Pek çok konuda olduğu gibi cilt bakımında da “less is more” (az, çoktur) kuralı geçerli. Yani cilt bariyerini esnek tutmak ve korumak için kullandığınız ürünlerin fazla miktarda kimyasal ve sentetik madde içermemesi büyük önem taşıyor.
Hassas bir cilt yapısına sahipseniz, her zaman tahrişlere müsaitsiniz demektir. Bu nedenle kozmetik seçimi büyük önem taşır. Örneğin cildinizin hassasiyet derecesi egzamaya yakınsa, ilk dikkat etmeniz gereken nokta en doğru ürünlere ulaşmak olmalıdır. Cilt yüzeyinde kalıcı kızarıklık olarak bilinen “rosacea” rahatsızlığı söz konusuyla, uyguladığınız bakımın hassasiyeti kadar tedavi edici özelliği de dikkate alınmalıdır.
1- TEMİZ TUTUN: Cildinizi günde 2 kez pH dengesi nötr, kurutmayan bir temizleyiciyle yıkayın.
2- PEELING YAPIN: Her ne kadar hassas ciltlere peeling uygulaması önerilmese de dermatologlar yumuşak ve nazik temizleme yöntemlerinin cilt bariyerini sağlıklı tutmak için ideal olduğu görüşünde birleşiyor. Birçok temizleme losyonunun içeriğinde bulunan salisilik asit, anti-inflamatuar özelliğiyle ciltteki hassasiyetin artmasını önlüyor.
3- NEMLENDİRİN: Cildin bariyer fonksiyonunu sürdürmesini sağlamak, sağlıklı bir cildin temel kuralı. Bu da her gün düzenli kullandığınız bir nemlendirici kreminizin olması demek. Günümüzde birçok cilt bakım kremi yüksek teknolojili içerikleriyle kafa karıştırsa da bilime bu kadar çok kafayı takmamak gerek! Temel olarak şunu bilmeniz yeterli; aydınlatıcı serumlar, cilt içine biraz daha fazla nüfuz ediyor ve genellikle yoğun konsantre içerikleri sayesinde kuru, tahrişe yatkın cilt tiplerini rahatlatıyor.
4- KORUYUN: Güneş ışınları oldukça allerjendir ama neyse ki kullandığımız ürünlerin çoğunda cilt yaşlanmasını önleyici UV koruması bulunuyor. UV ışınlarının cilt yüzeyine zarar vermesini önleyen içerikler, cildin daha az reaksiyon göstermesini sağlıyor. Ürünlerde özellikle mineral ve kimyasal güneş filtresi kombinasyonu ideal...
EDİTÖRDEN...
Cildi toparlama zamanı Christian Breton’un “Future Supreme Mask” adlı ürünü, cildin kolay kolay başa çıkamadığı stres, çevresel etkiler ve nemsizlik gibi günlük sorunlarla savaşmasını sağlıyor. ıçeriğindeki “phytoamine biocomplex”, shea butter, mısır yağı ve tokoferol yatıştırıcı, nemlendirici, hücre yapılandırıcı ve anti-aging etkileriyle cilde enerji kazandırıyor. Düzenli kullanıldığında cilt ışıltılı ve genç bir görünüm kazanıyor.
Size özel SPA Perlier Honey Miel’in banyo ve duş peeling’i “Bath and Shower Scrub”, yüzeydeki ölü hücreleri temizleyerek cildin pürüzsüzleşmesini sağlıyor. Ürün, içeriğinde bulunan özel bitkisel mikrosferler sayesinde cildi temizleyerek canlandırıyor. Bal ile zenginleştirilmiş üründe ayrıca arındırıcı kayısı ekstresi ve buğday kepeği de bulunuyor.
Banyonuzda şık görünüm Grace&Cole’un “Signature” serisiyle, hem sevdiklerinizi hem de kendinizi meyve ve çiçek özlü vücut bakım ürünleriyle şımartabilirsiniz. Üst notasında turunçgiller, bergamot, tropikal meyveler ve böğürtlen; alt notasında ise taze çiçekler, odun, amber ve misk bulunan bu seri, ambalaj tasarımıyla aynı zamanda banyonuza şık bir görünüm de kazandıracak.
Dikişsiz estetik mümkün mü?
Ultherapy uygulamasıyla ciltteki sarkmalara son
90’lı yılların başında karaciğer tümörlerini tedavi etme amacıyla Amerika’da geliştirilen “fokus ultrason”, artık güzelliğin hizmetinde. Bu akımdan yararlanılan “ultherapy” uygulaması, bir süredir kaş kaldırma, cilt elastikiyetini artırma ve çene bölgesindeki sarkmaları toparlamada kullanılıyor. Boyun, göğüs, kollar ve dizlerde de son derece etkili sonuçlar veren tekniğin detaylarını, ilk uygulayıcılarından biri olan Amerikalı plastik cerrah Dr. Matt White’a sorduk.
Öncelikle bize bu uygulamayı biraz anlatır mısınız? Nasıl bir uygulama, cilde nasıl etki ediyor? - Kullanılan teknoloji sayesinde verdiğimiz akım, teknik olarak hiçbir lazer dalga boyunun inemediği derinliklere iniyor. Lazer uygulamalarında söz konusu olan cildin yanması ve leke oluşması riski de yok. Amerika’da ameliyatsız yüz germe yöntemi olarak çok tercih edilen “ultherapy”, ciltte yara ya da kızarıklık oluşturmadığı için gayet güvenli. Özellikle hangi bölgelerde etkili? - Yöntem kaş, yanak, gıdı, çene ve boyun dışında göğüs, bacak ve kol bölgelerine uygulanabiliyor. Diğer estetik yöntemlerle karşılaştırıldığında karşımıza nasıl bir sonuç çıkıyor? - Ultherapy, tek seanslık bir uygulama. Tüm yüz yaklaşık 45 dakika sürüyor. Normal şartlarda etkinlik süresi yaklaşık iki yıl. Ancak herhangi bir komplikasyon olmadığı için bölgenin elastikiyet durumuna göre tekrarlanabiliyor. Ultrason işleminde olduğu gibi sorunlu bölgeye jel sürülüyor ve “fokus ultrason” akımı veriliyor. Böylelikle akım cildin alt katmanlarına iletiliyor. Dokularda sıkılaşma sağlayarak, ciltteki gevşeklik ve sarkmanın onarılmasına yardımcı oluyor.
Gül yaprağının rahatlatıcı gücü: Flower Petal
İnsanoğlu yüzyıllardır doğanın mucizelerinden faydalanarak kendini yeniliyor. Bu amaçla en çok kullanılan bitkilerden biri de hiç kuşkusuz gül... Gülden elde edilen gül suyu, gül macunu ve gül yağı, insan vücudunda birbirinden farklı birçok olumlu etkiye sahip. Geçmişte mide hastalıklarının tedavisinden boğaz ağrısına kadar pek çok soruna çözüm getiren gülün artık kozmetikteki kullanımı daha geniş... Vücudu ferahlatmaktan sivilce tedavisine kadar pek çok alanda gül ve gül yağından faydalanılıyor. Tüm bu saydıklarımızın yanı sıra gül yapraklarının dinlendirici etkisi de tartışılmaz. ışte bu faydadan yola çıkan Sanda Spa’da uygulanan Flower Petal masajında, öncelikle masaj yatağı taze gül yaprakları ile bezeniyor. Ardından gül ile ylang ylang özlerinin kokusunun sardığı masaj odasında keyifli bir terapi başlıyor. Spa’nın ıstinye Müdürü şeyma Atay, terapiy hakkında şu bilgileri verdi: “Ylang Ylang yağı, önce taze gül yaprakları ile birlikte ısıtılıyor. Isı ile birlikte gül yapraklarının aroması ortaya çıkıyor ve bu öz yağa geçiyor. Bu özel karışım farklı bir teknikle süzülerek vücuda uygulanıyor. 50 dakika süren masajda gülün rahatlatıcı etkisi ön plana çıkıyor. Ayrıca ylang ylang özünün olumsuz duygulardan arındırıcı özelliği de kişinin dinlenmesini sağlıyor.”