Paylaş
Fiziksel sorunları yüzünden sosyal hayata adapte olamayanlar için köklü bir çözüm. Ama öte yandan hem hasta hem de doktorlar açısından zor kararlar vermek gerektiren bir alan estetik. Çünkü öyle insanlar var ki, bedeniyle asla barışık olamıyor.
Hiç şüphesiz yukarıda anlattıklarımız fiziksel değil tamamen kişinin psikolojik açıdan yaşadığı sorunlarla bağlantılı. Uzmanlar bu tür vakalarda “hasta seçimi”ne gitmek durumunda. Detayları Estetik Plastik Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erhan Eryılmaz’dan aldık.
Eryılmaz’a göre estetik cerrahi, tıbbın diğer dallarından oldukça farklı bir hasta muayenesi ve değerlendirmesi olan, ameliyat için kapıyı her çalana rahatlıkla “yaparız” denemeyen, hasta seçimi gerektiren bir alan. Eryılmaz, “Tecrübelerimizde, bize gelen vakaların küçük de olsa bir kısmının reddedilmesi gereken, aslında estetik operasyondan çok psikolojik yardıma ihtiyacı olan vakalar olduğunu görüyoruz ve bunları reddediyoruz. Reddetme sırasında dahi, reddetme nedenlerimizi açıklarken, oldukça zorlu bir iletişim sürecine girmiş oluyoruz. Hatta bazen de şiddetli tepkiler alıyoruz. Bu nedenle estetik cerrahiden alınacak sonucun başarısının sadece cerrahın bilgi ve becerisine bağlı olduğunu söylemek oldukça yanlış. Reddetme sürecinde dahi sorunlar yaşadığımız hastaları, ameliyat ettiğimizde hastanın sonuçtan tatmin olmaması daha ameliyattan önce tahmin edilebilir oluyor. Bu açıdan estetik operasyon için hastayı motive eden etkenlerden başlayarak çok iyi bir hasta analizi gerekiyor ve ruhsal bozuklukların belirtilerine karşı uyanık olmak gerekiyor” diyor.
Cinsel dürtüler çok önemli
Kişinin zihnindeki beden algısıyla gerçekte sahip olduğu beden arasında bir uyumsuzluk doğduğunda “negatif beden imgesi”nden söz ediliyor. Bu imge kişide kaygı oluşturuyor. Stresten kaçmak için stresin kaynağını kaldırmaya yönelik arayışa giriyor. Aslında elde etmeye çalıştığı şey pozitif beden imgesinin getireceği rahatlama. Kişinin bununla ifade etmek istediği şey, soyun devamına hizmet eden cinsel dürtülerle (kendisini güzel bulma ve diğerleri tarafından beğenilme) cinsel açıdan çekici bulunma ve tercih edilme ile açıklanıyor. Bu nedenle pozitif beden imgesi ihtiyacının güdüleyicileri oldukça güçlü. Kişiyi bu ihtiyacını karşılaması için harekete itiyor.
Operasyona yönelten nedenler
Bilim dünyası yıllardır incelediği insan davranışının iç dinamikleri konusunda hâlâ çalışıyor. Bu dinamikleri gerek çalışma hayatında gerekse yaşamın diğer alanlarında kullanmaya çabalıyor. Bir estetik operasyon da böyle karmaşık bir sürecin sonucu. Bir estetik müdahaleye karar vermenin ilk adımı ‘algı’ ile başlıyor. Genel olarak psikolojide duyusal uyarımların anlamlı deneyimlere çevrilme sürecine ‘algı’ deniyor. Algılama ile başlayan davranış süreci ihtiyaç hissi ile devam ediyor. Kişi algılama yolu ile eksik olarak değerlendirdiği şeylere ihtiyaç duymaya başlıyor. Literatürde dürtü olarak geçen bu ihtiyaç halleri kişinin motivasyon (güdülenme) olarak adlandırdığımız genel bir canlanma haline girmesini sağlıyor ve kişiyi ihtiyacını gidermek için motive ediyor. Güdülenme kişiyi davranışa itiyor ve bu davranış ihtiyacın karşılanmasıyla son buluyor. Aynı şekilde kişileri estetik operasyon taleplerine yönelten faktör kendi bedenleri ile ilgili düşünceleri, bedenlerini görme eğilimleri yani bedenleri ile ilgili algıları.
Kara büyü
Yves Saint Laurent”in öncülük ettiği yepyeni bir akım bu yaz podyumlardan günlük hayata girmek üzere. Siyah dudak trendi daha şimdiden dünyaca ünlü yıldızlardan puan toplamaya başladı bile. Peki, böylesi iddialı bir rengi kullanmak kolay mı? İşte, siyah makyajı sıradan makyaj çantalarına uyarlamanın ipuçları…
Ünlü tasarımcı Stefano Pilati, geçtiğimiz sezon YSL koleksiyonunda siyah rujlarıyla dikat çeken mankenleri podyuma salarak ses getirmeyi başarmıştı. New York’ta özellikle genç jenerasyon tarafından ilgi toplayan siyah makyaj trendi, bu yaz kadınları etkisi altına alır mı bilemeyiz. Ama tanınmış genç moda ikonları siyah makyajlarıyla Marilyn Manson’u aratmıyorlar.
Gotik şık olarak adlandırılan siyah makyaj yine siyah parlak saçlar, beyaz mat bir cilt ve siyah bir rujla tamamlanıyor.
Dudaklar daha belirgin ve dolgun bir form alması için siyah göz kalemiyle çerçeveleniyor.
Siyah ruj sıra dışılığın en belirgin sembolü. Ama gündelik hayatta biraz abartılı olabileceğini düşünenler için makyaj artistleri vişne tonlarındaki rujları da öneriyor.
Siyah, sadece dudaklarda değil gözlerde de bu yaz etkisini konuyor.
O hep sarışın olmalı
Barbie’nin saç rengini dönem dönem doğal kahve ya da siyah tonlarında görmüş olsak da aklımızda ve gönlümüzde hep sarışın haliyle yer etti. Tabii, bunun ticari bir yanı da yok değil. Araştırmalar, 3-13 yaş arası kız çocuklarının ilgisini en çok açık tonların ve uzun saçların çektiğini ortaya koyuyor. Bu yüzden firma yetkilileri de Barbie’nin saç rengiye çok fazla oynamadılar. Ama göz makyajında genç kızların daha esnek olduğu gözlendi. Bu yüzden Barbie 50 yıl boyunca karşımıza mavi, yeşil ya da siyah farlarıyla çıktı. Aynı şey ruj rengi için de geçerli oldu. Ama en çok pembe ve kırmızı rujlu hali beğeni topladı.
Kadınlar da yıllar boyunca ona özenmedi değil. Makyaj koleksiyonlarının da etkisiyle bu cesur renkleri hem gözlerinde hem de dudaklarında kullandılar. Hala da kullanıyorlar.
Makyajda BARBIE efsanesi
Onu bugüne dek ne yataktan kalkmış efekti veren dağınık saçlarla ne de kötü bir makyajla gördük. Dünyanın en bakımlı kadını Barbie, 9 Mart’ta 50. doğum gününü kutluyor. Ama ne bakımlı görüntüsünden ne de stilinden ödün vermeye niyeti yok.
Çocukluğumuzun efsane kadını Barbie, bugüne dek tam 50 bin farklı konsepti ardında bıraktı. Koyu renk saçlardan, farklı far nüanslarına ve ruj varsasyonlarına kadar çeşitli modelleri dünyanın her yanında kız çocuklarının koleksiyonlarını süsledi. Bayan B’nin yarım asırdır tarzını güncellemesi için Mattel’de tam 25 makyaj artisti ve stilist görev alıyor. Görüntüsü ve trendi görünümü dünyanın en ünlü isimlerine, it-girl’lerine ve moda tasarımcılarına bile ilham verdi. Böyle olunca da o artık bir plastik bebek olmaktan çok öte gerçek bir karakter gibi ilgi gördü.
Paylaş