Paylaş
Üstelik sadece doyumsuz tadıyla değil
vücuda ve cilde kazandırdığı sağlıkla da bir numara olmayı hak ediyor.
Yoğurdun mayalan-masıyla ilgili en eski bilgilerden biri, Trakyalılar’da
mevcut... Hayvancılıkla uğraşan Trakyalılar, sağdıkları sütü koyun
derisinden diktikleri çuvallarda taşıyorlardı. Çuvallardaki
mikrofloralar, ısı ve hareketin de etkisiyle sütün mayalanarak
katılaşmasına yol açtı.
Yoğurt öncelikle son derece sağlıklı bir besin maddesi... Metabolizmayı
harekete geçiriyor, hazmı kolay ve mideyi rahatlatıcı özelliğe sahip...
Söz konusu olan sadece tadının güzelliği de değil üstelik, vücut formuna
katkısı... ıçeriğindeki kalsiyum, kemik oluşumu ve sağlıklı dişler için
çok yararlı...
Araştırmalar gösteriyor ki, yoğurt aynı zamanda ağız kokusuna da bire
bir. Antibakteriyel etkisi sayesinde ağız boşluğunda ortaya çıkan ve
kokuya yol açan bakterileri yok ediyor bu ürün... Cildimiz, bizim en
büyük duyu organımız. Isı değişikliklerini ve teması hassas bir şekilde
algılıyor.
Boşuna cildimizin iç organlarımızın da denge unsuru olduğunu
söylemiyoruz; onların da tetiklemesiyle zaman zaman kızarıyor, kabarıyor
hatta enfekte olabiliyor. Bu yüzden özenli bir bakıma her zaman ihtiyaç
duyuyor.
Süt ürünlerinin içeriğinde bulunan A, E ve B vitaminleri yorgun cildi
canlandırıyor, pürüzsüzleştiriyor ve nemini kaybetmesini önlüyor.
Yoğurttaki protein ise cildin kurumasına engel oluyor.
EDıTÖRDEN...
Dışarı güneş gözlüksüz çıkmayın
Güneş parlak yüzünü gösterdiği sürece güneş gözlüklerini çantada
bulundurmak şart. Çünkü sadece gözleri zararlı UV ışınlarından korumakla
kalmıyor, aynı zamanda ciltte oluşabilecek erken kırışıklıkları da
engellemeye yardımcı oluyor. Havalar hâlâ zaman zaman güzel. Ama güneşli
günleri kısık gözlerle karşılamak pek sağlıklı değil. Bu sözümü ciddiye
almıyorsanız, göz çevresinde ve alın bölgesinde oluşabilecek derin mimik
kırışıklıklarından siz sorumlusunuz!
Çirkinleşmeye hazır olun
Kozmetik markaları yıllardır güzelliğimiz için yeni keşifler yaparken,
tasarımcılar ise kadınları çirkinleştirmek için ellerinden geleni ardına
koymuyor!
Hazırlıklı olun; çünkü ünlü moda tasarımcısı Alexander McQueen
önümüzdeki yaz kadınları ‘vahşi şey’lere dönüştürüyor.
şimdi şu fotoğraflara bakın ve sırf moda olduğu için ‘boynuz topuz’larla
sokağa çıkıp çıkamayacağınıza kendiniz karar verin.
Hassas ciltlere yoğurt maskesi
Bir kase doğal yoğurdu mümkün olduğunca kalın bir şekilde yüzünüze ve
boyun bölgenize sürün. 15-20 dakika etki etmesini bekleyin. Ardından
iyice durulayın. Yoğurdu bir miktar balla karıştırarak daha yumuşak bir
etki yaratmasını da sağlayabilirsiniz.
Yüksek topuklar
Bugüne kadar sadece
düz ayakkabı kullandıy-
sanız, “her şeyin bir sonu
vardır” diyorum ve sizi yüksek topuk sevdalısı kadınlar gru-
buna davet
ediyorum. Yüksek topuklar, hem popo hem de bacak kaslarını çalıştırıyor,
sarkmaları önlüyor.
Oynayın: Yüksek topuklu bir ayakkabı satın almak için günün akşam üstü
saatleri ideal... Çünkü bu saatlerde ayaklar şişmiş oluyor. Deneme
sırasında ayakkabının sıktığını mı hissettiniz; o zaman mutlaka bir
numara büyük olmasında fayda var.
Bakım yapın: Bu sezonda kapalı ayakkabıları tercih ediyor olsanız da
ayak bakımını kesinlikle ihmal etmeyin. En azından bacaklarınızı ve
ayaklarınızı her gün düzenli olarak kremleyin.
Dik durun: Yürüyüş sırasında mümkün olduğunca göğüs ileri, omuzlar geri
pozisyonunda durmaya çalışın. Bu sırada kolları ve kalçayı rahat
bırakarak adım atarken uyumlu olmalarına dikkat edin. Önemli bir not:
Adım atarken önce ökçeleri ardından ayakların ucunun zemine değmesi
gerekiyor. Ayak uçlarında leylek misali yürümek hiç de hoş bir görünüm
yaratmıyor.
Kırmızıyı abartmış
Kırmızı ruj şık bir tasarım gibidir. Bu yüzden onu taşımak her kadının
harcı değil. Öncelikle cesaret gerektirir. Tabii bir de seçtiğiniz
kıyafetin tarzı önemlidir. Şahnaz Çakıralp güzel bir kadın, dikkat
çekmeyi de seviyor. Katıldığı bir film galasında görüntülenen oyuncu,
kırmızıyı biraz abartmış. Bluzunun, rujuyla aynı renk olması fazlasıyla
yorucu. Çünkü böylesi iddialı renklerde göz tek bir yere odaklanmak
istiyor.
şehirde yetişen bir çiçek
Japon tasarımcı Kenzo, sıra dışı çizgileriyle yıllardır moda dünyasının
önemli isimlerinden biri olarak kabul görüyor. Tabii, kadınlar onu
sadece kıyafet tasarımlarıyla değil adını verdiği parfümleriyle de çok
seviyor. şüphesiz modacının en çok tutulan kokusu, çiçeksi notalarıyla
tende kalıcılık sağlayan ‘Flower by Kenzo’...
Yüksek teknolojinin çevrelediği kent hayatında, çiçek bizi doğa ile
temas halinde tutan yaşamsal bir bağdır. Kırmızı gelincik ise en
umulmadık yerlerde yetişir: Kaldırım taşlarının ve binaların arasında,
betonların üzerinde... Hayat dolu bu kırmızı çiçek, her türlü tehlikeye
açık, zengin simgeleri ifade eden şehir manzarasına iyimserlik ve şiir
notaları kazandırır. şehirleri süslerken, yaşamlarımızın değerini
yükseltir.
Kenzo’nun, ‘Kenzo by Flower’ı yaratırkenki ilham kaynağı da yenilik için
doğaya dönen modern şehir kadını oldu. Kırmızı gelinciğin kokusu
olmadığından, Kenzo onun için bir koku yarattı. Çağdaş, şiirsel bir güce
sahip pudralı bir çiçek kokusu...
KATILIN KAZANIN
‘Flower by Kenzo’nun sembolü olan ve kokusuz bir çiçek olmasına rağmen
Kenzo’nun ona bir koku ve hayat verdiği çiçek nedir?’ sorusunun cevabı
ile birlikte ad, soyad ve adresini 8 Kasım tarihine kadar
www.tekinacar.com.tr adresine bırakan ilk 10 kişiden biri olun,
Peace-Love 100 ml unisex parfüm kazanın.
Paylaş