Sonsuz güzelliğe adım adım yaklaşıyoruz. Bilimadamları neredeyse hergün kadınları mutlu edecek uygulamalarıyla dikkat çekiyor.
Peki, 2050 yılında kadınlar hangi uygulamalarla güzelleşecek dersiniz? Dr. Ziya Şaylan’ın Amerika’nın en çok satan kozmetik cerrahi dergisi Cosmetic Surgery’de yayınlanan yazısı bize geleceğe dair ilginç ipuçları veriyor.
Dr. Ziya Şaylan, gelecekte estetik cerrahi uygulamaların giderek azalacağını buna karşın ameliyatsız estetik yöntemlerde çok büyük bir artış gözleneceğini öngörüyor yazısında; "2050 yılında ise estetik cerrahi uygulamaların diğer tüm estetik uygulamaların ancak yüzde 3’ü kadar olacağı tahmin ediliyor. Artık insanlar ameliyat sonrası çeşitli komplikasyonlar istemiyor. Yüzde birlik bir komplikasyona bile kimsenin tahammülü yok."
Gelecekte neler farklı olacak
50 yıl sonra insanlar birbirlerine estetik ameliyat olup olmadıklarını değil neden estetik ameliyat olmadıklarını soracaklar. Televizyon ve sinemalarda bütün kötü insanların çirkin olduğu bir toplumda herkesin güzel görünmek istemesi oldukça normal.
Vücuttan alınan yağ dokusundan kazanılan kök hücreler ile zenginleştirip tekrar vücuda sıkılan yağlarla göğüs, çene kemiği ve elmacık kemiği büyütmek mümkün olacak.
Günümüzdeki böbrek taşlarını eriten ultrason teknolojisine benzer bir yöntem sayesinde kemikleri eritip aynı bir heykeltıraş gibi yüz şekillendirme yapmak mümkün olacak ve bu sayede burunlara yeni şekiller verilebilecek, çene kemikleri ve kalçalar ufaltılabilecek.
Gelecekte silikon ve benzeri yabancı maddeler kullanılmayıp elmacık kemiklerine, dudaklara da hastanın kendine ait kök hücreler enjekte edilerek veya radyofrekans dalgaları ile yüze estetik ve dolgun ama en önemlisi doğal bir şekil verilebilecek.
Kök hücreler, haplar ve losyonlarla saç dökülmesi (kellik) tamamen ortadan kalkacak, sarkan göz kapakları ve yüz derisi lazer ve radyo dalgaları ile büzülüp gerginleştirilebilecek.
Karın ve kalça adaleleri, yapılan enjeksiyonlarla anında geliştirilecek ve insanlar isterlerse Jennifer Lopez kalçalarına ameliyatsız olarak kavuşacaklar!
Lazer epilasyon cihazları ileride evlerde kullanılan bir elektrikli traş makinesi kadar yaygınlaşacak.
Bugünün, Thermage, Titan, Tripollar gibi, yüzü gençleştiren fraksiyonel lazer cihazları ve vücudu geren pahalı radyofrekans cihazları gelecekte fön makinesi gibi her evde olacak. Kadınlar herhangi bir davete veya toplantıya giderken aynı saçlarına fön çeker gibi yüzlerini ve vücutlarını gerebilecek.
Yüz nakli ameliyatlarında büyük gelişmeler olacak ve bu yöntem daha da yaygınlaşacak. Aklıma çocukken seyrettiğim bir gangster filmi geliyor. Filmde kötü adam hapishaneden kaçar ve bir estetik cerraha gidip yüzünü değiştirir. Sargılar açılınca ortaya Humphrey Bogart çıkar ve filme yeni bir yüzle devam edilir (Dark Passage 1947). Yine son zamanlarda sinemalarda gösterilen "Face off" filminde John Travolta ile Nicholas Cage’in yüzlerini değiştirmeleri artık hemen hemen gerçek oldu.
ÜRÜN MARKET
Ağaç ve miskin şehvetli kokusu
Ağaç ve miskin gizemli, şehvetli, çiçeksi kokusu, seylan çayının gelenekselliği ve zıtlığıyla bütünleşti. Burberry Beat parfümü genç, modern, enerjik ve bir o kadar da etkileyici kadınlar düşünülerek yaratıldı. Parfümün ferahlatıcı ve rahatlatıcı etkisi de bulunuyor.
Işıltı veren anti-aging bakımı
Yaşlanmaya karşı gece ve gündüz kremi Transvital Perfecting Anti Age Cream’in, içeriğinde çam, üzüm çekirdeği yağı bulunuyor. E vitamini cildi dış etkenlerden korumaya, kolesterol fosfolipidleri cildi nemlendirmeye, matrixyl, fosfolipidler, seramid-2 cildin elastikiyet kaybını önlemeye ve sıkılaştırmaya yardımcı oluyor. Fiyatı: 769 YTL
Cildiniz sonsuz lüksü yaşasın
Givenchy-Le Soin Noir, ciltteki yaşlanma belirtileriyle savaşan yeni bir ürün. Özel formülünde kozmetikte ilk kez kullanan "siyah yosun özü" bulunuyor. Sabah ve akşam temizlenmiş yüze inci tanesi büyüklüğünde uygulanan krem, cildin gün boyu korunmasını ve pürüzsüz kalmasını sağlıyor.
Bal gibi dudaklar
Bal, sadece kuru dudakları nemlendirmiyor aynı zamanda herpes kabarcıklarını da önlüyor. Dubai’de yapılan bir araştırmada balın anti-bakteriyel özelliğinin kimyasal ilaçlardan daha etkili olduğunu ortaya koyuyor. Balın içeriğinde bulunan "aciclovir" maddesiyle, ilaçlarla yaklaşık 10-12 günde tedavi edilebilen herpesin, sadece bal sürülerek 2 gün içinde geçtiği kanıtlanmış. Uygulama da oldukça basit; günde dört kez pamuğa batırılmış balı 15 dakika boyunca kabarcığın üzerine bastırın.
C vitaminini seviyoruz
Araştırmalar, sıklıkla taze meyve ve sebze tüketenlerin diş enfeksiyonlarına çok seyrek yakalandıklarını ortaya koyuyor. Yoğun C vitamini içeren kivi, brokoli ve yeşil biber ideal besinler arasında yer alıyor.