyecekler yemeyin, evinize de almayın. * Yemeklerden sonra dişlerinizi fırçalayın. * Yemeğe salatayla başlayın. * Sabah ve öğlen daha fazla, akşam az yiyin. Akşam yemeğinden sonra yemek yemeyin. Uykuya dalmadan önce midenizde sindirim faaliyeti biitmiş olun. * Meyve suyu içecekseniz domates suyu tercih edin. Meyve sularını maden suyu ile sulandırarak içmeyi adet haline getirin. * Ara öğünlerde bisküvi yerine elma, 3-4 adet ceviz, badem ve yerelması yiyin. * Yemeklerden önce 1 bardak su için ve günde en az 8-10 bardak su içmeye gayret edin. * Günde 2-3 fincan yeşil çay için.
EDİTÖRDEN...
Cildinizde çiçek zarafeti
Guerlain’in parfüm uzmanı Thierry Wasser’ın yarattığı “Idylle”, zarafeti çağrıştıran bir çiçek buketi... Bulgar güllerinin frambuaz ve gül notalarıyla buluştuğu koku, altın korse giymiş bir kadını andıran şişeyle satışa sunuluyor.
Kırışıklıklara karşı mükemmellik
La Colline’in çok kuru ciltler için ürettiği “Cellular Rich Matrix Cream”, dermisin yapısını koruyan matriksin onarımına, hücrelerin oksijen tüketiminin artmasına yardımcı oluyor. Kırışıklıkların ve ince çizgilerin de gözle görülür şekilde azalmasını sağlıyor. Esansiyel yağ asitleri bakımından son derece zengin olan zembil çiçeği yağı, misket üzümü ve gül ağacı yağı sayesinde de kuru ciltlerdeki gerginlik hissini azaltıyor.
Düzenli egzersizle kusursuz vücutlar
İyi bir duruşla düzenli egzersizin mükemmel birer partner olduğunu biliyor musunuz? Bu harika karışımdan ortaya ideal bir vücut çıktığını da hatırlatalım...
Egzersiz yapmak tabii ki daha ince gösterir, çünkü forma girmenizi sağlar. Kilo kontrolü de egzersizin faydalarından biridir. Egzersiz tüm dış görünüşünüzü değiştirir, kendinizi eskisinden çok daha iyi hissetmenizi sağlar. Düzenli egzersiz yürüyüşünüze canlılık getirir, enerjinizi artırır, stresinizi azaltır, cildinize parlaklık verir, moralinizi düzeltir, duruşunuzu iyileştirir ve sizi genç tutar. Kısacası her derde devadır... Profesyoneller hareketsizliğe karşı yapılan ve metabolizmayı hızlandıran her tür egzersizin iyi olduğunu söylüyor. Hatta asansöre binmek yerine merdivenleri kullanmak da buna dahil... Ancak en ideali, kalbi güçlendiren vücut aktivitelerinin, güçlendiren ve esneklik kazandıran egzersizlerin belirli bir düzene göre yapılması. Anlaşıldığı üzere “düzen” burada anahtar kelime... Ancak bu aynı egzersizleri sürekli yapacaksınız anlamına gelmiyor. Hatta eğitmenler potansiyel sakatlıkları ve sıkılmayı önlemek için egzersizlerin arada bir değiştirilmesinden yana... Düzenli spor yapmak demek her gün ya da en azından bir gün arayla egzersiz yapmak anlamına geliyor.
Dişlerinize duş aldırın
Dişleri normalden daha sık yapıda olan kişiler, diş çürüklerine daha sık maruz kalıyor. Çünkü fırçalama ile giderilemeyen artıklar diş boşlukları arasına yerleşerek bakteri çoğalmasına, ağız kokusuna ve çürüklere yol oluyor. Bu riskleri ortadan kaldırmak için başvurulabilecek yöntemlerden biri de ağız duşu... Konuyla ilgili Dr. Özkan Çankaya’dan bilgi aldık...
Dişlerin fırçalanması ağız bakımının ilk ve en önemli koşulu ama çoğu zaman yeterli olmuyor. Diş fırçası dişlerin birbirleri ile kontakta olduğu ara yüz bölgelerinde etkinlik gösteremiyor. Bu bölgelerin temizliği ancak diş ipleri, ara yüz fırçaları veya ağız duşları ile sağlanabiliyor. Dr. Özkan Çankaya, dişlerin ulaşılması güç bölgelerine, diş aralarına ve dişeti cebi içine basınçlı su gönderilmesiyle daha etkili bir temizliğin sağlanabileceğini söylüyor: “Bu uygulamada basınçlı su-hava karışımı diş aralarına fışkırtılarak dişlerin arasına sıkışan besin artıkları ve plak uzaklaştırılıyor. Ağız duşu uygulaması, diş ipi ile benzer etki gösteriyor. Diş ipinden farklı olarak uygulanan basınç ile dişeti cebinin çok daha derin bölgelerine ulaşılıyor ve daha etkin bir temizlik sağlanıyor. Ayrıca kullanımı diş iplerine nazaran çok daha kolay ve pratik.”
Ağız duşu nasıl uygulanıyor
Üzerinde su (veya gargara sıvısı) koymak için bir haznesi ve basınçlı suyu istenen bölgeye uygulamak amacıyla değişebilen uçlar olan cihaz, uygulama ucunun diş-dişeti sınırında ve diş aralarında dolaştırılması ile etkisini gösteriyor. Uygulanan su veya gargaranın tazyik şiddeti ayarlanarak dişeti cebi içindeki ve diş aralarındaki yumuşak gıda birikintileri temizleniyor. Ağız duşu kullanımına başlamadan önce bir diş hekimi tarafından diş taşlarının temizlenmesi gerekiyor. Böylece mevcut ağız hijyeni uzun süre muhafaza edilebiliyor. Bu amaçla yapılan ağız duşu uygulamalarında su yerine antibakteriyel gargaraları da kullanmak mümkün.
Artık kendini kasmıyor
Hülya Avşar’a son birkaç yıldır bir rahatlık geldi. Artık kameralar var diye eskisi gibi kendini kasmıyor. “Eşofmanımla, bikinimle görüntülendim” dertlerinden tamamen soyutlanmış durumda... Tüm doğallıyla karşımıza çıkabiliyor. Aynı rahatlık makyajında da kendini gösteriyor. Sadece dudağa parlatıcı sürmek bile yeterli geliyor ona... Bence bir sakıncası yok. Çünkü o en doğal haliyle bile “ben güzelim” diye ortalarda dolaşan birçok kadına beş basar!