3 kıtadan güzellik ritüelleri

Teknolojik ürünlerin çoğu, içeriklerinde cilde yararlı doğal bitkiler, meyveler ya da yağlardan faydalanıyor. Uzakdoğulu kadınların en dikkat çekici yanları, porselen gibi ışıldayan ciltleri. Öncelikle UV ışınlarının ciltlerini mahvetmelerine kesinlikle izin vermiyorlar. Japon ve Koreli kadınların güneşin altında şemsiyeyle dolaştığına birçoğunuz şahit olmuşsunuzdur. Tabii, bunun dışında tenlerinin pürüzsüzlüğünü de geleneksel günlük cilt temizleme ritüellerine bağlamak mümkün.

‘SAKE’ İLE YÜZ PEELING’İ

Yüzyıllardır Japon kadınların ciltleri için en doğal uygulamalarından haberdarız. Azui fasulyesinden elde edilen unun yanı sıra suyu süt gibi beyazlatan ve peeling etkisi bulunan pirinç kepekleri de oldukça etkili. Vücuda yumuşaklık kazandırmak için uyguladıkları sake (pirinç rakısı) de bileşimindeki süt asitleriyle bir peeling etkisi yaratıyor. Dolayısıyla modern kozmetik endüstrisinin zengin protein, bakım yapan lipid, nem veren şeker molekülleri ve E vitaminine sahip pirinç ekstreleri artık birçok ürünün içeriğinde mevcut.

Yeşil çaylı yüz temizleyici

Japon kadınların güne temiz ve taze bir ciltle uyanmalarını sağlayan gizli reçetesini hazırlamak hiç zor değil.
2 çay kaşığı pudra formunda yeşil çayı bir kabın içine boşaltın, 120 ml sıcak suyu ekleyin. İyice karıştırarak köpüksü bir karışım elde edin. Bu yoğun karışımla yüzünüzü hafifçe ovalayın ve ardından iyice durulayın.

AFRİKA’DAN MANDA SÜTÜ VE ELMAS BAKIMI

Marula ağacı, Afrikalı şifacı kadınların gözdesi. Kabuklarından elde edilen pudra, romatizmal rahatsızlıklara iyi geliyor. Marula yağı ise C vitamini bombası meyve çekirdeklerinden elde ediliyor. Bu yağı Güney Afrika’nın yerlileri ve Namibyalılar vücutlarında kullanıyor. Yağın içeriğindeki doymamış yağ asitleri, cildin kendi doğal korumasını güçlendiriyor ve yenileyici etki yaratıyor. Şimdi bu yağ yüksek teknolojili kremlerde kullanılıyor.

KAFEİN, SELÜLİT DÜŞMANI

Yine bir güzellik kaynağı olarak değerlendirilen manda sütü, içerdiği mineraller, A vitamini ve yağ ile stresli cildi rahatlatıyor. Yenileyici kombinasyonlarla manda sütü özellikle güneşten zarar görmüş hücreleri tedavi ediyor. Marula yağı ve manda sütü kombinasyonu, siyah elmas tozlarıyla yoğun etkili bir peeling’e dönüşüyor. Ancak biraz pahalı bir uygulama olduğunu hatırlatmaya gerek yok.

Onun yerine daha uygun ve etkili bir bakım da kahve granüllü peeling masajı. Cildi derinlemesine temizliyor ve kan dolaşımını hızlandırıyor. Fildişi Sahilleri’ne özel kafein zengini yeşil kahve, cilde pembemsi bir görünüm kazandırırken, gerginleştiriyor. Yorgun ve solgun ciltler için ideal. Kafein yağ parçalayıcı enzimleri aktive ederken, kahve ekstreleri de masajla selüliti etkisiz hale getiriyor.

Kahveli vücut peeling’i

Kahve granüllerinden bir miktar ya da beş yemek kaşığı taze çekilmiş toz kahveyle cildinizi ovalayın. Sonrasında bol suyla iyice durulanın. Kusursuz bir cilde sahip olun.

ALPLER’DEN ÇİÇEK VE MEYVE BAKIMI

Keltler ve Germenler, geçmiş yüzyıllarda elmayı gençliğin sembolü olarak benimsemişlerdi. Ortaçağ’da aşıklar sevdiklerini bu meyveyle kandırmaya çalışıyorlardı. Ağaçtaki en güzel elma bölünür, aşk mektubu içine konularak kapatılırdı. Kurutularak yastıkların altına konur, böylelikle aşkı taze tuttuğuna inanılırdı.

ZEYTİNYAĞIYLA SAĞLIKLI SAÇLAR

Büyükannelerimiz ise bu konuda daha pragmatiktiler ve elmanın gücünü güzellikleri için kullanmayı yeğlediler. Ciltlerini elma kompresi ya da taze elma püresiyle şımarttılar. Elma sirkesi kepeklere ve kurumuş baş derisine iyi geliyordu. Elma aynı zamanda sağlıklı ciltle eşit asit değerlerine sahip olduğu için doğal koruma bariyerini kusursuz hale getiriyor.
Zeytin ağacının yaprakları da antioksidan etkisiyle dikkat çekiyor. Meyvenin etli kısmından elde edilen yağ ise yüzyıllar öncesinde bile Güney Avrupa’nın güzellik iksiri olarak biliniyordu. Güneşin yıprattığı saçları sağlığına kavuşturmak için İtalyanlar ve Yunanlılar zeytinyağını kuru ya da nemli saça uyguluyorlardı.

Elma kompresi

Elma kompresi gözenekleri sıkılaştırıyor, cildi tazeliyor ve gerginleştiriyor. Yarım fincan taze rendelenmiş elmayı 1 yumurta akı, 1 çay kaşığı limon suyu ve yarım fincan pişmiş ketentohumuyla karıştırın. Elde ettiğiniz karışımı bir fırça yardımıyla yüzünüze sürün. 10 dakika sonunda ılık suyla durulayın.

Takma kirpiklerin büyüsü

Takma kirpikler en güzel gözleri daha da güzelleştiriyor. Tek tek uygulananları bakışlarda doğal bir etki yaratıyor. Uzmanlara göre, gözlerin iç kısmı için daha kısa, orta kısımlar için daha uzun olanları tercih etmek gerekiyor. Peki, nasıl kullanalım?
Takma kirpikleri gözlerin iç kısımdan başlayarak dışarıya doğru yapıştırın. Cımbızla tuttuğunuz kirpiğin kökünü kirpik yapıştırıcısına batırarak takma kirpiğin kökünü doğal kirpik kökünün karşısına bastırarak yapıştırın ve bir saniye öylece tutun. Kirpik yapıştırıcısını örtmek için kirpik diplerine gri renkle bir çizgi çekin. Gerçekleriyle birlikte takma kirpiklerinizi kıvırmayı da unutmayın.

Maskara hakkında her şey

Maskara fırçasını, her yerine boya sürülmesi için pompalama alışkanlığından vazgeçin. Bu hareket, tüpün içine hava girmesine ve maskaranın çabuk kurumasına neden olur. 

Hafif bir makyajla çok güzel uyum sağlayan doğal, hafif ıslak bir görünüm için şeffaf bir maskara kullanın. Bu maskara aynı zamanda kaşlara biçim vermek için de kullanılabilir.

Maskara sürerken kirpik diplerinin altına bir mendil yerleştirerek olası bir karmaşayı önleyebilirsiniz. Özellikle sulanan gözler için idealdir.

2 alışverişe bir ürün hediye

Tekin Acar Cosmetics Ma-ğazaları’nda Biotherm stantlarından yapacağınız 1 cilt bakım kremi ya da herhangi 2 ürün alışverişine, 26.00 TL değerinde Özel Aquasource 15ml 1 aylık nemlendiriciniz hediye... Kampanya, 31 Mayıs’a kadar sürecek.

Güneşli günlere merhaba!

Gölgede kalmak, şapkayla korunmak, güneş koruyucu kullanmak,
UV süzücü güneş gözlüğü takmak günlük yaşamımızda yapmamız gerekenler. Peki ya güneş koruyucularını kullanma konusunda yeterli bilgiye sahip misiniz?

Güneşin zararlarından nasıl korunalım
Güneş koruyucuların en az 15 veya üstünde koruyuculuk faktörüne sahip olanlarını tercih edin.

Ürünü, dış ortama çıkmadan en az 15 dakika önce sürün. Sadece yüze değil, açıkta kalan tüm vücut alanlarına uygulayın. Yüz, dudaklar, göz kapakları, kulaklar, burun sırtı, ense, boyun, göğüs, el sırtları gibi bölgeler birincil derece önem taşıyor.

Güneş koruyucuları bir kez sürüp tüm gün dolaşmak yeterli değil. Çünkü etkinlikleri çoğunlukla 3 saat sürüyor ve bu sürenin sonunda yeniden uygulanmaları gerekiyor. Terleme, denize, havuza girme, duş alma ve kurulanma sonrasında koruyucuyu tekrar uygulamak gerekiyor. Tüm bunların tam koruma sağladığını da zannetmeyin. Gölgede kalmak, şapka ve giysilerin yapacağı korumanın yerini hiçbiri alamıyor.

Tüm güneş koruyucularının birkaç hafta içinde tüketilmesi gerekiyor. Özellikle dış ortamda ısı ve diğer nedenlerle kimyasal yapılarının bozulabileceği, koruyucu özelliğinin azalıp kaybolabileceğini unutmayın.