Gençlik günahları

Güzelliğinize zarar veren tüm alışkanlıklarınızdan bir anda vazgeçin demiyoruz. Ama hem kendinizle hem de küçük günahlarınızla daha bilinçli bir şekilde başa çıkmanız, olgunluk dönemlerinde size ‘geç yaşlanma’ olarak geri dönecektir.

Alın bölgesindeki çizgiler geçen günkü stres anından kalma, arkadaşlarla içilen ikinci kadeh şarabın izi ise göz çevresinde iyice belirginleşen kazayakları. Güzellik uykularına ise birkaç zamandır ara verdiğinizi hatırlatalım. Bu durumda geriye sadece güçlü genlere sahip olma olasılığınız kalıyor. Onların yaşlanmayı geciktirici etkisi ise yüzde 25 civarında.

YANLIŞ BESLENME

Fastfood sadece şişmanlatmakla kalmıyor aynı zamanda yaşlandırıyor da... Ayrıca dengeli beslenme, yaşlanmanın en büyük yardımcısı ve hücrelerin en büyük düşmanı olan serbest radikalleri durduruyor. Dengeli beslenmede vitaminler en önemli paya sahip.

Turunçgiller, brokkoli, bezelyede bulunan A, ayçiçek yağı, soya, susam ve fındıkta bulunan E, koyu yeşil, kırmızı, sarı ve turuncu sebze ve meyvelerde bulunan beta-karoten, hububat yağı, ıspanak, yerfıstığında bulunan Co enzim Q 10 içeren besinler yaşlanmayı geciktiriyor.

AŞIRI STRES

Normal koşullarda vücut gelip geçici stres evreleriyle başa çıkacak güce sahip. Hatta bu süreçlerde salgılanan adrenalin sorumluluklarını dikkatlice ve aktif bir şekilde yerine getirebilmesi için gerekli bile oluyor. Ancak stresin bitip tükenmemesi vücudun gençlik hesabından yemesine neden oluyor.

Uzun dönemli stres sırasında kandaki aminoasitlerin bazılarının değerlerlerinin artmasınaneden oluyor. Bu da kişiyi kalp krizine kadar götürebiliyor. Ayrıca kronik stres beyindeki sinir hücrelerine zarar verebiliyor. Stresle başa çıkmanın yollarından biri olarak yoga ya da Tai Chi öneriliyor.

FAZLA GÜNEŞ

Güneş cildimizin en büyük düşmanı. Henüz 14 dakikalık UVA ışınının ardından normal cilt durdurulamaz bir yaşlanma sürecine giriyor.

UVA ışınları cildin alt katmanlarına ulaşarak oradaki bağ dokusu liflerine zarar veriyor, dolayısıyla cilt ince ve kırışmaya meyilli oluyor.

Buna karşı UVB ışınları ise cilt hücrelerinin çekirdeğine kadar inerek oradaki DNA’ları zedeliyor. Her iki ışın türü ise birlikte vücudun daha güçlü serbest radikaller üretmesine neden oluyor. En iyi koruma güneşe çıkarken UV filtreli ürünler kullanmaktan geçiyor.

AZ HAREKET

Vücudun organları ve hücreleri ancak yeterli hareketle gerekli oksijeni ve besini alabiliyorlar. Bu devinim olmadığı sürece hormon oluşumu azalıyor, dolayısıyla büyüme hormonu üretimi azalıyor.

Düzenli hareket ise yağların yakılarak kasa dönüşmesine neden oluyor. Gelişen kaslar ise biyolojik saati geriyle çevirebiliyor.

Cilt gergin ve elastik kalıyor, osteoporoz riski azalıyor ve bağışıklık sistemi güçleniyor. Düzenli spor en önemli kasımız olan kalbi çalıştırıyor. Bu yüzden hareket etmek için her fırsatı kollamak gerekiyor. Bunun için spor salonlarında terlemek yerine haftada iki kez 45 dakikalık yumuşak bir yürüyüş bile yeterli.

Açıkhavada yapılan yürüyüş ise en etkilisi. Enerjik bir cilt ise sağlıkla parlıyor.

ŞARAP VE SİGARA

Nikotin ve alkol tıpkı UV ışınları gibi hücrelere zarar veren serbest radikallerin oluşumunu sağlıyor. Nikotin cildin üst katmanında kan dolaşımını sınırlandırırken, her iki madde vücudun mikro sirkülasyonunu yaşavlatıyor.

Yani hücreler arası besin trasportunu engelleyerek ciltte ince kırışıklıklara ve kılcal damarların oluşumuna neden oluyor.

Bununla birlikte içilen her sigara vücuttan serbest radikallerle savaşan ve bağ dokusunun oluşumunu destekleyen C vitamininin yüzde 40’ını eksiltiyor.

Cildinize daha az zarar vermek için içtiğiniz bir kadeh şaraptan sonra bir bardak su için. Sigara içenlerin ise günde 1-3 gr. C vitamini almaları öneriliyor. Ama en iyi sonucu sigarayı bıraktığınızda göreceğine emin olabilirsiniz.

İyi bir uyku için ballı süt için

Uyku esnasında cildimizde inanılmaz bir güzellik programı meydana geliyor. Cilt hücreleri geceleri gündüze oranla sekiz daha hızlı bölünüyor, ölü deri hücreleri cilt yüzeyine itiliyor. Ayrıca vücut serbest radikallerle savaşan ve zarar gören hücreleri tamir eden özel enzimlerle birlikte kendine ait bir yenilenme programını devreye sokuyor.

Derin uyku sırasında vücut bol miktarda büyüme hormonu üretiyor. Bu da kasların gelişmesine, yağların yok edilmesine ve bağ dokusunun gerginleşmesine neden oluyor. Anti aging uzmanları iyi bir uyku için ballı sütü öneriyor. Ayrıca gün içinde yiyeceğiniz muz, fındık, ıspanak ve balık da beyindeki serotonin hormonunun oluşumuna katkıda bulunuyor.
Yazarın Tüm Yazıları