Cildimiz güneşin ve çevrenin olumsuz etkilerinden en çok zarar gören organımız.
Özellikle kış mevsimi sonrasında cansızlaşıyor ve kuruyor. Dolayısıyla baharla birlikte yenilenmeye ve bakıma ihtiyaç duyuyor. Tüm bu olumsuz etkileri cildimizden uzaklaştırmanın basit bir yöntemi var; oksijen terapisi...
Hücre metabolizmasının yavaşlamasını önlüyor
Cildimizin, temizliğin yanı sıra kaybettiklerini yeniden kazanması özellikle yaşlanmasındaki faktörlerle savaşmamızda önemli bir rol oynuyor. Cilt kırışıklığına zemin hazırlayan en önemli nedenler arasında kollajen miktarının azalarak cildin su tutma kapasitesinin de azalması sayılıyor. Yapılan araştırmalar yaşlanmayla cilt hücrelerinde oksijen miktarının azaldığını ve buna bağlı olarak hücre metabolizmasının yavaşladığını gösteriyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Dr. Beyhan Zeybek Ataç, artık güzelliğin temel ihtiyaçlarından biri olan oksijenin özel terapilerle cilde yeniden kazandırıldığını belirtiyor:
"Bu uygulama ciltteki enerjik ve dinç görünümün en önemli iki ajanı olan kollajen ve elastin miktarını artırarak daha genç bir görünüm kazanmaya yardımcı oluyor. Çünkü zamanla cilt hücrelerinde oksijen miktarı azalmaya ve hücre metabolizması yavaşlamaya başlıyor. Oksijen, kollajen ve elastin seviyesini artırarak cilt destek dokusunu kuvvetlendiriyor. Bu özelliğinden dolayı deforme olmuş ve sarkmış doku da sıkılaşıyor."
Cildin nem miktarı artıyor
Oksijen tedavisi bütün ciltlere uygulanabiliyor. Özellikle hassas, kuru ve olgun ciltlerde başarı oranı oldukça yüksek. Uygulama, cildin ihtiyacına göre belirleniyor. Dr. Beyhan Zeybek Ataç, nem oranının cilt üzerindeki etkisinin ne kadar önemli olduğunu hatırlatıyor: "Kollajen miktarındaki artış, kollajenin su tutma özelliğinin çok yüksek olması sayesinde cildin nem miktarının artmasını sağlıyor. Neme doymuş bir cilde sahip olmakla birlikte kırışıklıklarda da azalma görülüyor."
Gençliğin belirtileri
Uygulama sırasında yüksek basınçlı oksijen başlığı ile cilt için oldukça önemli olan ve kollajen sentezinde de kullanılan A; C ve E vitaminleri püskürtülüyor. Böylece daha çok soluyan, daha çok desteklenen deri ile gençliğin belirtileri cilt yüzeyinde görülmeye başlıyor. Uygulama ürünlerinin içinde bulunan yüzeyel kimyasal peeling yapan ajanlar da önce üstteki ölü tabakanın atılmasını sağlayarak vitaminlerin cilde nüfuzunu kolaylaştırıyor.
Oksijen terapi ne sağlıyor
1) Cildin alt katmanlarına ulaşan oksijen, metabolizmayı hızlandırarak toksinlerin atılmasını destekliyor.
2) Akne, sivilce ve siyah nokta oluşumu gibi sorunları azaltıyor.
3) Dokuların canlanmasına yardımcı oluyor.
4) Cildin destek dokusunu oluşturan kollajen ve elastin seviyesini artırıyor.
5) A, C, E vitaminleri anti-oksidan etkisi gösteriyor.
6) Nem ihtiyacını gideriyor.
7) Güneş ve sivilce izlerinin renginin açılmasını sağlıyor.
8) Cildin canlı, berrak bir görünüm kazanmasını sağlıyor.
9) Ciltteki sarkma ve deformasyonları azaltarak gergin bir görünüm kazandırıyor.
10) Oksijen cildin yanı sıra vücudun deforme olmuş ve sarkmış dokusunun sıkılaştırılmasında da kullanılıyor.
Diyet yaparken göz ardı etmemeniz gereken kural
Yaz yaklaşırken hepimizi bir heyecan kaplıyor: Acaba bu yaz yeni aldığımız kıyafetlerin içinde nasıl görüneceğiz... Tabii, bu duyguyla diyete başlamamak olanaksız. İşte bu noktada Diyetisyen Gonca Güzel’in önerilerini göz ardı etmemenizde fayda var.
1. Planlama yapın
Sabahları ilk uyandığınızda sizi sağlıklı beslenmeye ve ideal kiloda olmaya iten sebeplerinizi düşünün. Hedefinizi gözünüzde canlandırın. Gününüzü mutlaka planlayın. Eğer sabahtan itibaren kafanızda ne yapacağınıza dair bir planınız olursa mutlaka ona uyarsınız. Aksi takdirde sizin dışınızdaki faktörlerden etkilenirsiniz. O gün bir toplantınız mı var, bir partiye mi gideceksiniz veya bir yere mi davetlisiniz? Aç karnına gitmemeye çalışın ve size ikram edilenlerden sağlıklı olanlarını tercih edin.
2. Seçimlere dikkat
Yaşamımızda neyi seçersek ona göre sonuçlar doğururuz. Bu sebeple sağlıklı alışkanlıklar kazanırken, seçimlerinizin bilinçli olması uzun vadede çok önemlidir.
3. Bol su için
Eğer çok açsanız ve sağlıklı ara öğün seçenekleriniz yoksa bol su için. Böyle bir durumda su ile beraber ayran, süt, soda veya limonata gibi sağlıklı içecekler de açlığınızı yatıştıracaktır.
4. Uzun vadeli düşünün
Hepimiz aldığımız kiloların bir mucize sonucu gitmesini arzuluyoruz. Fakat bu kiloları almak için emek ve zaman sarf ettik. Şimdi vermek için de emek ve zamana ihtiyacımız var. Eğer hedefiniz sadece kilo vermek ise emin olun vücudunuz bunu gerçekleştirecektir. Fakat kilo vermekle beraber sağlıklı olmak ve ideal kiloyu korumak çok daha uzun vadeli bir hedeftir. Bu hedef için gerçekten alışkanlıkların değişmesi gerekir. Her baharda yaza girmek için verilen kilolar aynı şekilde her kış geri alınır. "Kilo yönetiminde başarılı oldum" diyebilmek için ideal kilonuzu en az 1 sene korumanız gerekmektedir.
5. Sağlıklı besinler
Özellikle akşam yemeklerinden sonra kendinizi buzdolabının önünde buluyorsanız, sadece sıkıldığınız için yemek yiyorsunuz veya atıştırıyorsunuz demektir. Öncelikle buzdolabında veya çevrenizde sağlıklı besinler bulundurun. Canınız bir şeyler atıştırmak isterse, öncelikle kafanızı dağıtacak başka şeyler bulun. Bulmaca çözmek, el işi yapmak, puzzle yapmak, yürüyüşe çıkmak, müzik dinlemek, uyumak ve hedefinizi düşünüp konsantre olmak yapabileceğiniz etkinlikler arasındadır. Bunu en az bir hafta yaparsanız sağlıklı alışkanlığı kazanmış olacaksınız.
6. İşin sırrı dengede
Önünüzde koskoca bir yaşam var ve birkaç küçük atıştırma sizi yolunuzdan çevirmemeli. Arada sırada hayatın zevklerinden faydalanmalı, lezzetli yemeklerin tadını kaçırmamalısınız. Böylelikle hem hayatın keyiflerinden yararlanır hem de sağlıklı kalırsınız.
7. Hedef koymak
Burada işin en önemli sırrı kendinize başarabileceğiniz, ölçülebilir, mantıklı hedefler koymaktır. Eğer 2 ayda 20 kg vermek gibi bir hedefiniz varsa, başarılı olursanız ciddi sağlık problemleri, metabolizmanızın yavaşlaması ve sinir sisteminizin bozulmasına yol açarsınız. Bu hedefi bir seneye yayarsanız, sağlıklı ve kalıcı kilo verir, daha sağlıklı olur ve bu süreci daha rahat atlatırsınız.
Kalıcı makyaj kurbanı olmayın
Birçok kullanıcı, kalıcı makyaj adı altında yapılan uygulamalarla kırmızı hatta mor renkli kaşlara sahip oluyor! Üstelik istese de bu görüntüden en az beş yıl kurtulamıyor. Kalıcı makyaj hakkında bilgi aldığımız Long Time Liner Direktörü Şebnem Kızıltaş, kalıcı makyaj yerine kontür makyajın tercih edilmesini öneriyor.
n "Kontür makyaj" tanımı "kalıcı makyaj" kadar bilinmiyor. Kontür makyaj ne demektir?
- Kontür makyajla ya da başka bir deyişle doğal kalıcı makyajla küçük kusurlarınız kolayca kapatılıyor, doğal görünümünüzü kaybetmeden daha canlı kaş, dudak ve göz çizgilerine sahip olabiliyorsunuz. Mevcut en gelişmiş kozmetik mikro pigmentasyon tekniği olan kontür makyaj; diğer makyaj tekniklerinden farklı olarak, anesteziye gerek duyulmadan, acısız uygulanabilen basit bir yöntem. Yüzde simetri problemleri vardır. Kaşların her ikisi birbirine benzemez ama biz bunu eşitleriz. Dudak küçükse büyütürüz, büyükse küçültürüz. Ama bunları yaparken aynı zamanda doğal pigmentlerle renklendiririz. Sınırsız pigment seçeneğine sahibiz. Kalıcı makyaj gibi kalıp şeklinde çalışmayız. Bu dövme gibi bir çalışma değildir. Hiç kaşınız olmasa da dışarıdan bakıldığında orada tüyler varmış gibi görünür. Ayrıca bu teknik, cildin epidermis adı verilen üst tabakasına uygulandığı için, cildin doğal yenilenme süreci olan yaklaşık iki yıllık bir dönemin sonunda tamamen kaybolur. Bu da makyajı farklı şekillerde tekrar yeniletme şansı yaratır. Kozmetik ürünlerine alerjisi olanlar için de sağlıklı bir seçenek.
n Kontür makyaj nasıl uygulanıyor?
- Cilt üzerinde yumuşakça kusursuz hatlar çizilerek uygulanıyor. Renk cildin sadece ilk katı olan epidermise (ölü deriye) uygulanıyor.İşlem yaklaşık 1-2 saat sürmekle birlikte, ilk uygulama genellikle daha uzun zaman alıyor. Çünkü bu işi yapan uzmanlar, önce bir ön çizim yapıyorlar. Ön çizimde kararlaştırılan renge ve tipe göre esas çizim başlıyor. Nihai karar çizimden önce verildiği için işlem sonunda hiçbir sürprizle karşılaşılmıyor.
n Bu işlem ne kadar güvenli?
- 20 yıldır tüm dünyada etkinlik gösteren kliniklerimiz var. Patentleri alınmış kendi ürünlerimizi ve cihazlarımızı kullanıyoruz. İşlemler bitki ve minerallerden elde edilen, yüzde 100 steril boyalarla uygulandığı için oldukça güvenli. Aynı zamanda antibakteriyel özelliğe de sahip olan boyalar, yüzde 100 alerji testinden geçirilmiştir. Uygulama, tek kullanımlık iğnelerle yapılır. Ortamdaki hijyen de önem taşıdığından, uygulama odası özel solüsyonlarla temizlenir. Pigmentlerin içerisinde herhangi bir kimyasal madde kullanmıyoruz.
n Kontür makyaj nerelere uygulanabiliyor?
- Kalıcı doğal makyaj, kaşlara, göz kapağının kenarlarına ve dudaklara uygulanabiliyor. Bu yöntemle, sahip olduğunuz doğal hatlar biraz daha belirginleştiriliyor. Öte yandan doğuştan gelen rahatsızlıklar ya da sonradan yaşanan kazalar nedeniyle yüzün kaş ve dudak bölgesindeki hatlarda meydana gelen bozulmaları düzeltmeye de yardımcı oluyor. Uzmanlar yüz hatlarındaki orantıyı dikkate alarak ölçümler yapıyor ve yüz hatlarınız için en uygun düzeltmeleri öneriyor. İnce ve seyrek tüylere sahip kaşlar gürleştirilebiliyor, kaşlara kavis verilebiliyor, gözler daha iri gösterilebiliyor, dudaklar da isteğe göre kalınlaştırılıyor veya inceltilebiliyor.
n Mesela Angelina Jolie dudaklarına sahip olabiliyor muyuz?
- Dudak kalemleri gibi tek başına bir kontür yapmaktan ziyade dudağın içini de renklendiriyoruz. Dışarıdan bakıldığında tamamen doğal görünüyor. Evet, Angelina Jolie dudaklarına da sahip olabiliyorsunuz.
n Bu uygulamayı kimler yaptırabiliyor?
- Daha etkileyici bir görünüm elde etmek için yüz hatlarını belirginleştirmek isteyenler, kaşlarının, gözlerinin ve dudaklarının şeklini doğal olarak belirginleştirmek isteyenler, uzun süre dayanan, gerçek biçim ve renginde kalan doğal görünümlü makyaja sahip olmak isteyenler, hareketli bir yaşam tarzı olan ve günlük yoğunluğun içinde vakitten tasarruf etmek isteyenler yaptırıyor. Meme implantasyonu sonrası gögüs ucu yapımında, pigment kaybına bağlı olarak deride beyaz, yama tarzında lekelere yol açan Vitiligo hastalarında da işe yarıyor.
n Kontür makyaj ne kadar zamanda tamamen kaybolur?
- Cildin kendini doğal yenileme sürecinden dolayı iki yıl içinde kaybolur. Rengin kaybolma süreci insanların cilt tipi ve kullanımına bağlı olarak değişiklik gösterir. İstedikleri görünümü korumak isteyen müşterilerimize periyodik olarak bakımdan geçmelerini öneriyoruz.
n Garantili bir uygulama mıdır?
- Eğer ilk uygulamada kontür makyaj arzu edilen görünümde değilse, ilk iki ay içerisinde hiçbir ücret talep edilmeden yeniden çalışılarak, müşterimizin istediği görünüm yaratılır. n Röportaj: Sinem VURAL