Bazı güzellik kuralları var ki, yıllar geçse de geçerliliklerini asla yitirmiyorlar. İşte, aslında hayati önem taşıyan ama çoğu zaman bir kulağımızdan girip diğerinden çıkan bu önemli kurallardan bazıları...
Kaküllerinizden uzak durun
Saçlarınız konusunda takıntılı biriyseniz, kakülleriniz en son elinizi süreceğiniz bölge olmalı! Çünkü bu tür bir değişim tüm saç modelinizi mahvedeceği gibi, geri dönüş için de hayli zaman gerekecektir. Kakül kullanımı aslında göründüğü kadar kolay değil. Her yüz şekline gitmeyebiliyor. Eğer bu sezonun trendi olması dolayısıyla saçınıza kakülle hareket vermek istiyorsanız, kendinizi tecrübeli ellere bırakmanız yerinde olacaktır.
Tırnak ve tırnak eti kemirmek hiç seksi değil
Nicole Kidman’ın ve Michelle Pfeiffer’ın da bunu yaptığı düşünülürse, tırnak kemirmenin ünlü ya da ünsüz ayrımı yapmadığı aşikar... Ancak o sırada ortaya çıkan görüntü pek bir nahoş! Uzmanlar tırnak yemenin psikolojik sorunlarla yakından ilişkisi olduğunu belirtiyorlar. Tabii bu alışkanlığın estetik ve sağlık açısından da olumsuz yanları bulunuyor. Eğer kötü alışkanlığınızdan kurtulmak istiyorsanız, piyasada satılan özel tırnak cilaları ve kuaför salonlarında uygulanan protez tırnakları da deneyebilirsiniz.
Güneş koruyucunuzu mutlaka sürün
Biliyorsunuz, güneşin ciltlerimiz üzerinde bıraktığı olumsuz etkilerin tedavisi oldukça zor, üstelik çok uzun bir süreç gerektiriyor. Cilt söz konusu olduğunda, güneş önünden yemeği alınmış bir pitbull gibi agresif olabiliyor! Dolayısıyla artık sadece güneşlenirken değil sokağa çıkarken bile en azından güneş koruyuculu bir nemlendirici kullanmalısınız.
Sivilcenizi kesinlikle sıkmayın
Hangimizin parmakları bilinçsizce yüzümüzdeki o kabarcıklara gitmiyor. Ama dermatologlar, cilt yüzeyinde hafif bir belirti gösterdiği andan itibaren sivilcelerimizle kesinlikle oynamamamız gerektiğini belirtiyorlar. Belki daha steril şekilde iyice olgunlaşmış bir sivilceyi sıkmanız söz konusu olabilir. Ama bunu yaparken alt katmanını da bir merhemle onarmanız gerekiyor.
El ve ayaklarınız ısınmıyor mu
Kadınlar erkeklerden daha fazla üşür. Özellikle şu soğuk kış günlerinde elleri ve ayakları ısıtmanın pratik yollarını sizin için araştırdık...
Gerçekten de kadınların daha çok üşüdüğü yapılan bir araştırmayla bilimsel olarak kanıtlanmış. Kadınlar soğuğa erkeklerden farklı reaksiyon gösteriyor. Bunun en büyük nedeni anatomi... Kadın vücudu sadece yüzde 25 oranında kastan oluşuyor. Erkeklerde ise bu oran yüzde 40’lara yaklaşıyor. Kaslar enerjiyi vücut ısısına dönüştürebildiği için de onlar kadınlar kadar üşümüyor. Isı değişiminde kadınların el ve ayaklarlarındaki kan dolaşımı da kötü etkileniyor, bu durum vücut ısısını etkiliyor.
n Soğuk-sıcak duşlar: Ellerinizi üç dakika boyunca soğuk suyun içinde bekletin, daha sonra sıcak suya sokun. Aynı hareketi üç-dört kez tekrarlayın. Bu, kan dolaşımını harekete geçirir.
n Eldiven kullanın: Soğuk günlerde kalın yün eldiven kullanmayı ihmal etmeyin. Bir araştırmaya göre bere ve şalın da vücut ısısının korunmasında önemli iki kış aksesuvarı olduğu ortaya çıkarılmış.
n Ayak banyosu: Ayaklarınızı akşamları 37 derecelik sıcak suya sokun. Her bir dakikada sıcak su ekleyerek suyun ısısını 40 dereceye kadar artırabilirsiniz. Banyo suyunun içine eklediğiniz biberiye ekstresi de kan dolaşımına iyi gelir.
Kış aylarında kilo almamak için
Kış aylarında soğuk hava ile yeme ihtiyacı da artıyor. Ayrıca zamanımızı daha çok evlerimizde ya da kapalı işyerlerinde geçirdiğimiz için fiziksel aktivitelerimiz azalıyor. Biz de kış aylarında beslenme hakkında Diyetisyen Aşkın Yüksel’den bilgi aldık.
Kış aylarında neden kilo alındığı merak ediliyor. Bunun birçok nedeni var. Ancak sebep her ne olursa olsun kış aylarını dengeli beslenerek ve bazı ayrıntılara dikkat ederek kilo almadan hatta kilo vererek geçirmek mümkün.
Kışın neden kilo alırız
1- Aktivite ve bazal metabolizma hızının azalması: Kış aylarında metabolizma hızının azalmasının yanı sıra aktivitelerimiz de azalıyor ve harcanandan daha fazla enerji alımı nedeniyle kilo artışı baş gösteriyor.
2- Gündüzlerin kısa, gecelerin uzun olması: Gündüzler kısa olduğundan gün içinde beslenmemize çok dikkat etmemız gerekiyor. Gün boyu acıktığımızı bile hissetmiyoruz. Gece olunca gün boyu yaşanan uzun süreli açlıkla yemek yememizi kontrol edemez hale geliyoruz. Akşamları yavaş olan metabolizma iyice iş göremez hale geliyor ve yağlar depolanıyor.
3- Soğuk hava ile birlikte vücut ısısının azalması: Vücudumuz soğuklardan kendisini korumak için gerekli bir ısıya ulaşmak zorunda. Bu ısıya ulaşmak için de ek olarak enerjiye ihtiyacı var. Bu enerjiyi elbette besinlerden alıyor. Biz üşüdükçe enerji gereksinimimiz artıyor ve daha fazla besin, özellikle de daha fazla enerji veren besinleri tüketmeye başlıyoruz. Yüksek enerjili besinler genellikle karbonhidrattan (şeker, un vb.) ve yağdan zengin gıdalardır. Bu tür gıdaların fazla miktarda tüketilmesiyle kilo almak kaçınılmaz hale geliyor.
Bunlara dikkat edin
n 5-6 öğünden oluşan az ve sık beslenme sistemi uygulanmalı.
n Kan şekeri dengede tutulup, açlık oluşmaması için proteinli yiyecekler ile karbonhidratlı yiyecekler karışık tüketilmeli.
n Bol su tüketilmeli.
n Kış geceleri uzun olduğundan, akşam atıştırmaları kesilmeli.
n Mutlaka egzersiz yapılmalı, üstelik gün içinde yapılacak 20 dakikalık orta tempolu yürüyüş bile yeterlidir.