Paylaş
Tazeliğini kaybetmiş bir cilt, solgun görünen bir ten ve dekolte bölgesi ve sırtta yerleşmiş küçük siyah noktacıklar... İşte cildimizi yeniden canlandırmamız için birkaç neden. Tıpkı bir ipekböceğinin kozasından çıkması gibi bedenimizin de kış rehavetinden kurtulması gerekiyor. Bu sürecin başlaması için gerekli ilk bakım ritüeli şüphesiz derinlemesine bir temizlik. Bu da ancak özenli bir peeling uygulamasıyla mümkün. Hücrelerin yenilenmesinde önemli bir görevi olan peeling, cildin ölü deri hücrelerinden kurtulmasına yardımcı oluyor ve yeniden nefes almasını sağlıyor. Tuz, alüminyum ya da mikro kristaller, inci tozu ya da süt asidi peeling uygulamasının baş aktörleri. Uygulaması ise en iyi duş altında gerçekleştiriliyor. Vücudunuzu bir peeling ürünüyle ovun, ardından suyla durulayın. Bu konudaki en pratik yardımcılarınız duş altında kolaylıkla uygulanan duş peeling’leri. Hem derinlemesine arındırıyor hem de cildinize pürüzsüz bir görünüm kazandırıyor. Hassas yüz cildi içinse yine birçok kozmetik markasının mikro granül içermeyen ürünlerini kullanabilirsiniz. İçeriğinde sadece pudra formunda minik süngercikler bulunan bu tarz ürünler ciltle temas eder etmez yüzeydeki kiri adeta bildiğimiz süngerler gibi emiyor. Ve ortaya bebeksi bir cilt çıkıyor.
PORTAKAL YERİNE ŞEFTALİ GÖRÜNÜMÜ
Aynadaki görüntü çoğu zaman bizi gerçeklerle yüz yüze getirmeye yetiyor. Gevşek bir cilt dokusu, baldır ve popo bölgesinde meydana gelen dalgalanmalar şimdi daha çok rahatsız ediyor. Bunun en büyük sorumlusu şüphesiz kış boyunca hareketsiz kalmak, karbonhidrat ağırlıklı beslenmek ve diğer olumsuzluklar olsa gerek. Spor ve dengeli bir beslenmenin yanı sıra gerginleştirici kremler de elastik, pürüzsüz ve sıkı bir vücudun habercileri. Masaj hücre metabolizmasını harekete geçirirken aynı zamanda kan dolaşımını da artırıyor. Krem kullanmadan önce cildinizi hafifçe kızanara kadar minik minik çimdikleyin. Ardından elinizi yumruk yaparak parmak kemiklerinizle üzerinde gezdirin. Artık anti-selülit ya da gerginleştirici etkili kremleri sürmenin zamanı. İçeriklerinde kafein, A vitamini ya da hindistancevizi ekstreleri sıkı bir bağ dokusu için birebir.
YÜZÜNÜZE DOPİNG ETKİSİ
Bahar yorgunluğu ve kış solgunluğuna rağmen fit bir görünüm elde etmek istiyorsanız yüz bakımınızı birkaç haftalığına sadece enerji veren kremlerle yapmalısınız. Yoğun nem içeriklerinin yanı sıra vitamin ve mineraller gibi önemli canlandırıcılara sahip bu ekstra bakımlar hücreleri yeniliyor ve buradaki oksijeni artırıyor. Sonuçta cilt pembemsi sağlıklı bir görünüm ve ışıltı kazanıyor. Bazı kremlerdeki inci ışıltısı veren etki de gün boyunca cilde parlaklık katıyor. Mevsim değişimi sadece organizmayı değil aynı zamanda cildimizi de bir süreliğine allak bullak ediyor. Cilt ya çok kuru oluyor ya da güneşe karşı hassaslaşabiliyor. Bu yüzden genel olarak baharda bile güneş ışınlarına karşı korunmak gerekiyor.
Bağır bağırabildiğin kadar!
Sezen Aksu’nun da şarkısında söylediği gibi içimizde biriktirdiğimiz olumsuzluklardan kurtulmanın bir yolu da çığlık atmak. Belki bu yöntem birçoğunuza çılgınca geliyor olabilir ama içinizdeki ağırlıkları hafifletmek için var gücünüzle çığlık atın. Ama fazla uzun olmasın yoksa komşularınız rahatsız olabilir. Bu birkaç saniyelik egzersiz aynı zamanda kasların gevşemesine yardımcı oluyor. Nefes alın, vücudunuzdaki tüm kasları üç saniye boyunca gerginleştirin ve derin bir iç çekişle yeniden gevşemelerini sağlayın.
Yaşlanmanın yapısı çözüldü
Cildin erken yaşlanmasına nelerin neden olduğunu anlamak ve bunu tersine çevirebilmek mümkün. Estee Lauder araştırmacıları tam beş yıl süren bir yaş ölçümü araştırması yaptılar. Ve inanılmaz bir sonuca vardılar.
Dünyanın en köklü kozmetik markalarından biri olan Estee Lauder tüm kadınların çeşitli ihtiyaçlarına hitap eden bakım ve makyaj ürünleri geliştirirken aynı zamanda önemli bilimsel araştırmalara da imza atıyor. Bunlardan biri de tam beş yıl önce başlattığı kapsamlı yaş ölçümü araştırması. Uzmanların New York’ta 20-70 yaşları arasındaki yüzlerce kadın üzerinde yürüttüğü bu araştırma, 77 yaşlılık belirtisinin kapsamlı bir değerlendirmesini içeriyordu. Bu belirtiler sonrasında, görünen ve görünmeyen klinik değerler, biyolojik ölçümler ve biyolojik testler uygulanarak kısa bir listeye indirgendi.
Devrim niteliğindeki bu araştırma, Estee Lauder bilimadamlarının ilk kez, üç farklı yaklaşım ile değerlerdirme yapabilmelerini sağladı ve cildin görünümünü ve davranışlarını etkileyen faktörlerin önemini ortaya koydu. Sonuç olarak, ‘Time Zone Line And Wrinkle Reducing Moisturizer’ adı verilen nemlendirici, sadece yaşlanmanın yapısı çözülmekle kalmadı, aynı zamanda kadınların önemli anti-aging endişelerini hedefleyen yeni teknolojiler de geliştirilmiş oldu.
Araştırmacılar özel sirtuin aktive edici bilim ve yenilikçi üçlü-hiyalüronik teknolojiyle cildin davranışlarını ideal hale getirdiler. Böylelikle cildin görünen yaşını geriye çevirmenin mümkün olduğunu gördüler.
Kadınların yaşlanmasında en etkili faktörler
20-70 yaşları arasındaki kadınlardaki erken yaşlanmanın yüzde 65’i çizgiler, kırışıklar, yaş lekeleri, sıkılık ve yüzey yapısı gibi görünen faktörler ile algılanıyor. 30-55 yaş grubunda çizgiler ve kırışıklar kadınların görünen yaşının yüzde 48’ine katkıda bulunuyor. Dolayısıyla cilt yaşlanmasındaki tek büyük faktör.
20-70 yaş arasındaki kadınlardaki erken yaşlanmanın yüzde 35’i cildin nemlenme, glikasyon etkisi, doğal hücre yenilemesinin azalması gibi görünmeyen davranışlar sebebiyle gelişiyor.
Soruyu bil kazan
“Estee Lauder’ın özel teknolojisi ile erken yaşlanmış hücreleri hedefleyerek onların 10 yaş daha genç davranmasına yardımcı olan nemlendiricimizin adı nedir?” sorusuna www.tekinacar.com.tr sitesinde cevap veren ilk 10 kişiden biri olun. Orijinal Estée Lauder Time Zone krem kazanın.
Sadece spor zayıflatmıyor
Yaz yaklaşıyor... Kilo sorunu olan kadınlar arasında problemli bölgelerinden kurtulmak için spor salonlarına gidenlerin sayısı hiç de az değil. Ancak uzmanlara göre beslenme alışkanlıkları değiştirilmediği sürece böylesi zorlayıcı egzersizlere kilo verme konusunda kesin bir çözüm olarak bakılması doğru değil.
ABD’de Chicago Üniversitesi’nde araştırmacılar farklı kilolardaki 300 kadını tartı üzerine çıkardılar. Bilimadamlarının savı, az kilolu kadınların günlük hayatta fazla kilolu olanlara oranla daha fazla hareket ettikleriydi. Ancak yanılıyorlardı. Çünkü her iki grup da bedensel aktivite sonunda aynı oranda kalori harcamıştı. Asıl sorunun beslenme olduğu fikrine varıldı. Normal kilodaki kadınlar karbonhidrat ve safra zengini ama yağsız yiyeceklerle beslenirken, kilolu kadınlar yemeklerinde yüzde 40 ağırlıklı olarak yağ kullanıyorlardı.
Bunları biliyor muydunuz
Ağır bir hareketin ardından kaslarımızın neden hemen değil de ikinci günde ağrıdığını ve sizi gerçekten mutlu eden şeyin ne olduğunu biliyor musunuz? İşte bedensel ve ruhsal ilginç fenomenler...
1- Vitaminler sebze ya da meyvelerin çoğunlukla kabuklarında mı gizlidir?
Evet, elma ya da armut gibi meyvelerin vitamin yoğunluğu meyvenin etli kısmına göre yedi kat daha yüksek.
2- Gece yarısından sonraki uyku da tıpkı öncesi kadar sağlıklı mıdır?
Doğru olan uykunun her iki zaman diliminde ilk REM fazından itibaren en etkili ve dinlendirici olduğudur. Uykunun bu fazları gece yarısından önceki bir saate denk geliyorsa o zaman saat 24.00’ten önceki uykunun en derin uyku olduğunu söylemek mümkün. Yine de erken saatlerde yatağa gitmeyi alışkanlık haline getirmiş olanlar için de herhangi bir zarar söz konusu değil.
3- Fiziksel olarak bize benzeyen kadınları daha sempatik bulduğumuz doğru mu?
Kanadalı araştırmacılar, kendi yüz hatlarımıza benzer özellikler taşıyan kişilere eğilimin, insanoğlunun evrimi sırasında geliştiğini belirtiyor. Benzerlik bize karşımızdakiyle olası bir akrabalığı ima ediyor.
4- Yorgunluğun neden olduğu kas ağrıları neden hemen değil ertesi gün ortaya çıkıyor?
Yaptığımız sporu abarttığımızda kaslarımızda minik yırtılmalar oluşuyor. Bunu da hemen anlamak zor. 24 saatin sonunda vücudun kendini tedavi etme süreci başlıyor. Bu sırada vücutta bazı maddelerin transportu gerçekleşiyor. Ağrı reseptörleri de bunu beyine iletiyor.
Paylaş