Mutfak ve eczane arasında fonksiyonel besinler

Marketlerin rafları son birkaç yıldır sadece doyurmakla kalmayan sağlıklı besinlerle dolup taşıyor.

Probiyotik yoğurtların, multi-vitaminli meyve sularının ve osteoporoz ekmeklerinin aslında ortak bir noktaları var; her biri aynı zamanda birden fazla yarar içeriyor. Onlar fonksiyonel besinler... Fonksiyonel beslenenler ise hem bedensel hem de zihinsel anlamda daha sağlıklı oluyorlar. En azından üreticiler öyle iddia ediyor.

Reklamlara inanacak olursak, uzun zamandan bu yana yemeklerin tatlarına bir porsiyon sağlık, konfor ve tabii ki rahatlık eklenmiş durumda. Yoğurtlar artık zorlu öğle arası yürüyüşlerinin yerini alıp, bağırsak florasını harekete geçirirken, yumurtalar, damarlarımızdaki kanın daha hızlı akmasını sağlıyor. Meyve sularına gelince; onlar vücudumuzun kansere karşı bağışıklık kazanmasına yardımcı olurken, şekerler bizi birer vitamin deposuna dönüştürüyor. En güzeli de tüm bu besinlere marketlerden kolaylıkla ulaşabiliyor olmamız.

Değiştirmeden, diyet yapmadan, alışkanlıklarımızdan vazgeçmeden ya da çok fazla hareket etmeden... Yaptığımız tek hareket herhangi bir paketi raftan alıp alışveriş sepetine koymaktan öteye gitmiyor. Ve sağlık bu kadar kolaylıkla bizimle birlikte eve geliyor.

Fonksiyonel besinler, ne kadar fonksiyonel

"Functional food"... Son birkaç yıldır her yerde karşımıza çıkan ve giderek daha fazla insanın ilgi gösterdiği yeni beslenme trendinin adı bu. Altındaki anlam ise uzun vadeli kullanımı durumunda birden fazla yararları olması... Fonksiyonel besinler için yasal bir kural bulunmuyor. Peki, bu besinlerin ardındaki gizem ne? Aslında sadece tarladan çıktıktan itibaren fazla işlem görmeden tüketiciye ulaşıyor olması. Geçmişte doğal yollarla sofralarımıza ulaşan fonksiyonel besinler, şimdilerde fiyatları dışında eczane besinleri, tasarımcı besinleri ya da sıra dışı besinler gibi ilginç isimlerle karşımıza çıkıyor. Tüm dünyada tarım ürünlerinin sadece yüzde 4’ünün işlenmeden tüketiciye ulaştığını düşünürsek, böyle isimlere rastlamamız şaşırtıcı değil.

Bunun anlamı şu; 100 havuçtan, patatesten, elmadan ya da maruldan 96’sı, tabaklarımıza ulaşmadan önce az ya da çok endüstriyel bir dokunuşa maruz kalıyor. Bu durumda işlem görmüş bir hazır çorba ürününü fonksiyonel bir süt ürünüyle aynı kefeye koymak zor görünüyor.

Ancak yine de "fonksiyonel besin"e, eksik bir tanımlama ya da bir anlam kargaşasıyla başka anlamlar yüklemek yanlış olur. Örneğin, besin maddeleri ya da biyoaktif bitkisel ürünlerle zenginleştirilen normal gıdalar veya gen teknolojisi yardımıyla içerikleri değiştirilerek alerji yaratmayan besinleri tüm bunlardan ayrı tutmak lazım. Tabii gıda laboratuvarlarında üretilen içecekleri de...

Vitaminlerle zenginleştirilen meyve suları da probiyotik süt ürünleri, omega ekmekleri, bitkisel içerikli margarinler grubuna dahil edilebilir. Çünkü "ek fayda" özellikleri onları aynı gruba dahil ediyor.

Besin sözlüğü

Probiyotik: Çoğunlukla süt ürünlerine eklenen süt asidi bakterileri, vücudun doğal bağırsak florasını düzenliyor. Bu etki bilimsel olarak da kanıtlanmış.

Prebiyotik: Prebiyotikler sindirilemeyen karbonhidratlar; örneğin inülin. Kalın bağırsakta probiyotik bakterilerin çoğalmasını sağlıyor.

Omega 3 yağ asitleri: Özellikle balık yağında bulunan doymamış yağ asitleridir. Vücut tarafından üretilemediği için dışarıdan besinlerle birlikte alınması gerekir. Bu yağ asitleri kalp ve dolaşım sorunlarından korur ve kolestrolün düşürülmesinde rol oynar.

Vitaminler: C ve E vitaminleri güçlü antioksidanlar olarak bilinirler ve bu özellikleriyle hücre yapısının zarar görmesini engeller ve kanser hastalıklarından korurlar.

Folik asit: Folik asidin özellikle kalp ve dolaşım sistemi üzerinde pozitif bir etkisi vardır. Hamilelik döneminde eksikliği embriyonun düşmesine neden olabilir.

Mineraller: İyot, magnezyum, demir ve kalsiyum en önemli mineraller arasındadır. İyot guatr hastalığından korurken, kalsiyum da özellikle osteoporozdan korur.

Sindirim sistemine yardımcı

Beslenme danışmanı ve diyetisyen Banu Kazanç probiyotikler hakkında şu önemli bilgileri verdi:

"Probiyotikler, sindirim sisteminde belli sayılarda bulunan ve temel beslenmenin yanında sağlık açısından çok yararlı olan canlı organizmalardır. Bir başka deyişle, Probiyotik, kullananın bağırsak mikrobiyal dengesini düzelterek yararlı bir şekilde etkileyen canlı organizmalardır. Yunanca’da "Pro Biyo" köklerinden gelir ve "Pro Yaşam" anlamına gelen bu kelime son yıllarda birçok değişik tanımla anılıyor. Aslında insanlar için yararlı bakteriyel bir ürün olarak bulunur. Son yıllarda, probiyotikler oldukça popüler olmuş ve probiyotik içeren gıdalarla ilgili pek çok çalışma yapılmıştır. Bunların sonucunda, probiyotik gıdaların ishal veya kabızlıktan kurtulmada, antibiyotik ishalinin süresini azaltmada, hatta çocuğu egzama, astım gibi alerjik hastalıklardan korumada etkili olduğu gösterilmiştir. Sık sık hastalanıldığında, bağırsakların iyi çalışmadığı durumlarda veya alerjik bir bünye söz konusuysa probiyotik gıdaları günlük diyete eklemek yararlı olur. Mama ile beslenmesi gereken bebeklerde de probiyotik içeren mamaların seçimi iyi bir tercihtir."

ÜRÜN MARKET

Bakışlar çok şeyi değiştirir

Pastel’in iki yeni makyaj ürünü "Glitter Eyeliner" ve "Hint Sürmesi" bakışlara yeni bir anlam katıyor. Hint sürmesi, özel formu sayesinde saten yumuşaklığındaki dokusu ile gözlere mistik bir ifade katıyor. "Glitter Eyeliner" ise pırıltının gücünü kullanarak gözlerde buğulu bakışları vurguluyor.
Yazarın Tüm Yazıları